ŞEKER HAMURLU PASTALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ŞEKER HAMURLU PASTALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Ocak 26, 2009

ANNEMDE PASTACI OLDU..


Yoğun geçen haftasonumuzda, Cuma ve Cumartesi günleri sevgili annem bizlere atölyede çok yardımcı oldu.. Genelde hep yardım eder (teslimat,Yağmurla ilgilenme,malzeme temini vb.) ama ilk defa mutfak bölümüne geçti. Gül yapmamızda hatırı sayılır bir destekte bulundu. Ve günün sonunda, çok beğendiği sipariş bir pasta ile birlikte fotoğraf çektirmek istedi. Ve sitene koyarmısın diye rica etti :)

Ben seni hiç kırarmıyım anneciğim .. Eminim sende birgün bu pastalardan birini tek başına, çok daha güzelini yapacaksın .. Yeter ki sen derslere devam et..

Sizde gün sonunda mutlu pozlar vermek isterseniz , birebir eğitimler için bana ulaşabilirsiniz..

burcugencoglu@pastaci.net

0212 358 57 08

Pazartesi, Nisan 21, 2008

YAKINDAKİ GÜZELLİK VE PASTA KURSUMUZ..



Pastacı bloguna bahar geldi :) Sevgili Betül (Betül Aytaç) bahar başlığımı hazırlarken , bahar düğünü konseptini kullanmış.. Bu fikir çok hoşuma gitti.. Yakınlarda düğün olmayacak ama düğün bir çok şeyi temsil edebilir bence.. Mutluluk, yenilik, bahar, neşe, saflık, sevgi gibi.. Bu güzel çalışma için Betül'e tekrar teşekkür ediyorum..

Bu güzel manzara ise hafta sonu rehabilitasyonumuza ait :) Eşimle her sene düzenli olarak Assos'a gitmeyi çok severiz. Bu sene bir türlü fırsat ve imkan bulup Assos'a gidemedik. Ama çokta denize ve doğaya gitmeyi istiyoruz, bunun üzerine eşim derin araştırmalara girip bizi kısa sürede mutlu edecek bir progam hazırladı . Belki bir çoğunuz çok iyi biliyorsunuzdur, biz ilk defa gittik, Şile'ye yol aldık..

Şile, İstanbul şehir merkezine gerçekten çok yakın. İstanbul'a bağlı olsada sanki biz Şile'ye varınca başka bir şehire gelmişiz gibi hissettik. Pazar sabahı Şiledeydik, hemen keşfe daldık. Dolaşmalarımız sonucunda Limana vardık. Fotoğrafta görülen Şile Limanından bir kesit. Burası yarım ada gibi, tam bir balıkçı cenneti. Oyun alanları, balıkçılar, deniz, sahil,kahvaltı yapabilme imkanı, yürüyüş zevki ile bence çok değerli bir ortam. Biz gerçekten çok sevdik. Aklımızda yokken gece konaklamaya karar verdik. Temiz oksijen ile aylar sonra iyi bir uyku uyuyabildim. Pazartesi öğlen ise geri döndük, yani tam bir gün Şile'de kaldık. Ama bize bir hafta gibi geldi..

Yakın zamanda Ağva'yı keşfetmeyi planlıyoruz :)






Cumartesi günü ise Akatlarda ki Eye's Pasta Malzemeleri dükkanında gerçekleştirdiğimiz neşeli pasta kursumuz vardı :) Neşeli diyorum çünkü gerçekten saatler çok çabuk geçti.. Yine bana planladığımız süre yetmedi. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi katılımcıların yakınları devamlı telefonla arayıp "daha bitmedimi daha bitmedimi " diye sormaya hatta bizzat gelip "hadii" demeye başladılar :)


Pasta kursumuzda, pandispanya ve ganaş yapımını, pandispanyanın katlandırılması ve pastamızın alt yapısını oluşturmayı, şeker hamuru yapımını, modelleme hamurundan gül yapımını, pastamızı şeker hamuru ile kaplayıp süslemesini (fırfır, kurdele) çalıştık. Katılan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum ve sevgilerimi gönderiyorum..




























