Salı, Kasım 01, 2005
RAMAZAN BAYRAMI HAZIRLIKLARI..
İşte çok güzel bir ay daha sona ermek üzere..Ben aslında çok üzülüyorum. Çünkü gerçekten Ramazan ayını çok seviyorum. İçim tarifi zor bir huzur buluyor. Hele fakir zengin hiç farketmez,tüm paylaşılan iftar sofralarını çok seviyorum.
Ve ay sona eriyor, ama telaşımız sona ermiyor. Çünkü tatlı bir telaş olan Ramazan Bayramına sıra geliyor. Bende elimden geldiğince bayram için birşeyler yapmaya gayret ettim. Ve yarında bir çeşit tatlı daha yapmayı düşünüyorum.
Annem için kalburabastı yaptım. Tarifi Portakal Ağacından aldım. Çünkü ben hamur tatlı yapımını hiç bilmiyorum. Haticenin güzel tarifiyle fazla zorlanmadan annem için tatlıyıda yaptım. Bakalım beğenecekmi..
Kendim için bende çikolata ve değişik bir kurabiye yapmaya karar verdim. Elimdeki en güzel kaynak olan "Crazy for Chocolate" kitabında iki tarif seçtim. Ve 3 gündür bu tarifleri yapıyorum. Umarım Bayramda tadanlar beğenirler..
MEYVELİ VE CEVİZLİ ÇİKOLATALI PATE
malzemeler ;
- 25 gr tereyağı veya margarin (ben tereyağı kullandım)
- yarım su bardağı kefir (veya ayran)
- 160 gr bitter, 160 gr sütlü çikolata (toplam 4 kare paket)
- 2 çay kaşığı portakal suyu
- 1 su bardağı ceviz
- 1 su bardağı kurutulmuş kayısı
- 1 su bardağı kurutulmuş üzüm
Tereyağını,kefiri,çikolatayı ve portakal suyunu küçük boy tencereye koyup kısık ateşe alalım. Tereyağının ve çikolatanın eriyip birbirine karışmasını sağlayalım.(kaynatmaya gerek yok)Homojen bir karışım elde edince ocaktan alalım.
Cevizlerimizi küçük küçük elimizle kıralım. Kayısıları ince ince doğrayalım. Cevizi,kayısıyı ve üzümleri çikolatalı karışımın içerisine ekleyip tahta kaşıkla iyice karıştıralım.
Hazırladığımız karışımı isterseniz çikolata kalıplarına, isterseniz dikdörtgen veya kare bir borcama alimünyum folya serip dökebiliriz. Dondurucuya kaldırıp en az iki saat bekletin.
Bu çikolatayı pek oda ısısında uzun süre tutmayın. Buzdolabında muhafaza edin. Servis yapacağınız zaman dolaptan çıkarıp tekrar dolaba kaldırın.
Kurabiye (Çikolatalı Tuiles) tarifini ise bayram içinde yayınlayacağım.
Hepimize güzel bir bayram diliyorum. Tüm sevdiklerinizle birlikte, nice güzel ve uzun bayramlar yaşarsınız inşallah..Büyüklerimizi unutmayalım..
Hepimize afiyet olsun..
Pazartesi, Ekim 31, 2005
ŞEKER HAMURU&MARZİPAN İLE GÜL YAPIMI
Ben bu gülün hamurunu daha önce yazdığım gibi hazır şeker hamurundan yaptım. Ama şeker hamurunu evimizde de yapmamız mümkün. Bunun için ;
- 1 kg pudra şekeri(mümkünse bağdat marka)
- 125 gr glikoz
- 22 gr gliserin
- 10 gr toz jelatin
- 80 gr su
jelatinsiz şeker hamuru için ;
- 1 yumurta akı
- 2 çorba kaşığı likit glikoz
- 500 gr pudra şekeri
jelatinsiz hamurun yapımı : glikozu ve yumurtayı hamur yoğurma kabında karıştıralım. Üzerine pudra şekerini eleyerek ekleyelim. Önce spatula ile malzemeyi birbirine yedirelim. Daha sonra elimizle yoğurmaya başlayalım. Rengi beyaz olana kadar mermer tezgahın üzerinde yoğurmaya devam edelim. Hamurun pürüzsüz,beyaz ve ipeksi bir yapıda olması gerekiyor ve iyi yoğurmak çok önemlidir. Hamurumuzu tezgahın üzerine pudra şekeri dökerek merdane ile dikkatlice açmalıyız.
