ÇALIŞMALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÇALIŞMALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı, Şubat 24, 2009

ÇOK GEÇİKEN BONİBONLU KURABİYELER VE PASTACI.NET ATÖLYESİ DERSLERİNDENGÖRÜNTÜLER..


Aylar önce tarifini vereceğimi yazdığım ama bir türlü yazamadığım bonibonlu kurabiyeler.. Umarım hem büyük hem de küçük çocukların hoşlarına gidecektir :)


Gerekli Malzemeler;

- 350 gr un,
- 1 çay kaşığı karbonat,
- 1 çay kaşığı kabartma tozu,
- 250 gr tereyağı (oda ısısında bekletilmiş),
- 300 gr toz şeker,
- 1 yumurta ( çırpılmış),
- 1 çay kaşığı vanilya veya 2 damla sıvı vanilya,
- az tuz,
- üzeri için renkli bonibonlar.

Yapılışı ;

Fırınımızı 180 derecede ısıtalım.

Unu, kabartma tozu, karbonatı ve tuzu bir kapta harmanlayalım.

Yağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar mikser yardımı ile çırpalım.

Üzerine çırpılmış yumurtayı ve vanilyayı ekleyelim. Ve biraz daha çırpalım.

Hazırladığımız kuru karışımı yumurtalı karılıma ilave edelim ve yoğurarak hamur haline getirelim.

Hazırladığımız hamuru 20 parçaya bölüyoruz.

20 adet top şeklinde hamuru yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralarında 2 - 3 parmak boşluk bırakarak yerleştirelim.

Üzerlerine bonibonları serpiştirelim.

Üzerleri altın rengi olana kadar 15 dakika pişirelim.


not: tarif BBC Good Food dergisinden uyarlanmıştır.



Ve paylaşmak istediğim, çok keyifli vakit geçirdiğimiz birebir pastaci.net atölyesi eğitim görüntülerine..




Sevgili Temmy ile bugün 2 gündür süren figür modelleme dersimizi tamamladık. Mutlu ve yorgunuz :) Yaptığı figürleri gerçekten çok beğendim, ayrı bir karakterleri var.. Haşarı, yaramaz ve sevimliler.. Haftaya bol vanilyalı ve çilekli cupcake yapmaya bekliyorum ..

Sevgili Nihan Hanım ve annesi ile geçen hafta hem pasta hem de kurabiye dersleri yaptık..









Özlem Hanım , Hale Hanım ve Temmy ile bol bol insan ve hayvan modelleme çalıştık ve çalışıyoruz..






Ve yine sevgili annem :) Ayşem'in imzasını taşıyan ,çok beğendiği bir pasta ile yine bir poz vermek istedi.. Pastamız İzmir'e sağ salim ulaştı mı , açıkcası hala merak ediyorum :)

Ve daha pek çok eğlenceli ve öğretici dersler yapmaya devam ediyoruz. Ders içerikleri için lütfen ;

pastaci.burcu@gmail.com

veya

burcugencoglu@pastaci.net

adresine mail atmanız yeterli..

görüşmek üzere

sevgiler

Pazartesi, Ocak 26, 2009

ANNEMDE PASTACI OLDU..


Yoğun geçen haftasonumuzda, Cuma ve Cumartesi günleri sevgili annem bizlere atölyede çok yardımcı oldu.. Genelde hep yardım eder (teslimat,Yağmurla ilgilenme,malzeme temini vb.) ama ilk defa mutfak bölümüne geçti. Gül yapmamızda hatırı sayılır bir destekte bulundu. Ve günün sonunda, çok beğendiği sipariş bir pasta ile birlikte fotoğraf çektirmek istedi. Ve sitene koyarmısın diye rica etti :)

Ben seni hiç kırarmıyım anneciğim .. Eminim sende birgün bu pastalardan birini tek başına, çok daha güzelini yapacaksın .. Yeter ki sen derslere devam et..

Sizde gün sonunda mutlu pozlar vermek isterseniz , birebir eğitimler için bana ulaşabilirsiniz..

burcugencoglu@pastaci.net

0212 358 57 08

Pazartesi, Haziran 16, 2008

pastaci.net ATÖLYESİ..


Uzun süredir çok sessiz kaldım, yazmak istedim ama yazamadım..Bu dönemlerde kendi minik atölyemin hazırlıkları ve alışma sürecini yaşama aşamasındaydım..

Yaklaşık 2 haftadır kendi atölyemde çalışıyorum.. Haftanın 6 günü sabah 09:30 akşam 19:00 saatleri arasında atölyemde oluyorum. Artık sizlerle görüşebileceğim , sohbet edebileceğim minik atölyeme her zaman bekliyorum :)

Adresim ;

Kültür Mah. Esra Sok. Küçükçamlık sitesi D Blok yanı No : 2 GD
Ulus - İstanbul

Telefonum : 0212 358 57 08

(Akmerkez Ulus kapısını geçtikten sonra Arnavutköy'e inen yokuşun başındayım- soldan ikinci sokak- yokuşun başında Tiryaki kebap ve Bahçecik Kuaför var)


Herkese sevgilerimle..


Pastaci.net 'ten manazaralar ;












Pazar, Mayıs 04, 2008

MİNİ SANDVİÇ EKMEKLERİ VE KREMALI ET SOTE..

MİNİ JAMBONLU SANDVİÇLER


Tuzlulardan başlamaya karar verdim :) Sebebi ise bu ara tatlı tüketimimi azaltmam.. Pasta vb. tatlıları çok fazla yapıyorum ama kendimize yemek için pek fazla çeşit tatlı yapmıyorum, bu sebeple çok fazla yeni denemeler veya değişik tarifler ekleyemiyorum. Daha önce yazdığım gibi bu dönem biraz kilo vermeyi hedefliyorum ve canım çok tatlı isterse bir kaşık nutella ağzıma atıyorum veya kuru incir, kuru üzüm gibi doğal şekerleri yemeye çalışıyorum. Arada kaçamak yapıyorum elbette şu bir iki ay daha az tatlı tarifi yazabilirim..Ya da bir kaç tane az kalorili, bol taze meyveli, yoğurtlu tatlı tarifler ekleyebilirim.. (keten tohumlu, ballı, pekmezli, irmikli,az mascarponlu tarifler)


Yumuşacık mini sandviç ekmeklerine hayır demek gerçekten çok zor bence.. Bu ekmekleri ister sade, ister kepek unu ile veya ister baharatlar ile yapıp zengin bir lezzet elde edebilirsiniz. Ayrıca yapımı basit ve kullanım alanı ise çok fazla. Ben bu ekmeklerden mini sandviçler (krem peynirli, jambonlu, kaşarlı, pestolu, kurutulmuş domatesli, zeytin ezmeli vb.) ve hamburgerler hazırlıyorum.