Herkese sevgilerimle..

Cuma, Nisan 11, 2008

DÜNYAYI GÜZELLİK KURTARACAK..


Geçen iki hafta boyunca doğum günü kutlamaları gerçekleştirdik. Kızım 28 Mart, eşim 5 Nisan doğumlu. Bu arka arkaya iki haftayı kapsayan süreç, beni nedense dünyadan uzaklaştırıyor :) Başka şeylerle ilgilenmemi , düşünmemi engelliyor. Varsa yoksa nasıl kutlasak, nasıl pastalar yapsam, ne hediyeleri alsam, kimleri davet etsem gibi hepimizin yaşadığı ve keyif aldığı soruların cevapları ile vaktimi dolduruyorum. Neyseki en son Pazar günü eşimin doğum günün atlatık ve artık doğum günlerimiz şimdilik sona erdi.. Yağmurcuk biraz daha büyüse, babasıyla birlikte doğum gününü kutlasak diye bekler oldum..

Orta okulda , yeni nesil ilköğretim 6,7 ve 8.sınıf olarak biliyorlar, ingilizce öğretmenizin beynimize kazıdığı bir şarkı vardı. Sevgili Burçin ( www.burcinindenemeleri.com) beni mimlediği zaman hemen bu unutamadığım şarkı aklıma geldi. O dönem şarkının anlamanı tam kavrayamamış olsamda, melodisi , sözlerin akışı çok hoşuma giderdi. Zamanla klibini seyrettikçe de sıradan sözlere sahip olmadığını, farklı bir bakış açısına sahip olduğunu görmüştüm.

Çocukluğumu severdim, çocukluk dönemimi severdim, çocukluk dönemlerini severim, çocukları severim.. Hatta çocukları sevmeyen insanları anlayamam.. Ne zaman moralim bozulsa, insanlara inancımı kaybetsem, hayata güvensiz baksam bir çocukla yüzleşmeyi isterim hep. Çocuklarla iletişim şarj gibidir, insanı yeniden canlandırır, içinize neşe ve enerji doldurur.. kaybedilen saflıkları , iyilikleri hatırlatır.. minicik elleri yüreğinizi tamir etmeye başlar, bakışları bir yerlerde saklanmış çocukluk sevinçlerini geri getirir.. Bana göre dünyadaki güzelliklerin en kıymetlisi çocuklardır..

Phil Collins - Another Day In Paradise

She calls out to the man on the street
"Sir, can you help me?
It's cold and I've nowhere to sleep,
Is there somewhere you can tell me?"

He walks on, doesn't look back
He pretends he can't hear her
Starts to whistle as he crosses the street
Seems embarrassed to be there

Oh think twice, it's another day for
You and me in paradise
Oh think twice, it's just another day for you,
You and me in paradise

She calls out to the man on the street
He can see she's been crying
She's got blisters on the soles of her feet
Can't walk but she's trying

Oh think twice...

Oh lord, is there nothing more anybody can do
Oh lord, there must be something you can say

You can tell from the lines on her face
You can see that she's been there
Probably been moved on from every place
'Cos she didn't fit in there

Oh think twice...


Yukarıdaki çikolataları ise dünyaya yeni gelen bir melek olan Ela bebek için hazırladım..

Aşağıda ise Yağmurcuk sabah erkenden kalkıp babasına hazırladığımız GS pastası ile fotoğraf çekilmek istedi :) Sabah cinliği ile..



Yazmadan geeçemeyeceğim dip notlar ;
- Yağmurcuk okuldaki doğum günü için arkadaşlarına hediye etmek için kendi çikolatalarını kendi yapıp süsledi. Çocuklarınıza güvenin, ortamı hazırlayıp mutfağı onlara teslim edin .. Öz güvenlerini ve el becerilerini geliştirmelerine izin verin..
- Renkli kutularımızı, torbalarımızı, kurdelelerimizi vb. süsleme ekipmanlarımızı Eminönünden alıyoruz. Eminönü Hamdi resturant, Kahve dünyasının olduğu bölgeyi iyi arşınlamanızı öneririm. Arka sokakları, ara sokakları, hanları, hanların üstleri harikalarla dolu..
Herkese sevgilerimle..