diğer tarifin yapımı :bu malzeme ile büyük bir pasta hazırlayıp üzerini giydirip ,süslerini yapabilirsiniz. Sadace gül yapmak istiyorsanız, bu malzemenin 1/4 'ünü kullanmalısınız. Yapımı ise,glikoz ve gliserini pastacılık malzemeleri satan dükkanlardan bulabilirisin. toz jelatini soğuk suda erit ve eriyindece suyu az ısıtalım. Pudra şekerine tüm malzemeyi ekleyin ve hamur gibi yoğuralım. çok yoğurmadan hamuru parçalara bölüp çok az toz boya ekleyip hamurları renklendirebilirsiniz. boyadan çok az kaşığınızın ucuyla ilave edin. çok yoğun renk verir.
1- hamurdan küçük bir parça koparıp resimde görülen gül filizi şeklini verelim. Gülün yapraklarını bu filizin etrafına tek tek saracağız.
2-Yaprak yapmak için ise, önce resimde görüldüğü kadar bir miktar hamur koparıp elimizle yuvarlayalım. Naylon yardımıyla(resimdeki buzdolabı poşeti) hamurumuzu şekillendireceğiz.
3-Hamuru naylonun ortasına koyup naylonu hamurun üzerine örtelim. Ve parmağımızla hamurun üzerine bastıralım.
4-Ve parmaklarımızla hamuru bastırarak yayalım. Bir gül yaprağı şeklini alacak şekilde çalışalım.
5-6 -Naylonu kaldırdığımızda alttaki hamur gül yaprağı gibi ince olmalıdır.
7-8 - Gül filizinin etrafına yaptığımız ilk yaprağımızı saralım.
9-10 - tek tek aynı yukarıda tarif ettiğim gibi gül yapraklarını filizin etrafına sıra sıra dizelim.
11-12 - gülümüz bittiği zaman bıçakla alttak fazla hamuru keselim.
13- kestiğimiz gülün alt kısmını elimizle nazikce yuvarlayalım. ve istediğinizyuvarlıklığı elimizle tamamlayalım.
14- gülümüz pastamızın üzerinde yer almaya hazır..
sizlere önerim ilk önce bir oyun hamuru ile gül yapımını çalışmaktır. Ben hep önceden oyun hamuru ile çalışır daha sonra şeker hamuruyla şekilleri veririm.
hepimize kolay gelsinn..
Cumartesi, Ekim 29, 2005
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ PASTASI -2
Bugün evlilik yıldönümümüzdü.Dün geceden başladık kutlamaya. Ben ,sizlere dayanamayıp erkenden yayınladığım pastayı hazırladım ve saat gece 24:00'ü geçince,pastayı mumlarla süsleyip salona getirdim :)Böylece evliliğimizi kutlamaya başlamış olduk..
Esas günde ise bana süpriz olarak kapıya kocaman bir çicek geldi :) O kadar sevindim ve beğendim ki çiceğimi, onuda sizlerle paylaşmadan geçemedim. Eğer çiceği getiren kişi kapıyı ısrarla çalmasaydı, kapıyı duyamayıp açamayabilirdim..