Tarif sevgili Oktay Ustaya ait.

Gerekli malzemeler;




  • 500 gr un

  • 20 gr yaş maya

  • 1 çay bardağı sıvı yağı

  • 2 çorba kaşığı toz şeker

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 1 su bardağı süt

  • 1 adet yumurta

  • aldığı kadar su


Karıştırma kabımıza sütü, mayayı ve sıvı yağı ekleyip eritelim. Üzerine unu, toz şekeri ve tuzu ilave edip alabildiği kadar su ile hamuru yoğuralım. İyi yoğurulmuş, özdeşleşmiş ve kıvamı kulak memesi kıvamında bir hamur olmalı.


Hazırladığımız hamuru 5 dakika kadar dinlendirelim. Dinlendirdikten sonra hamurumuzdan cevizden az büyük parçalar koparıp yuvarlayarak fırın tepsimize aralık bırakarak dizelim. 10 dakika kadar mayalanmasını bekleyelim. Bu arada fırınımızı 180 dereceye getirerek ısıtmaya başlayalım. Yumurtamızın sarısını ayırıp beklettiğimiz ekmeklerimizin üzerilerine fırça ile sürelim.


Ekmeklerimiz kabarıp üzerileri kızarana kadar 180 derecelik fırınımızda pişirelim.


Piştikten sonra tezgahımızda soğutup hemen servis edebilirsiniz. Ekmekleri aynı gün içerisinde tüketmenizi tavsiye ederim. Bir gün sonraya yumuşaklığını ve lezzetini kaybedebilir.





KREMALI VE MANTARLI ET SOTE



kremalietsote


Et sote ise hazırlamasını ve yemesini en çok sevdiğim pratik yemeklerden biridir. Özellikle teflon tavalarda kavurarak hazırlamasını , soğan ile karamelleştirmeyi ve mantar ile zenginleştirmeyi ayrıca tercih ediyorum. Yanına ise güzel bir taze mevsim yeşilliklerinden hazırlanmış salata ve biber salçalı bulgur pilavı (fotoğrafta şehriyeli pirinç pilavı ile hazırlamıştım) harika gider :)

Gerekli Malzemeler;

3-4 kişi için



  • 300 - 400 gr jülyen kesilmiş yağsız biftek

  • 200-300 gr kültür mantarı ( ince ince kesilmiş)

  • 1 orta boy yemeklik soğan

  • 3 çorba kaşığı mısır özü yağı

  • 1 çay bardağı sıvı krema

  • 1 çay bardağı süt veya hindistan cevizi sütü

  • sevdiğiniz baharatlar ( kekik, kırmızı pul biber gibi)

  • az tuz

Öncelikle mısır özü yağımızı yüksekliği derin bir teflon tavamıza koyup ısıtmaya başlayalım. Soğanlarımızı küp küp yemeklik şekilde kesip ısınan yağımızın üzerine alıp kaşıkla çevirerek az karamelleştirelim. Üzerine yıkanmış ve ince ince kesilmiş mantarlarımızı alıp birlikte karamelleştirmeye devam edelim. Üzerine etlerimizi alıp biraz daha kavurarak karıştıralım.


Üzerine sıvı kremamızı, sütümüzü ve baharatlarımızı ekleyip ateşin altını biraz kısalım ve tavamızın kapağını kapatarak pişirmeye bırakalım. Yavaş yavaş pişirmeye özen gösterelim. Piştikten sonra kremasını ve sütünü çekmiş olacaktır. Ateşin altını az açarak biraz etlerinizi kavurarak servis tabağına aktarabilirsiniz.


Hepimize afiyet olsun..



Herkese sevgilerimle..




Önemli not: uzun zamandır Türkiye'nin ve Dünya'nın birçok yerinden gelen harika pasta ve kurabiye çalışmalarınızı derleyip "Pastalarımız" blogunda yayınlamaya yeniden başladım. Gerçekten her biri çok güzel ve mutluluk verici..

Fotoğrafını paylaşan Hazal Geyik'e çok teşekkür ediyorum. Kendisi 18 yaşında ve lise son öğrencisi. Hayallerinin peşinden azimle koşmasını ve çok başarılı olmasını diliyorum..

Lütfen paylaşmaya ve göndermeye devam edin..

Pazartesi, Nisan 21, 2008

YAKINDAKİ GÜZELLİK VE PASTA KURSUMUZ..



Pastacı bloguna bahar geldi :) Sevgili Betül (Betül Aytaç) bahar başlığımı hazırlarken , bahar düğünü konseptini kullanmış.. Bu fikir çok hoşuma gitti.. Yakınlarda düğün olmayacak ama düğün bir çok şeyi temsil edebilir bence.. Mutluluk, yenilik, bahar, neşe, saflık, sevgi gibi.. Bu güzel çalışma için Betül'e tekrar teşekkür ediyorum..

Bu güzel manzara ise hafta sonu rehabilitasyonumuza ait :) Eşimle her sene düzenli olarak Assos'a gitmeyi çok severiz. Bu sene bir türlü fırsat ve imkan bulup Assos'a gidemedik. Ama çokta denize ve doğaya gitmeyi istiyoruz, bunun üzerine eşim derin araştırmalara girip bizi kısa sürede mutlu edecek bir progam hazırladı . Belki bir çoğunuz çok iyi biliyorsunuzdur, biz ilk defa gittik, Şile'ye yol aldık..

Şile, İstanbul şehir merkezine gerçekten çok yakın. İstanbul'a bağlı olsada sanki biz Şile'ye varınca başka bir şehire gelmişiz gibi hissettik. Pazar sabahı Şiledeydik, hemen keşfe daldık. Dolaşmalarımız sonucunda Limana vardık. Fotoğrafta görülen Şile Limanından bir kesit. Burası yarım ada gibi, tam bir balıkçı cenneti. Oyun alanları, balıkçılar, deniz, sahil,kahvaltı yapabilme imkanı, yürüyüş zevki ile bence çok değerli bir ortam. Biz gerçekten çok sevdik. Aklımızda yokken gece konaklamaya karar verdik. Temiz oksijen ile aylar sonra iyi bir uyku uyuyabildim. Pazartesi öğlen ise geri döndük, yani tam bir gün Şile'de kaldık. Ama bize bir hafta gibi geldi..