Pazartesi, Mart 31, 2008

İYİ Kİ DOĞDUN MELEĞİM..




Geçtiğimiz tüm hafta Yağmurcuğun doğum günüydü :) Ama galiba en çok okuldaki kutlamasına özendik..

Detaylarımız çok yakında ..






Pazartesi, Ocak 07, 2008

YOĞUN ANTEP FISTIKLI VE ÇİKOLATALI KEKLER..


Bu yoğun kekleri , Çilek Kız pastasını yaptığım zaman , annelere sunulmak üzere istemişlerdi benden. Aslında çocuklar annelerden daha çok ilgi gösterdiler ama olsun çünkü amaç herkes mutlu olsun, herkes afiyetle yesin :)

Temamız çilek kız olunca doğal olarak birçok şeyi çilekli yaptım. Pastanın içini çikolatalı&çilekli, şeker hamurunu çilekli ve süslemeleri çilekli yaptım. Anneler için hazırladığım bu kekin içerisini de daha fazla çilek katmak istemedim. Onu da frambuaz ile zenginleştirip yumuşattım.

Çok sık değişik tarif denesem de, nedense tezgahın başına geçince ,aklımdan oluşanları çırpıp pişirmek istiyorum. Gözümle malzemelerimi inceleyip kafamda belli bir kıvam tutturmaya çalışıyorum. Mesela bu keki browni gibi yapabilirdim. Un, yağ, çikolata beni çok yormaz, yine de güzel bir kek ortaya çıkabilirdi. Ama içime sinmedi ve un miktarını çok aza düşürmeye karar verdim. Pirinç antep fıstıklarını robottan geçirip iyice un haline getirmeye çalıştım.( Klasik olarak badem unu ile bir kek yapmak istemedim ama isterseniz badem unu da kullanabilirsiniz) Çikolata oranını yüksek tuttum, böyle margarin veya başka bir katı yağ kullanmaya gerek duymadım.

30 x 40 cm büyüklüğümdeki , yüksekliği ise 10 cm olan bir pasta kalıp tepsisinde kekimi pişirdim. Pişirme süresini de çok uzatmadım ve içinin yumuşak olmasını sağladım.

Sıra test aşamasına geldiğince , her zaman ki gibi en zor beğenen eşime tabağımı sundum :) Ve bugüne kadar sadece ikinci kez söylediği " bunu hep yapman gerekir, insan yiyince gerisini arıyor" cümlelerini söyledi. Bu durumda bende bloguma tarifi eklemem gerektiğini yoğun bir şekilde hissettim ..

Gerekli Malzemeler;

30 x 40 cm - 10 cm yüksekliğinde bir fırın tepsisi , kalıp veya borcam için,

  • 10 adet orta boy yumurta (oda sıcaklığında bekletilmiş)
  • 1 / 2 su bardağı un
  • 2 su bardağı toz haline getirilmiş antep fıstığı
  • 1 su bardağı toz kakao
  • 200 gr küvertur çikolata ( ben %70 kakao içeren Zambo kullandım. Lindt , Altınmarka veya Bakel'i tavsiye ederim)
  • 1,5 su bardağı dondurulmuş frambuaz
  • 1/2 su bardağı sıvı krema (eğer kıvam yoğun olursa çok az daha krema ilave edebilirsiniz)
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı irish aroması veya sıvı vanilya

Süsleme için ;

  • el yapımı şeker hamuru ( çilek aroması ilave edilmiş)
  • çilek süslemeleri için kırmızı ve yeşil hazır veya kendi yaptığınız şeker hamuru
  • çilek şekillerini vermek için , oyun hamuru setlerinden çıkan çilek kalıbından faydalandım. Ama elinizle de çilek şekilleri verebilirsiniz veya beğendiğiniz bir çilek resmini kesip kalıp olarak kullanarak şeker hamurundan şekiller çıkarabilirsiniz)

Öncelikle fırınımızı 175 C 'ye getirip ısıtmaya başlayalım.

Yumurta, şeker ve aromamızı köpürüp beyazlaşıncaya kadar çırpalım.