Akşam hem iftar hem de evlilik yıldönümümüz için yemeğe çıktık.Çok güzel bir otelin açık büfesine gittik. Gerçekten çok keyifli bir yemekti. Özellikle Yağmur , otelin resturantında çalışan çoğu abinin gönlünü şirinlikleriyle kazanmayı başardı. Özgürce bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturup durdu :) Yemeğimizin süprizi ise resimde gördüğünüz pasta oldu :) Eşimin gittiğimiz otelde çalışan bir arkadaşı bize süpriz olarak bu güzel pastayı yapıp göndertmiş. Gerçekten çok nazik bir davranıştı..Yine bu olaya en çok Yağmur sevindi, mumları hevesi geçene kadar devamlı söndürüp yaktırttı :)
Evlilik yıldönümü pastamızın içini ise daha önce Filiz için yaptığım evlilik yıldönümü pastası ile aynı yaptım. Farkli olan tarafı ise dışı ve süslemesi oldu. Çünkü bu ara şeker hamuru ile kaplama üzerine daha yoğun çalışmak istiyorum ve pastamızıda şeker hamurundan kapladım. Üzerindeki gülleri ise yine aynı hamuru renklendirerek yaptım. Şeker hamurunun ana maddelerinden biri glikozdur. Ama ben 2 haftadır çok detaylı bir şekilde piyasada glikoz arıyorum ve bir türlü bulamıyırum. En son Cuma günü Eminönüne gittik ve yine hiçbir yerde bulamadık. Bu yüzden hamurumu kendim hazırlayamadım. Daha önce Mutfak yazımda sizlere tanıttığım hazır şeker hamurunu kullanmak zorunda kaldım.(pembe renkli olan-sugar fondant) Ama çok güze sonuç aldım. Açması ve kaplaması çok kolay oldu. Gerçekten çok kolay şekil aldı,hamurun kıvamı ise tam yerndeydi. Bende ilk kaplama pasta denemelerinizde size bu hazır üründen kullanmınızı tavsiye ederim. Bunu ErenköY Beyazmutfaktan ve Eminönü Fermo'dan rahatlıkla bulabilirsiniz. Pembe,sarı ve yeşil renkleri var.Hatta Fermo'da hazır beyaz hamurda satılıyor. Toz gıda boyaları ile renklendirerek rahatca kullanabilirsiniz.
Gerekli malzemeler;
Pandispanya için,
2 yumurta
1 su bardağı un
125 gr tereyağı
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı toz kakao
1 çay kaşığı kabartma tozu
Krema için ;
2 su bardağı sıvı krema (ben "rama" marka metrodan satın aldığım kremayı kullanıyorum)
2 paket kare bitter çikolata (160 gram)
Diğer malzemeler ;
60 gr taze böğürtlen
yarım su bardağı damla çikolata
1 küçük paket sıvı krema (200 ml) ya da 1 su bardağı sıvı krema
3 çorba kaşığı pudra şekeri
1 paket krema sertleştiricisi
hazır paket şeker hamurunun yarısı
yarım çay kaşığı koyu pembe toz gıda boyası
Öncelikle pandispanyamızı pişirelim. Ben 18 cm'lik kalp şeklinde bir kalıp kullandım. Siz yuvarlak en küçük kalıbınızı kullanabilirsiniz. Fırını 160 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayalım. Şeker ve yumurtayı renkleri beyazlaşana kadar mikser ile çırpalım. Tereyağımızı bu arada eritelim ve ılınmaya bırakalım. Yumurtalı karışımın içerisine yağ hariç diğer tüm malzemeyi eleyerek ekleyelim. Tekrar çırpalım. En son erimiş yağımızı ekleyip yapladığımız kalıbımıza boşaltalım. Ve pişmek üzere fırınımıza sürelim. Piştikten sonra keki soğumaya bırakalım.
Pandispanyamız soğurken biz kremamızı hazırlayalım. Çikolatalarımızı benmari usülü eritelim. Sıvı kremamızı mikser ile yaklaşık 10 dakika çırpalım ve koyulaşmasını sağlayalım. Koyulaştıktan sonra içerisine benmari usülü erittiğimiz çikolatalarımızı ekleyelim ve iyice koyulaşana kadar tekrar çırpalım. Kıvamımız koyulaştıktan sonra 10 dakika buzdolabında bekletelim.
Soğumuş pandispanyamızı ortasından ikiye bölelim. Arasına kremamızdan bir miktar sürelim. Üzerine damla çikolatalarımızı serpiştirelim. Ve böğürtlenlerimizi bolca arasına dizelim. Üzerini pandispanyamızın diğer yarısı ile kapatalım.
200 ml sıvı kremayı 3 çorba kaşığı pudra şekeri ile mikser yardımıyla çırpalım. Koyulaşmaya başlayınca 1 paket krema sertleştiricisi ekleyip çırpmaya devam edelim. Kremamız koyulaşınca pastamızın her tarafına eşit miktarda düzgünce sürelim. Ve buzdolabında 5-6 dakika bekletelim.