Yakın zamanda Ağva'yı keşfetmeyi planlıyoruz :)






Cumartesi günü ise Akatlarda ki Eye's Pasta Malzemeleri dükkanında gerçekleştirdiğimiz neşeli pasta kursumuz vardı :) Neşeli diyorum çünkü gerçekten saatler çok çabuk geçti.. Yine bana planladığımız süre yetmedi. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi katılımcıların yakınları devamlı telefonla arayıp "daha bitmedimi daha bitmedimi " diye sormaya hatta bizzat gelip "hadii" demeye başladılar :)


Pasta kursumuzda, pandispanya ve ganaş yapımını, pandispanyanın katlandırılması ve pastamızın alt yapısını oluşturmayı, şeker hamuru yapımını, modelleme hamurundan gül yapımını, pastamızı şeker hamuru ile kaplayıp süslemesini (fırfır, kurdele) çalıştık. Katılan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum ve sevgilerimi gönderiyorum..




























Herkese sevgilerimle..

Pazartesi, Şubat 11, 2008

HAVUÇLU KEK VE YİNE KISA KISA..




Geçen hafta ardı ardına bir talihsiz serüvenler dizisi yaşadım ve en son dün yeni bir tanesine tekrar kavuştum. Bilmiyorum size de oluyormu , bana sık sık oluyor, fazla yoğunluğum yokken herşey normal gider, ne zaman bir yoğunluk başlasa hemen başıma bu yoğunluğu daha da zorlaştıracak olaylar gelmeye başlar. En iyisi en başından başlayayım..


Haftaiçi birkaç zor ve yoğun siparişim vardı. Öncelikle herşey normal gözüküyordu. Sağlığım vb. herşey yerindeydi. Tam zaman yaklaşınca , inanılmaz bir zehirlenme yaşadım ve sipariş yapmam gereken saatlerde ben zehirlenmemden kurtulmaya çalışarak geçirdim. Baktım olacak gibi değil, canım arkadaşım Ufuk'tan yardım istedim (sabahın köründe) o da sağolsum koşarak geldi ve bana yardım etti. Ufuk seni gerçekten çok seviyorum.. iyi ki varsın..


Anlayacağınız gibi en yoğun olduğum günlerde ,yarı zehirlenmiş bir şekilde işlerimi yapmaya çalıştım. Sipariş yoğunluğu azalınca, sıra haftasonu katılacağım Debbie Brown eğitimine geldi. Zaten o gece heyecandan zor uyumuştum, sabahta heyecanla gittim. Şu zamanlarda başıma şükürler olsun ki birşey gelmedi, ama en son dünkü eğitimin ortasında, ilginç bir şekilde düşerek ayağımı fena burktum. Azim edip :) eğitimin sonuna kadar dayandım. Sol ayağımı burktuğum için arabada kullanabildim, evime de vardım :) Ama gece ayağım öyle bir davul gibi şişti ki şu an üzerine basamıyorum. Gece yapmamız gereken herşeyi yaptık. Ama şu an hala ayağımı uzatıp yatmaktayım. Tamam kulağa hoş geliyor ama zamanlama hatası var , ben şu an ayakta olmak istiyorum..


Şimdi de güzel şeylerden bahsetmek istiyorum; yukarıda da kısaca bahsettiğim gibi haftasonu Debbie Brown'un iki eğitiminede katılabildim. Herşey harikaydı. Özellikle Debbie'nin yanında asistanı olarak gelen annesi çok şirin , çok harika bir bayandı, en çok onu özleyeceğim.. İki adet maket pasta çalıştık. Cumartesi aşağıda resmi olan çocuk odasını yaptık. Pazar günü ise çaydanlık modelli peri evini yaptık. Keşke bugün de olsaydı eğitim, Cuma günkünü kaçırdığıma üzülüyorum.. Ayrıca burada Debbie Brown'u Türkiye'ye davet eden ve eğitimleri bize organize eden http://www.pastamalzemeleri.com/ sitesininin harika insanı Berna'ya (canım body'me) çok teşekkür ediyorum. Bernacım seni de çok seviyorum, iyi ki varsınız..




Sevgililer günü , ,siteye koymak istediğim hazırlıkları maalesef yapamadım. Dediğim gibi zehirlenme, sipariş, eğitim ve ayak burukluğu beni ister istemez engelledi. Ama Cuma günü gerçekten lezzetli ve seveceğinizi umduğum yeni bir tarif denedim. Women's Weekly dergi grubunun "Cafe Cakes" kitabında Carrot Cake- Havuçlu kek tarifini uyguladım. Her ne kadar aşk deyince aklıma çikolata gelsede, çikolatadan az hoşlanan eşlerinize sunabileceğiniz lezzetli bir hediye olabilir diye düşünüyorum..

Gerekli malzemeler ;

  • 6 adet orta boy havuç
  • 1 cup- 250 ml sıvı yağı ( ben ayçiçek kullandım)
  • 1 + 1/3 cup esmer şeker (yaklaşık 1,5 su bardağı)
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı dövülmüş ceviz
  • 2 + 1/2 cup un ( 375 gr , yaklaşık 2,5 su bardağı)
  • 1/2 çaykaşığı karbonat
  • 2 çay kaşığı karışık baharat ( içerisinde tarçın, zencefil ve karanfil bulunuyor, siz istediklerinizi 1 çay kaşaığı şeklinde ekleyebilirsiniz)

Üzeri için ;

  • orjinal tarif ; 30 gr tereyağı veya margarin
  • 80 gr yumuşamış krem peynir
  • 1 çaykaşığı limon kabuğu rendesi
  • 1 + 1/2 cup pudra şekeri ( 1,5 su bardağı kadar)

ben; 1 paket labne peyniri ile 1 su bardağı pudra şekerini çırparak üst sos hazırladım. Her ikisi de çok lezzetli oluyor.

Fırını 180 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.

20 veya 23 cm çapındaki kek kalıbınızın altına pişirme kağıdı yerleştirelim.

Yağ, şeker ve yumurtaları inceleşip kremalaşıncaya kadar çırpalım. İçerisine rendelenmiş havuçları ve cevizleri ilave edip şöyle bir karıştıralım. Ve en son içerisine kuru karışımı ilave edip ( un, karbanot ve baharatları mutlaka harmanlayın) mikser yardımıyla 3-4 dakika daha çırpalım.