Çikolatamızı benmaride eritip devamlı karıştırarak soğutalım. Köpüren yumurtalı karışımımıza ekleyip çırpmaya devam edelim.

Ayrı bir kapta unu ve kakaoyu eleyelim. Üzerine toz antep fıstıklarını ilave edip çırpma teli ile tüm kuru malzemeyi harmanlayalım.

Çikolatalı karışımımıza kuru malzememizi katalım ve düşük devirden hızlı devire yavaş yavaş çırpalım.

Devri düşürüp sıvı kremamızı ilave edelim. Tüm malzeme homojenleşip akışkan bir kıvam alınca mikseri kapatalım. Karışımızın içerisine yıkadığımız frambuazları ilave edelim ve spatula ile alttan üste doğru karıştıralım.

Bu arada kalıbımızı hazırlayalım. Eğer kalıbınız benimki gibi teflon ise önce sıvı yağ ile güzelce her yerini yağlayalım, sonra üzerine pişirme kağıdı döşeyelim. Mutlaka pişirme kağıdı veya yağlı kağıdı kalıplarımıza serelim.

Karışımımızı kalıbımıza döküp önceden ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 30 dakika kadar pişirelim. Kürdanı kekimizin ortasına soktuğumuz zaman çok çok az bir nemlilik kalmalıdır. Ama kuru olmamalıdır.

Piştikten sonra tezgahımızda soğumaya bırakalım. Soğuduktan sonra yağlı kağıttan çıkarıp mutfak tezgahımıza yerleştirelim.

Şeker hamurumuzu jel gıda boyası ile renklendirelim. Tezgaha nişasta serperek hamurumuzu açalım. Açtığımız hamuru kekimizin üzerine yerleştirelim. Şeker hamuru düzeltme ütüsü ile hamurun üzerinde şöyle bir geçerek üzerini düzgünleştirelim. Kalpli kalıplarımız ile kekimizi kesmeye başlayalım.

Kalıptan çıkardıklarınızı dikkatlice servis tabağımıza yerleştirelim.

Mutlaka kalan kekler olacaktır Onları truff yapabilir veya buzdolabı poşetlerine doldurup derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Cheesecake veya başka bir tarifte alt taban yapımında kullanabilirsiniz.

Keklerin üzerine çilek süsleri fırça ile sürdüğünüz su ile yapıştırabilirsiniz.

Bu tarif buzdolabında saklamak için müsait değildir. Mümkünse kış aylarında denenecek bir tariftir. Tarifi gece yaparsanız , ağzı kapalı bir saklama kabına yerleştirip kapalı balkonda saklayabilirsiniz. Veya gündüz taze yapıp öğlen servis edebilirsiniz. Ama lütfen ilk yapışta buzdolabında saklamayın.

Herkese sevgilerimle..

Salı, Mart 06, 2007

NOO-NOO VE EVLİLİK TEMALI YAŞGÜNÜ PASTALARI..



















































Son iki pasta çalışmalarım..

Noo-noo temalı pastanın içerisini kestaneli ve çikolatalı yaptım. Bir sonra ki evlilik temalı yaşgünü pastasını ise antep fıstıklı ve çikolatalı hazırladım..

Haftasonu ise çok çok güzel bir eğitime katıldım ve inanılmaz keyifli saatler geçirdim. Detaylarını en kısa zamanda paylaşaçağız :)

Herkese sevgilerimle..

Pazar, Şubat 18, 2007

PENGUEN PASTASI VE KAMERA ARKASI....
























Yeni blogger'a alışmak ve düzenlemeler yapmak için halen yoğun çalışma içerisindeyim :)

Martha Stewart'ın bir pastasından esinlenerek yaptığım bu pastayı görenler çok şirin buldu :) Bu hafta bu pastadan üç adet yaptım ve yaparken gerçekten çok eğlendim :)



Pandispanyası için;


(kumbet şeklinde Fermo'dan aldığım pasta kalıbımı kullandım)



6 adet yumurta ( oda sıcaklığında)

300 gr bitter küvertur çikolata ( benmaride eritilmiş)

1,5 su bardağı şeker

1,5 su bardağı un

1,5 çorba kaşığı sıvı vanilya vea 1 paket dr.oetker'in vanilya aroması

1 küçük paket sıvı krema ( 200 ml)

1 paket kabartma tozu

5 çorba kaşığı toz kakao


Fırınımızı 180 derecede ısıtalım. Kalıbımızı sıvı ile yağlayıp az miktarda unlayalım.