Şeker hamurumzun yarısını kullanalım. Tezgahımızın üzerini temizleyelim. Mutlaka temiz tezgahta çalışmalıyız. Yanımıza pudra şekerimizi alalım. Bir miktar pudra şekerini tezgahımıza serpiştirelim. Hamuru biraz elimizde yumuşatınca kadar yoğuralım. Ve hamur biraz yumuşayınca oklavaımız ile dikkatli bir şeklide açmaya başlıyalım. Tezgahın altına hamur yapışmaması için arasıra hamurun altına azar azar pudra şekeri serpiştirebilirsiniz. Ama çok şeker eklememeye çalışın çünkü fazlası hamuru kurutur ve çatlatır.
Açtığımız hamuru (mümkün olduğunca ince,pestil gibi olsun) dolaptan çıkardığımız pastamızın üzerine düzgünce serelim ve elimizle fazla ezmeden nazikze hamuru pastanın üzerine giydirelim. En alttan sarkan kısımları dönen pizza kesme bıçaklarıyla düzgünce keselim ve bu kalan hamuru ayıralım. Kalan hamuru gıda boyası ile renklendirip gül yapmamız gerekiyor. Gül yapımı aslında çok basittir. Ama ilk önce oyun hamuruyla çalışmanızı öneririm. Mesela çocuğunuza yaşgünü için hayvancıklı pasta hazırlamak istiyorsunuz. Birkaç gün önceden oyun hamurlarıyla şekilleri çalışabilirsiniz.
Gül yapımını en kısa sürede resimleyerek anlatmayı düşünüyorum. O zaman yapımının çok kolay olduğunu göreceksiniz.
Herkese afiyet olsun :)
Perşembe, Ekim 27, 2005
MUTFAĞIM..
Teşekkürler Sibel :)
1. Mutfağınızın bir fotoğrafını bizlere gösterir ve kişiliğinizi yansıtan yanını anlatır mısınız?
İşte bu bölüm benim en sevdiğim bölüm. Neden derseniz çünkü pencere kenarı..Bana en çok enerji veren güneş ışığı ve pencerelerdir. Ocağım ve tezgahım tam pencerenin yanında. Bu benim yemek ve pasta yaparken daha çok keyif almamı sağlıyor. Birde ocağın üzerinde kaynayan bir çağdınlıkta varsa değmeyin keyfime :)
Bunu kişiliğmle nasıl bağdaştırabilirim bilemiyorum. Ama ben apartmanları,sokağı,yolu,insanları ve gökyüzünü görmeyi seviyorum sanırım. Böylece yaşadığımı hissediyorum. Bu da bana hayat veriyor. Bazen çok sıkıldığım da mutfak camımın önüne geçer, dışarıyı seyrederim. Bu beni rahatlatır. Geçen arabalara, park edip evlerine çıkan insanlara, sokakta annesinin elinden tutmuş haşarı haşarı yüreyen çocuklara bakarak keyif alırım..
2. Bir dolabınızı açın (istediğinizi), fotoğrafını çekin ve bize ne gördüğünüzü anlatın.
Dolaplarımı açtım, hatta pasta malzemeleri ile dolu olan dolabımın resmini çekmeye karar verdim ama o kadar karanlıktı ki, ne flash ne de başka bir yöntem güzel bir resim almamı sağlayamadı. Bende o dolapta gördüğüm ve en çok sevdiğim şeyin, yeşil çayın, resmini çekmeye karar verdim. Bu çay artık ülkemizde çok sık bulunuyor ve sık tüketilmeyede başlandı. Ama bundan 3-4 sene önce eşimle ilk tanışma günlerimizde , iş seyehatı için Çin'e gitmişti. Ve bana ordan ne istediğimi sormuştu. Ben de ülkemizde o kadar yaygın olmayan çin çayında istemiştim.(yeşil çay) Oda bana bu yeşil çayı ve çay yapma podunu ve bardaklarını getirmişti. Bu nazik davranışı beni çok etkilemişti. Bu yüzden dolabımdan gördüğüm bu görüntüyü sizlerle paylaşmak istedim..
3. En gözde elektrikli mutfak aletinizi bize tanıtır mısınız?
Ben mutfakta çok fazla elektrikli mutfak malzemesi kullanmıyorum.Sadace iki tane kullanıyorum , onlarda elektrikli el mikserim ve rondo aletim. Tahmin edeceğiniz gibi mikserimi pasta ve tatlı yapımında çok sık kullanıyorum. Rondoyuda yine pasta yapımında kullanıyorum ama eskiden yağmura mama yapmakta kullanırdım :)
4. En sevdiğiniz ve her zaman elinizin altında olan malzemeleri bizlerle paylaşır mısınız?
Ben malzeme olarak pasta malzemelerimden bazılarından bahsetmek istiyorum. Ama inanın daha çok malzamem var..En iyisi bölüm bölüm anlatmak istedim. Diğer malzemelerden de başka bir zaman bahsetmek istiyorum.