Hazırladığımız karışımı kalıbımıza döküp önceden ısıttığımız fırınımızda , kalıbımızın derinliğine bağlı olarak, 1-1,5 saat arası pişirelim.

Kekimiz piştikten sonra tezgahımızda iyice soğumasını bekleyelim. Soğuduktan sonra kalıbımızdan çıkartıp kremamızı hazırlayıp üzerine sürebilirsiniz. Hatta krema ölçüsünü iki katına çıkartıp tüm keki kaplayabilirsiniz. Bu da farklı bir kutlama pastası olarak hazırlanabilinir.

Sevgililer günü önerileri ;

http://www.pastaci.net/bolum.asp?bolum=SEVGİLİLER%20İÇİN

Herkese sevgilerimle..

Pazar, Şubat 03, 2008

KISA KISA HABERLER..



Öncelikle babam ile ilgili yazdığınız her destek verici yorum için çok çok teşekkür etmek istiyorum.. Benim için gerçekten hepsi çok değerliydi, herkese tek tek cevap yazamasamda okuduktan sonra hep içimden gelerek sizlere güzel dileklerimi, sevgilerimi gönderdim..Umarım size varmıştır :)


Bu haftam biraz üzgün ve sıkıntılı geçmiş olsa da , diğer yaşadığım daha motive edici şeylerden söz etmek istiyorum. Yaklaşık 2 aydır pastamalzemeleri.com 'un Akatlardaki mağazasında kurabiye yapımı ve süslemesi dersleri veriyorum. Bugüne kadar fotoğraf çekememiştim derslerde, bu hafta katılımcılardan izin alarak bazı görüntüler çektim ve sizlerle paylaşmak istedim.


Derste, süslemeye uygun, şekli bozulmayan kurabiyeler pişiriyoruz. Bu kurabiyeleri önce royal icing tekniği ile süslüyoruz. Diğer bölümde fotoğraflı kurabiye ve şeker hamuru süslemeli kurabiyeler hazırlıyoruz. Şeker hamuru ile süsleme kısmında herkes kendisinden geçerek süslemeler yapıyor. Ders konuları dışında da aklımıza ne örnekler gelirse kurabiyelerin üzerilerinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Gerçekten ben öğretirken çok keyif alıyor, her bir katılımcıdan yeni şeyler öğreniyorum.





Yukarıda gördüğünüz kurabiyeleri derste yaptık. Ortadaki palyaçoyu özel istek üzerine yaptım ve çok hoşuma gitti. Bunu ,pastası ile birlikte takım bir çalışmasını yapmak isterim..


Kurabiye dışında yakında pasta yapımı ve şeker hamuru derslerine de başlamayı planlıyoruz. Bununla ilgili gelişmeleri zaman ilerledikçe tekrar paylaşmak isterim. Bu arada önümüdeki hafta sonu için çok heyecanlanıyorum. Dünyaca ünlü Debbie Brown Türkiye'ye geliyor ! Bundan 5-6 ay önce İngiltere biletlerimizi almış, Debbie Brown'un günlük hazırladığı özel derse katılabilmek için yola çıkacaktım. Ama bazı engeller yüzünden gidememiş ve çok üzülmüştüm. Şimdi kendisinin Türkiye 'ye gelecek olması beni çok heyecanlandırıp mutlu ediyor !! Cuma-Cumartesi günkü derslere şu an için kesin katılıyorum, muhtemelen Pazar günü de dayanamayıp gidebilirim..


Debbie Brown ile ilgili ayrıntılar için ;







Son olarak , Şubat ayı Parents dergisinde hazırladığım bir pastanın yer alması beni çok mutlu etti. Cake Studio, Beyaz Fırın gibi pastacıların yanında benim tasarımımın da yer alması gerçekten heyecan ve moral verici oldu benim için. Parents Türkiye dergisine tekrar çok teşekkür etmek istiyorum..

Yakın zamanda sevgililer günü önerileri ile karşınızda olacağım :)

Herkese sevgilerimle..

Çarşamba, Aralık 26, 2007

ŞEKERDEN YILBAŞI AĞAÇLARI..


İşte yepyeni bir yıl daha geliyor..Çocukluğumdan beri yeni yıl yaklaşırken çok heyecanlanırım, merak ve umutla yeni yılın gelmesini beklerim. Belki herşey yeniden tertemiz bir safyaya geçiş yapacağı için kendini düzeltebilir diye düşünürüm. Geçmiş yılda yaptığımız hataları, yeni yılda tekrarlayamacağımızı düşünürüm. Umut etmek ve güzel beklentiler içerisinde olmak o kadar da kötü olmasa gerek :)
Yılbaşı için beni ve çevremi 1 aydır büyük bir telaş sardı. Devamlı yılbaşı temalı çalışmalar yapıyor, yapmayı öğretiyorum. Kurabiyelerden karadamlar, yılbaşı çamları, noel babalar, çoraplar vb. yapıp royal icing veya şeker hamuru ile süslüyorum. Bol çikolatalı cupcake'ler hazırlayıp üzerilerini yine yılbaşı temalı süslerle birleştiriyorum. Ve yine bol bol trufflar hazırlayıp onları önce çikolataya sonra yenilebilir altın pırıltı tozlarına buluyorum.. Gerçekten çokkkk zevk alıyorum yaparken..