Yumurta,şeker ve vanilyayı kremsi bir yapı alana kadar çırpalım. Un, kakao ve kabartma tozunu ayrı bir kapta eleyerek karıştıralım.


Yumurtalı karışıma sırasıyla eritilmiş çikolata ve kremayı katarak karıştıralım. Kuru malzemeleride ekleyip homojen bir karışım elde edinceye kadar çırpalım. Kalıbımıza karışımımızı dökelim ve önceden ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 50-60 dakika pişirelim.



Krema için ;


- 200 ml sıvı krema,


- 300 gr bitter küvertur ( benmaride eritilmiş)



Krema ile eritilmiş çikolatayı 8 dakika kadar mikser ile çırpıp, 20 dakika buzdolabında bekletelim.


Şeker Hamuru ;

Amerikan cup ölçülerinde ;


5 teaspoon toz jelatin

125 ml glikoz - 1/2 Cup ( pastacılık malzemleri satan yerlerde bulunuyor, özellikle Eminönünden temin edebilirsiniz)

1 tablespoon gliserin ( her eczanede satılıyor )

1 kg inceltilmiş pudra şekeri ( hava sıcaklıklarına göre kullanılan miktar artıp azalabilir)

1 çay kaşığı tylose-c ( öğütülmüş kitre)




Jelatini yarım su bardağı su ile karıştırılalım. Az ateşte devamlı karıştırarak eritelim. İçerisine gliserini ve glikozu da ilave edelim ve birlikte karıştırarak hepsinin erimesini sağlayalım.



1 kg pudra şekerinin yarısını yoğurma kabımıza koyalım. Jelatinli karışımımızı pudra şekerinin üzerine ilave edip tahta kaşık ile karıştıralım. Kalan pudra şekerini ise azar azar ilave edelim ve aynı zamanda yoğurmaya başlayalım. Hamuru sertleştirmeden şeker ilave edelim. Eğer soğuk bir ortamda çalışıyorsanız şeker miktarı fazla gelebilir veya sıcak bir ortamda çalışıyorsanız şeker miktarı az gelebilir. Normal oda ısısında çalışmanızı tavsiye ederim. Onun için tüm şekeri bir anda kullanmayın . Azar azar ilave edin. Hatta hamur sertleşmeye yakın şeker eklemesini durdurun. Ve hamurunuzu kıvama gelene kadar çok iyi yoğurun. Bu aşamada hamurdan bir miktar ayırıp pastanın kaplamasında kullanalım. Kalan hamura tylose-c ekleyip modelleme için kullanalım.



Şeker hamurunu streçliyip hava almasını engelleyerek oda ısısında uzun süre saklayabilirsiniz.


Pandispanyamızı levye yardımı ile 3'e bölelim. Her bir kata kremamızdan sürelim ve isterseniz fındık, fıstık vb.krokan ilavesi yapabilirsiniz.


Pastamızı muntazam bir şekilde kreama ile sıvadıktan sonra buzdolabında çok kısa bir süre için dinlendirelim.



Bu arada tezgahımızı temizliyip şeker hamurumuzdan bir miktar alıp renklendirelim.


Tezgahımıza az margarin sürerek hamurumuzu mardene ile açalım. Buzdolabından pastamızı çıkarıp açtığımız hamuru pastamızın üzerine dikkatlice bırakalım. Ve yine dikkatlice elimiz ve şeker hamuru ütüsü ile (smoother) hamurumuzu düzgünce pastamızın üzerine kaplayalım.


Diğer görülen herşey şeker hamuru ile yapılmıştır. Özellikle penguenleri yaparken hamurunuzu kitre ile yoğurmanızı tavsiye ederim..

























Hepimize afiyet olsun ..