Rolled Fondant : hazır marzipan. Bunu bir kere beyazmutfaktan almıştım ve beğenerek kullanmıştım. Özellikle şu ara eminöüne gidip hala glikoz alamadığım için (ama yarın gitmeyi planlıyorum artık) ,bu hazır marzipanlar çok işimi görüyor. Hemen bir pastanın üzerini kaplayabiliyor veya pasta süslemesi için güller hazırlıyabiliyorum. Ben pembe rengini aldım. Ama yeşil,sarı ve beyaz renkleride vardı. Hamur hazırlamakta zorlanan ve mutfağında farklılık yaratmak isteyenler için tavsiye ederim..
Damla Çikolata : Sine Qua Non! Olmazsa olmazlardan biri. Evde biter bitmez koşar alırım. Pasta,kurabiye,kek,dondurma,süsleme vb. aklınıza gelecek her yerde kullandığım sihirli bir malzeme :) eminim çoğunuzunda çok kullandığı bir malzemedir. Ve tadıda gerçekten lezzetli. genelde ülkerinkini alıyorum ama beyazmutfağa gittiğimde oradanda kilo ile alıyorum. Ayrıca eminönünde de kilo ile satılıyor.
Muffin Kağıtcıklarım : Muffin yapmasını çok seviyorum. Çünkü Yağmur ve ailecek biz muffinleri çok seviyoruz. Özellikle Yağmur için böyle süslü kağıtlar kullanıyorum. Servisi daha şık,yemesi daha zevkli oluyor :) Beyazmutfakta ve yine eminöününde bu kağıtlardan renk renk bulabilirsiniz. Ayrıca büyük marketlerde de birkaç çeşit muffn kağıtları satılıyor.
Decorative Icing : Pasta süslemesinde çok sık kulanılan royal icing olarakta bilinen hazır renkli dekorasyon kremaları.. Bu malzemeyi pastaların veya her türlü tatlının üzerine desenler yapmak istediğimizde ,kendi hazırladığımız sıkma kağıdı ile kullanabiliriz. Ya da isterseniz ağzına duy takıp yine pastaların üzerine sıkarak şekillendirebilir ve yazılar yazabilirsiniz. İsterhazır satın alabilir isterseniz evde kendiniz royal icing hazırlayabilirsiiz..
Cake Stencils : Benim doğum günü pastasında ve tartımın üzerinde dokerasyon amaçlı kullandığım şekil kalıpları. Bunlar çok pratik ve sonucu çok başarılı oluyor. Üzerine renkli şeker, kakao,tarçın,hindistancevizi vb. dökerek süslemenizi tamamlayabilirsiniz.
Sprinkles : Renkli toz şekerler. Stencilsların üzerine desen verirken kullanılabilir. Ve de kendiniz bir kağıda şekiller vererek makasla kesip , sprinkles ile süsleyebilirsiniz. Çok pratik bir süsleme malzemesidir.
5. En beğenerek kullandığınız mutfak aletinizden bahseder misiniz?
En çok seveek ve ihtiyaç duyarak kullandığım mutfak aletlerim, mutfak tartım,çırpma telim, pasta standım ve kek kalıplarımdır. Birde spatulam var ama onu resme eklemeyi unutmuşum. Bunlarsız ben hiçbir şey yapamam.Gramlar kek ve pasta yapımında çok önemlidir. Her zaman aynı kıvamı ve lezzeti tutturabilmek için mutfak tartısı bir vazgeçilmez haline gelmiştir. Pasta standım ise,tam bir cankurtarandır. Üzerinde pasta yapmak ve süslemek öyle bir zevkli hale gelirki hiç bitmesin istersiniz :)
Çırpma teli zaten bir ihtiyaç. Özellikle krema ve muhallebi yaparken çıprma telim elimden asla düşmez.