Bakın son bir ayda başka neler oldu..
Devletşah , sanal olarak yayınladığı yemek.name dergisi için kurabiye ev yapımını görüntülemeye ziyarete geldi. Beraber Yağmurla birlikte kurabiyeden ev yapıp süsledik, o yaptıklarımızı adım adım görüntüledi.
Ama sitesinde bir süredir server'ından kaynaklanan sebeplerden dolayı bir sorun vardı. Sayfa açılamıyor, yemek.name'ye ulaşılamıyordu. Neyse ki sorunlarını çözebilmeşler ve yemek.name'nin Aralık sayısını tekrar yükleyebilmiş. Geçmiş ayları ise en kısa zamanda yükleyecekmiş..benden merak edenlere duyurulur :)
Bu ayın başında ise benim doğum günüm vardı. Bir yıl daha yaşlanmış bulunmamı arkadaşlarım çok güzel bir şekilde kutladılar :) Berna'ya, Ufuk'a, Hilal'a ve Zuhal'e tekrar çok teşekkür etmek istiyorum.. ve ayrıca Yeşil Elma'dan bana mutluluklar dileyen Ayşem'e, devamlı arayan ve en son hediyemi getiren Işıl'a ve yorum yazıp telefon açan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.. İyi ki herkes var..
İki gün evvel ise yine aynı takım ( Berna, Ufuk, Hilal, Işıl, Ayşem) yeniyılı birlikte kendi aramızda düzenlediğimiz minik bir parti ile kutladık :) Bir ay öncesinden hepimiz hediyeleşmek için kura çekmiştik. Bana kurada Hilal çıkmıştı, bende onu mutlu etmek için hediyesini süsledim püsledim..Yukarıdaki mavili kardan adam sepetini ona hazırlayıp içerisini çikolatalar ve birkaç küçük hediye ile doldurdum.. tekrar mutlu yıllar arkadaşım :)
Yukarıdaki şeker ağaçları fikrini ise Martha Stewert'ın Christmas with Martha Stewert Living kitabından aldım. O kadar çok hoşuma gitti ki bende aynısını yapıp sizlerle paylaşmak istedim. Şekerleri elim ile kesip şekillendirdiğim straforun üzerine kürdanlar ile batırdım. Eğer straforunuz yoksa biraz sert kıvamda pişireceğiniz kekleri kesip şekillendirerek çam ağacı görüntüsü verebilirsiniz ve kürdanlara batırdığınız şekerlerle ağacınızı süsleyebilirsiniz. Bu hazırladığınız ağaçları yılbaşı gecesi sofranızı veya evin farklı bölümlerini süslemek için kullanabilirsiniz. Üzerinden şekerleri çıkarıp çıkarıp ağzınıza atabilirsiniz.. Yeni yıla tatlı talı girebilirsiniz :)
Herkesin geçmiş kurban bayramını ve yeni yılını tekrar kutlarım.. Yeni yıla yepyeni , positif , düşünceli ve mutlu olabilmeyi bilen bireyler olarak girebilmemizi diliyorum..
Herkese sevgilerimle..



Cuma, Kasım 16, 2007

YILBAŞI KURABİYE EĞİTİMLERİ BAŞLIYOR..





















Bu dönem kurabiyeler ile çok iç içe olacağımı yazmıştım :) Önümüzdeki ay herkeste tatlı bir yeni yıl heyecanı başlayacağı için, konsept olarak yılbaşı kurabiyelerini tercih ettik..İşte ilki başlıyor ;


23 Kasım Cuma günü http://www.pastamalzemeleri.com/ internet sitesinin Akatlardaki mağazasında saat 10:00-17:00 arasında yılbaşı kurabiyeleri süsleme eğitimim olacaktır..

Katılmak isteyenler ;

http://www.pastamalzemeleri.com/store/newsPageExec.asp?news=12

ilgili link'ini inceleyip iletişime geçebilirler..

Herkese sevgilerimle..

Pazartesi, Ekim 22, 2007

GEÇEN HAFTA..



















Geçen bir haftada çok şey oldu ama en çok zamanımı alan ve beni heyecanlandıran pastamalzemeleri.com'un açılışı oldu.. Daha önce de yazdığım gibi Berna'ya elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım.. Sadace ben değil daha birçok arkadaşlarımız yardımcı oldu.. Bahane ile birçok kişi ile sık sık görüşebildik :) Işıl, Ufuk, Zuhal, Hilal, Esra, playhouse'un sanat öğretmeni ve Berna'nın yakın arkadaşları..herkes Berna için çalıştı ! ama itiraf ediyorum, çok eğlendik :)

Yeni dükkanın hayırlı ve uğurlu olsun arkadaşım..






















Açılıştan önce herkes çok ama çok çalıştı :)

























Herkesin büyük emeği olduğu büyük cupcake'lerin oluşturduğu maket pastamız ..

























Bakın en çok Ufuk çalışmış, şimdi de fırçalarını eline almış vitrine cupcake resmi çiziyor :)



























Bu pasta çiziminin ana hatlarını sanat öğretmenimiz yaptı ama bizleride kırmayıp serbest çalışmamıza izin verdi :) O gün gerçekten çok çok eğlenmiştim, pasta yapmak çok zevkli ama çizmekte çok çok zevkliymiş ..

Daha çok şey yaşadık, açılış çok güzel geçti, yeni dostlarla tanıştık, yazıştıklarımızla yüzleştik..

Tekrar anlatmaya devam edeceğim..

Herkese sevgilerimle..

Pazartesi, Eylül 17, 2007

EN PRATİK MİNİ TARTLAR VE FİGÜR ÇALIŞMAK..






































Kafanız dalgın bir şeylerle uğraşırken, o akşamüstü arkadaşınızın sizi ziyarete geleceğini hatırlarsınız. Özellikle bu arkadaşınız çikolatayı ve tatlıları çok seven biri ise :) Hemen saate bakarsınız, çok az bir zaman kalmıştır Evde de hazır bir şey yoktur, dolaşırsınız düşünürsünüz oflarsınız puflarsınız ve daha önce de başıma geldiği gibi kafanızda aniden bir şimşek çakıverir !

Artık kendi ağzımla yazmaya devam edebilirim ; hafta başında Işıl'la Metro'dan aldığım hazır tart tabanları aklıma geldi. Merak edip almıştım, birkaç blog gezinmelerimde yapılanları görmüştüm ve görüntüleri çok hoşuma gitmişti. Her çeşidini almıştım, büyük boyları, mini boyları, tatlısı, tuzlusu.. Hemen mini tatlı tart tabanlarını çıkardım. İçlerine çikolatalı ganaş yapmak istedim ama bu seferde kremaları tükettiğimi gördüm. Yine dolabı araştırırken aldığım yeni labne kutusunu gördüm. Ganaşı labne ile yapmaya karar verdim, sonuçta özleri aynı idi ; süt...

Bir kutu (200 gr) labneyi 150 gr kadar erittiğim bitter çikolata ile çırptım. (Zambo'nun % 70 kakao içerenini kullanıyorum ama biraz şekersiz gelebilir, siz isterseniz kakao oranı daha düşük bir bitter çikolatayı kullanabilirsiniz)
Kıvamı ve tadı gerçekten çok lezzetli olan bir krema elde ettim. Belki ganaştan alacağım lezzetten daha fazlasını labne ile yakalamış oldum.

Hemen hazırladığım kremayı mini tart kalıplarıma sıkma torbasının büyük ağzı ile sıktım. Üzerlerine dondurucudan çıkarttığım frambuazlardan birer tane yerleştirdim. Ve servis tabağına altlarına çikolata kağıdı yerleştirerek dizdim. Görüntüden çok memnun kalmıştım.

Gelecek olan arkadaşım Hilal'di.. Eğer oda beğenirse rahatlayacaktım. Sanırım beni yanıltmadı ve oda sevdi :) Belki çok zor , çok detaylı bir şey değildi hazırladığım ama çok kısa bir sürede (15 dakika kadar) arkadaşımı mutlu edecek lezzetli ve çikolatalı bir tatlı hazırlayabilmiştim. Hemen yanına kahvelerimizi yapıp kısa zamanımızı uzun değerlendirdik.

Hazır tart tabanları Metro Gross marketlerde, Macro Center'da ve büyük marketlerin pastacılık veya ekmek bölümünde bulabilirsiniz.. Tatları da hiç fena değildi.


























Bu dönem ise pek fazla yeni tarif denemeye fırsat bulamadım. Daha çok maket pasta ve figür çalışıyorum. İnsan figürlemede istediğim düzeyde değilim. Hatta bana göre kötüyüm. Bende bu durumumu iyileştirme çabaları içerisindeyim. Bir dönem liseye giderken 3-4 ay kadar güzel sanatlar kurslarına devam etmiştim. Kara kalem çalışmayı çok severdim, hatta MSÜ 'de ders veren bir öğretmenim vardı. Bana insan anatomisini çok anlatır ve çalıştırırdı. Bende o dönem , çocuk kafasıyla çok fazla anlayamazdım, neden anatomi bu kadar önemli diye...

Evet, gerçekten önemliymiş. İnsan figürü yapmaya başlarken, nereden başlamalıyım, nereden devam etmeliyim, duruş oldu mu, orantılar oldu mu, yüz hiç olmadı gibi kaygılarla kendi kendime tekrar işi çözmeye çalışıyorum. Anatomide oran çok önemlidir , tüm vücudun oranları birbirleri ile aynı, sayılar aynıdır. Mesela boyumuzun uzunluğu ile kollarımızın iki yana dümdüz açılmış halini sırtımızdan ölçersek (bunu sizin için başkası yapsın mümkünse) aynı sayıya eşit olduğunu göreceksiniz..

Kursa giderken çalıştığım kitabı geçen gün tekrar kitapçıda gördüm. Benim eski kitabımın nerede olduğundan emin olamadığım için yenisini tekrar aldım. İyi ki de almışım, nedense kendimi daha iyi hissetmeye, eski günlerime geri dönmeye başladım. Birde tesadüfen Ikea'dan hep almak istediğim hareketli mankeni eşim ile görüp almıştık, artık mankenimi ve kitabımı figür çalışırken tekrar kullanmaya başladım. Umarım figürlerimi iyileştirebilirim..

Ve çalışırken müzik dinlemek kaçınılmaz bir şeydir.. Sizi rahatlatır ve o an olmak istediğiniz yerde olabilirsiniz veya olmak istediğiniz yerde iseniz bu durumdan daha da keyif alabilirsiniz..

Pink Martini'nin son CD'si harika bir seçim bence :)




En sevdiğim ay hoş geldin




Herkese sevgilerimle..

Perşembe, Haziran 28, 2007

TEŞEKKÜR VE LİMONLU MUFFIN CHEESECAKE'LER..


























Eski header'ımı her ne kadar çok ama çookk sevsemde yeni bir header ve logo fikride hoşuma gitmiyor değildi :) Aklımın bir kenarlarında yeni bir çizim ve sayfanın renklerini değişitirip canlandırma fikri vardı ama bunun için vaktim olmuyordu. Sonra bana bir melek bir e-posta gönderdi ve benim için bir çizim yaptığından bahsetti.. Bende hemen "çizimimi görmek istiyorum !!!! " deyince , hemen bana çizimi gönderdi ve ben inanılmaz beğendim. Canlı,dinamik, farklı ..söylecek ne varsa yazmak istiyorum ama ben çok heyecanlanıp veya çok sevindiğimde hep böyle kilitlenirim ve bu yüzden de çoğu insan beni soğuk biri zanneder..ama bilseler dışıma vuramadıklarımı içimde ne karnavallar boyutunda yaşıyorum..

Çizimimin her boyutunu, her şeklini bana ulaştırdı. Hatta teşekkür etmek için buluştuğumuzda bana çizimimin çerceve edilmiş halini bile verdi :) Kendisi gerçekten çok yetenekli, hayal gücü çok güçlü olduğunu düşündüğüm genç bir tasarımcı..Betül Aytaç'a tekrar tekrar teşekkür ediyorum ve hayallerinin peşinden gitmesini ve her zaman destek olacağımı tekrarlamak istiyorum..




















Bende yine elim boş gitmemek ve bir hatıra bırakabilmek için , bir önce ki gün Ayşem için hazırladığım bir tabağa benzer hediye tabağı hazırladım. Bu tabaktaki kekleri ilk kez denedim. Klasik muffinlerden farklı, sıcak günlerde çok ağır gelmeyecek farklı bir tat hazırlamak istedim. Benim her zaman tariflerine ve fotoğraflarına bayıldığım The Australian Women's Weekly dergisinin Cupcakes&Fairycakes kitabından Lemon Pavlova Puffs tarifini denemeye karar verdim. Ben tabi fotoğraftada görüldüğü gibi pavlova yapmadım, sadace kek bölümünü hazırladım ve kendimce birkaç ekleme yapıp cupcake olayına çevirdim :) Tarifi incelerken içerisinde krem peynir olduğunu gördüm . Bu durumda bunlar sadace muffin veya puf değil, cheesecake tarzı birşey olacağını anladım ve gerçekten tadıncada cheesecake- muffin tarzı farklı bir lezzet yakaladığımı fark ettim. Özellikle üzerine piştikten sonra sıktığım ekstra limon sularıda keklere ayrı bir ekşilik ve yumuşaklık kattı. Ayşem'in de hoşuna gitti hatta hangi aromayı kullandın diye sordu ve ben mutlulukla "doğal bir aroma, limon sıktım :) " cevabını verdim..