Kek kalıpları ise mutfağın vazgeçilmezleridir. Yuvarlak,kalpli,kare,dikdörtgen, kelepçeli,kelepçesiz,tart kalıbı,muffin kalıbı vb. birçok kalıbım vardır. Ve gördükcede alırım.Özellikle eminönünde çok çeşitli ve uygun fiyatlı kalıplar alabiliyorum. Size tavsiyem çok ucuz kalıp almayın. Pahalı kalıplar gerçekten uzun yıllar memnuniyetle kullanılabiliniyor..
Mutfak maceramı çok severek yazdım. Umarım sizlerde zevk alarak okursunuz. Ben aslında tüm arkadaşlarımın mutfak maceralarını okumak isterim ama sobelemem gerekirse Burcu'yu , Filiz'i ve Hatice'yi okumak istiyorum.
KİTAPLARIM..
Sevgili Filiz beni kitaplarım hakkında yazmam için sobelemiş :) "20 rastgele şey" yazımda biraz kitaplardan bahsetmiştim. Daha detayınıda sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Ama daha öncede bahsettiğim gibi, son 3 yıldır istediğim hızda ve düzeyde kitap okuyamadım. Sebebi yeni bir hayat olan Yağmur..yeni yeni düzene girebiliyorum..
En son aldığın kitaplar ?
Yolculuk nereye hemşerim?
Siz (You)
Beyaz Mutfak
Kaç kitabın var?
Gerçekten bilmiyorum ama eşim ile ikimizin ki birleşince 20 metrekarelik bir odayı doldurdu :)
En son okumakta olduğun kitap?
Yolculuk nereye hemşerimi yeni bitirdim. Ve çok keyif aldım..
Şimdi arasıra Siz'i karıştırıyorum ve "içerik sizi düşünmek" adlı kişisel gelişim kitabını okuyorum.
En çok etkilendiğin 4 kitap?
Da Vinci'nin Şifresi
Leonardo Da Vinci'nin hayatının ve eserlerinin yer aldığı biyografisi
Tanrıların Arabaları
Vampirle Konuşma
Bende eğer isterlerse Sibel'i,Wendy'i ve Yonca'yı sobelemk istiyorum..
Pazartesi, Ekim 24, 2005
20 RASTGELE ŞEY..
Bizim Pastane'nin yaratıcı aşçısı ve yazarı sevgili Zinnur ve yeni bir arkadaşımız olan sevgili Tuğçe beni "20 rastgele..." yazmamı istemiş..Zinnur, gerçekten de zormuş..Bugün bütün gün düşünüp durdum. Ama aklıma şuna yazım bunu yazayım gelmedi. Gelenleride şu an unuttum.. En iyisi yazmaya başlamak ve gerisini getirmek olacak sanırım..
1- Ben çok dışa dönük, konuşkan bir insan maalesef değilimdir. Hatta ilk bakıldığında benim için "soğuk" bile denebilir. İşte bazı günler oluyor ki içim mutluluk ve huzur buluyor..ve bu "soğuk" kimliyimden arınıp "sıcak" biri olabiliyorum. İşte bu anlarımı çok seviyorum..
2- Mutfakta çikolata ile çalışmayı çok ama çok seviyorum. Devamlı deneme yanılma halindeyim. Artık herkes çikolata denince ilk akıllarına "ben" geliyorum..bu da beni çok mutlu ediyor :)
3- İçimden pasta yapmak geliyorsa kendimi asla durdurmuyorum..Saat kaç olursa olsun, nerde olursam olayım hemen eve dönüyorum ve pasta yapmaya başlıyorum. En sevdiğim kısım ise süslemesi..özellikle yeni bir teknik bulduğumda ya da yapmakta zorlandığım bir tekniği başardığımda ve görenlerde "çok güzel olmuş" dediklerinde restmen uçuyorum..
4- Bazı kafelere pasta yaptığımı yazmıştım. Bazen yaptığım bir pastayı tanımadığım biri yerken görünce ve gülümsüyorsa da ,o an ne yapacağımı bilemiyorum..
5- Eşimle daha önce gitmediğimiz yerlere gittiğimizde ve keyifli bir yemek yediğimizde o an pasta yapmayı bile erteleyebilirim..hala Paris'i unutamıyorum.Özellikle Lourve müzesini..Orijinal Mona Lisa'ya bakarken hissettiklerimi..
6-Kızımı uyurken seyretmeyi ve nefes alışverişini hissetmeyi ve şükretmeyi..