Yina lafı uzattıkca uzattım, normalde bu kadar laf uzatmayı beceremeyen biriyimdir ama yazarken nedense geveze olabiliyorum :)

Şimdi hemen tarifimize geçelim ;

Gerekli malzemeler;

  • 90 gr yumuşak yağ ( ben Luna kullandım)
  • 90 gr krem peynir ( Pınarın beyazını kullandım- oda sıcaklıında yumuşamış)
  • 2 çay kaşığı limon kabuğu rendesi ( ben bir orta boy limonun tüm kabuğu rendeleyip kullandım)
  • 2/3 cup- 150 gr tozşeker
  • 2 yumurta
  • 1/3 cup- 50 gr nişasta ( mısır nişastası kullandım ama buğdayda kullanılır)
  • 1/2 cup - 75 gr un



Fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayalım.

Yağ,krem peynir, limon kabukları, şeker ve yumutaları mikser yardımıyla homojenleşene kadar çırpalım.

Un ve nişastayı eleyerek karışıma ilave edelim ve düşük devirde tüm karışım homojenleşip pürüzsüzleşene kadar çırpalım.

Karışımımızı muffin kalıplarımıza ağızlarında birer parmak pay bırakacak şekilde peylaştıralım.

İsterseniz 20-22 cm'lik büyük bir kek kalıbında da pişirebilirsiniz.

Muffinleri 20 dakika, büyük kalıptakini 30 dakika pişireim.

Piştikten sonra tezgaha alıp soğumaya bırakalım. Ben bu aşamada kabuğunu rendelediğim limonun suyunu sıkıp muffinlerin üzerine birer tatlı kaşığı kadar döktüm ve soğurlarken çekmelerini bekledim. ( şerbetli tatlı yapar gibi biri sıcakken biri soğuk olmalı)

Yaklaşık 20 adet orta boy limonlu muffin cheesecake'lerim oldu. Bunların üzerilerine çok az bal sürüp şeker hamuru ile kapladım ve mesajlarımı yazdım. Siz nasıl arzu ederseniz, hiç süsleme yapmayabilirsiniz. Veya birer dilim limon ile de sade bir sunum yapabilirisiniz.



Ruh hali önerileri : Aklımın iplerini saldım ...

Herkese sevgilerimle..

Çarşamba, Mayıs 02, 2007

CHEF'S DERGİSİNDEYİM..



























Bu aydan itibaren Chef's dergisinde, pastacılıkla ilgili yazmaya başlıyorum. Bu ay, yenilebilir çiçekler ile ilgili yazıp yine yenilebilir çiçeklerle süslediğim bir pasta tarifi yazdım. Umarım okumaktan keyif alırsınız..

Çok heyecanlı ve mutluyum. Destek olan herkese çok çok teşekkür ederim..

Çarşamba, Haziran 21, 2006

OKULUMU SEVİYORUM..
























Sizlere daha önce bahsettiğim gibi pek bu aralar sesim soluğum çıkmıyor. Sebebim ise okulum..Okullarımızı Pazartesi günü tatil ettik. Karneleri dağıttık.Ama bazı öğrencilerimiz bazı derslerden başarılı olamadı. Şube Öğretmenler Kurulu toplandık. Bazı öğrencilerin kurul kararı ile geçmesine karar verdik, yetersiz bulduklarımızı ise kursa ekledik. Bir sene bir şey öğremneyen çocuk 8-9 günde ne öğrenir ki diye düşünebilirsiniz..bence öğreniyorlar..çünkü sınıf sayımız tabiiki azalıyor, sınıf sessizleşiyor, dikkat dağıtan faktörler azalıyor, amaçları daha belirgenleşiyor, ve yıl sonunda öğrendiği konuları bol örnekler ile pekiştiriyorlar..özellikle 8.sınıflardan kalanlar "öğretmenim meğerse bu konular çok kolaymış diyorlar" bu da beni çok mutlu ediyor..
Fotoğraftaki öğrencilerim ise 7.sınıf öğrencilerimin bir kısmı. Yıl sonu partisinde çok eğlenirlerken dayanamayıp fotoğraflarını çekmiştim..hepsini gerçekten çok seviyorum..bazen dayanamayıp onların kafalarını okşuyorum, yanaklarını sıkıştırıyorum..ama sanırım abartmamam gerekiyor ne de olsa ergenlik çağlarına adım atıyorlar ,fazla çocuk gibi sevilmek hoşlarına gitmeyebilir :)
1 Temmuz akşamı işlerim sona eriyor..Sevgili Hacer Sevim bana KPSS belgemi sormuş, maalesef banada daha ulaşmadı ve sebebini bilmiyorum. Birkaç gün daha beklemeyi ve eğer elime ulaşmaz ise Ankara'ya telefon açmayı düşünüyorum.
Sorduğunuz tüm soruları en kısa zamanda yanıtlayacağım..
Bu arada Sevgili gulonuntakilari bana bir uyarı yorumu göndermiş. Lütfen bu siteye bir göz atın. Bir çok blogcu arkadaşların yaptığı tarifler ve fotoğraflar izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanıyor. Kendilerini şiddetle KINIYORUM !

Herkese sevgileirmle..

Pazartesi, Haziran 05, 2006

EN ÇOK HANGİ TARiFLERİ GÖRMEK İSTERSİNİZ ??

Herkese merhabalar,
Son zamanlarım okulumdan dolayı biraz yoğun geçiyor ve istediğim sıklıkta tarif ekleyemiyorum..ama bu hafta notlarımın teslimiyle biraz daha rahatlıyacağım ve daha yoğun mutfak çalışmalarıma geri döneceğim. ( tabii ki kalanlar için kurs açılmazsa ve KPSS'ya ayırmam gereken süreyi iyi dengeleyebilirsem)
Sizlerden ricam Pastacıda en çok hangi tarifleri görmek istemeniz ??
Sizlerden gelen istekler doğrultusunda bir liste çıkarıp sırasıyla yapıp yayınlamak istiyorum. Ve yapım aşamalarınıda fotoğraflamak isityorum..
Herkesin cevaplarını sabırsızlıkla bekliyorum..

Herkese sevgilerimle..

Pazar, Şubat 19, 2006

EN KEYİFLİ ANLARIMIZ- 2























Bu hafta işlerin yoğunluğu, eşimin rahatsızlığı beni blogumdan biraz uzak tuttu. Zuhal Hanım'ın enfes pastasının haricinde yeni tarifler ekleyemedim. Bugünde ekleyemiyorum ama dünkü kurs görüntülerimi sizlerle paylaşmak istedim. Daha öncede bahsettiğim Chef's in İleri Seviye Pastacılık kurslarına katılıyorum. Şefimiz Hilton Otellerinin Pasta Şefi Ertan Korkmaz. Ertan Bey çok iyi bir eğitmen,,işini çok seviyor ve yaparken de bizlere heyecanını aktarıyor..iyi ki Chef's e gidiyorum diyorum..aslında benim almak istediğim eğitim daha profesyonel bir eğitim. Böyle bir eğitimin olup olamayacağını konuştum Chef's in yöneticileriyle ve öyle bir projenin olacağını söylediler. Şimdi de sabırsızlıkla açılacak olan profesyonel kursu bekliyorum :)
Ama dün yine çok keyif aldım. Şeker hamuru çalışmamız için bir hafta önceden sade pandispanya hazırlamıştık. Ama bu pandispanya diğer pandispanyalara göre daha sert hazırlanıyor. Çünkü şeker hamuru ile çalışmak gerçekten zor bir iş. Eğer pasta zemini sert olursa şeker hamuru ile çalışmak daha kolaylaşıyor. Birde çalıştığınız ortamın ısısı çok soğuk olmamalı. Oda ısısından biraz yüksek olmalı. Eğer soğuk ortamda çalışırsanız hamur çabuk kuruyor.
Biz hazır şeker hamuru kullandık. Kullandığımız boyalarımız ise jel boyalardandı. Jel boyaların renk seçenekleri daha zengin oluyor ve kullanmasıda daha pratik. Ama ben yinede toz boyalarından vazgeçmeyi düşünmüyorum :) Hazır şeker hamurumuzu renklendirip ,önce tezgahımıza nisaşta serperek açtık. Pastamızın üzerine önce bir kat çok ince krem şanti sürdük . Sonra üzerini açtığımız şeker hamuru ile kapladık. Sonra kuruması için 1-2 saat odada ısısında beklettik. Bu arada süslerimiz hazırladık. Gül, papatya, kolay çicekler, tavşan ve havuç yaptık. Gül yapımını ben daha önce sizlere anlatmıştım. Kolay çicek yapımı ise ( mor pastanın üzerindeki çicekler) gerçekten çok kolay :) önce merdane ile hamurumuzu açıyoruz. Daha sonra istediğiniz kurabiye kalıbı ile hamurdan parçalar çıkarıyoruz. Üzeri için bir parça farklı renkte hamuru koparıp yuvarlıyoruz. Kalıptan çıkardığımız hamurun ortasına koyup yağlı kağıt ile üzerine bastırıyoruz. Böylece çiceğin ortası farklı renkte oluyor. Bu hazırladığımız şeklin dört bir kenarında tutup ortasında birleştiriyoruz. Böylece çiceğimiz oluşuyor. Ortasına ise biraz royal icing sıkıp ( yumurta akı ve pudra şekeri karışımı) bir adet inciyle süslüyoruz :)


En üstteki mor pastayı ben yaptım. Yanındaki fotoğraftaki pastaları ise kurstaki diğer arkadaşlar yaptı. Gerçekten çok keyifli ve öğretici bir çalışmaydı. Eğer pasta yapmaya , öğrenmeye ve rahatlamaya ihtiyacınız varsa Chef's i herkese öneririm..

Herkese sevgilerimle..

Çarşamba, Şubat 08, 2006

BİR BROWNİE'NİN SEVGİLİLER İÇİN YAPABİLECEKLERİ..








































Bugün okullar açıldı :) Aradan tam 1 ay 3 gün gibi uzun bir süre geçti. Çocuklar beni bugün o kadar çok yordu ki hepsi enerji dolmuşlardı :) Çocukları ,onların bakışlarındaki güzelliği, saflıklarını ,onlara dair olan her şeyi çok seviyorum. Benim 250 çocuğum çok şanslı çünkü sağlıklılar okullarına gelebiliyor, arkadaşlarıyla oynayabiliyorlar; peki ya sağlıkları yerinde olmayan, okullarına devam edemeyen ,koşamayan çocuklarımız..
Bloglar gerçekten de bir çok insana ulaşabilen ve bunu faydalı alanlara kanalize edebileceğimiz önemli araçlar haline geliyor. Burada mutluluklarımızı, hüzünlerinizi, duygularımızı ,yaptığımız pastaları veya yemekleri, el emeklerimizi birbirimizle paylaşıyoruz. İşte bu düşünceden yola çıkan ,benim çok sevdiğim sevgili arkadaşım Zinnur bizlerle fikir alışverişinde bulundu. Sevgili İpek'in fikriyle I.U Pediyatrik Hemotoloji/Onkoloji dernegine Lösemeli çocuklar için bağış yapmaya karar verdik..ve hepimizde bağışta bulunanlar için ufak tefek hediyeler ortaya koyduk. Detaylı bilgi ve proje takibi için ilk proje blogunu sıklıkla ziyaret edebilirisiniz.. Böylece belki o okula gitmek isteyen, arkadaşlarıyla aynı sırada Öğretmenleri ile olmak isteyen bir kaç çocuğumuza destek olabiliriz.

















Gelelim brownie ile yaptığım bir kaç kolay tatlıya. Bu çikolataları ve pastayı yapmak gerçekten çok kolay. Önce orta büyüklükteki dikdörtgen bir fırın tepsisinde chocolate chip brownimden hazırladım. Soğumasını bekledim. Kenarları kuru olan yerleri bıçakla keserek ayırdım. Yumuşak orta bölümü kalpli kurabiye kalıbımla kestim ve yaklaşık 16-17 adet küçük kalpli brownilerim oldu. Üzerlerine biraz ceviz içi , birazda ince ince doğradığım kuru kayısıları düzgünce yerleştirdim. En son 150 gr %70 kakao içeren çikolatamı benmari usulü eritip üzerlerine döktüm. Bu işlemleri fotoğrafta da görüldüğü gibi yağlı kağıt üzerinde yaptım.



Pastayı ise, kalan browni parçalarından yaptım. Bir kaba kalan browni artıklarını ufalayarak koydum. İçerisine yine istediğim kurutulmuş meyvelerden ve cevizden ilave etim. Sosu içinse 100 gr krema ile 100 gr çikolatayı eriterek yaptım. Sıcakken karışımın üzerine döktüm ve tahta kaşıkla hepsini güzelce karıştırdım. Karışımımı alüminyum folyo ile sarıp buzdolabında 1 gece beklettim. Ertesi gün yiyeceğimiz kadar kısmı kesip folyosunu ayıkladım. Ve ince ince mozaik pasta gibi keserek servis yaptım. Ayrıca servis yaparken de frambuaz sosu ile tabağımı süsledim.

Hepimize afiyet olsun..