7- Elime çikolatalı bir tatlı alıp, televizyonun karşısına geçip korku filmi seyretmeyi..Özellikle 50-60'lı yılların gotik korku filmlerini..
8-İnsanların birbirilerini kırmadan ve üzmeden geçirdikleri birgünün arkasından gülümsemek..
9-Araba kullanmayı çok seviyorum ama İstanbul trafiğinde seviyormusun diye sorsalar "pek sayılmaz" derim. Çünkü İstamnul trafiği hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki..Yine de akıcı olan bir yolda , sevdiğim bir şarkıyı dinlemek ve eşlik etmek beni acayip rahatlatıyor..Bu ara Yağmurda bana eşlik etmeye başladı :)
10-Bundan 3 sene öncesine kadar daha çok kitap okurdum. Özellikle soluksuz okuduğum kitapların tadı hala damağımdadır. Yine kendime zaman ayırmak ve soluksuz kitap okumak istiyorum En son "da vincinin şifresini" soluksuz okudum..
11-sanat tarihi,beni şu an ki sorumlarımdan ve dünyadan uzaklaştıran tek konudur diyebilirim. Sırf canım sıkıldıyında sanat tarihi kitaplarını ve ansiklopedilerini karıştırır , o dönemleri hayal ederim..Ben şu dönem yaşıyor olsam nasıl olurdum bile derim..
12-Sevdiğim bir insanı veya insanları veya hiç tanımadığım bir insanı hatta sevmediğim birini bile mutlu etmek, beni mutlu eden birkaç şey hariç hiçbirşeyin yerine geçemez..
13-Belki size fazla iyimser gelecek ama, insanları,sevgiyi,saygıyı,bağlılığı,doğayı,bize nimet olarak verilen herşeyi sorgulamadan seviyorum..
14-Uzak doğu ile ilgili herşey çok ilgimi çekiyor. Özellikle uzak doğu felsefesi ,tam anlamıyla öğrenmek ve hayata geçirmek istediğim bir felsefe..Kendimi daha olgun olabilmek adına çok zorluyorum ama bu olgunluk için zamanımın yetmeyeceğini düşünüyorum..
15-Geçen ay sokakta çok güzel ama sokaklarda emekleyen,kirden yüzü başı seçilmeyen bir kız bebek gördüm. Onun o bakışı,kara gözleri,kucağıma aldığımda bana verdiği gülümseyiş hala içimi acıtıyor. Onu eve getirmek istedim ama sonuçta o sokak köpeği vb. değildi ki..Annesi geldi yanıma hemen para vb. istedi tabii..ama benim kalbimin bir parçası o bebekle kaldı..
16-Yağmur playgroup'a başladı :) Okulunda çok güzel resimler,sanat çalışmaları vb. yapıyorlar. Okul çıkışı kızımı almaya gittiğim zaman,öğretmeninin Yağmurun yaptığı çalışmaları göstermesi beni bu aralar ağlatmaya başladı..İnsan nedense inanamıyor..
17-Yağmurun sınıfında Yasemin diye bir arkadaşı var. Okula her gidişimde bana koşarak sarılıyor..Sonra Yağmurda koşarak geliyor ve oda sarılıyor. Sonra bunu gören diğer bıcırıklarda bana sarılıyor..tam bir sevgi yumağı oluyoruz :)) harika..
18-Bu arada blogumla ilgili hiçbir şey yazmadığımı fark ettim. Aslında blogum son 4 aydır hayatımı o kadar dolduruyor ki,sabahları kalkar kalmaz hemen bilgisayarımı açıp yeni yorum gelmişmi ve yeni mail gelmişmi diye bakıyorum. Kalbim kütü küt heyecandan atıyor,sanki canlı yayına çıkacağım :))
19-Blogumdan edindiğim arkadaşlarımın hepsini çok seviyorum..Eğer internet olmasaydı onları belkide hiç tanıyamıyacaktım..
20-son bitirirken yazmak istediğim ; çikolata,çikolata,çikolataaaa :)
Bende wendy(candan)ı,tuhfeyi ve burcukusunu sobelemek istiyorum..yazdıklarınızı okumak için sabırsızlanıyorummm :))
Herkese sevgiler..
Pazar, Ekim 23, 2005
PROFİTEROLLÜ PASTA
Birçoğunuz Beyoğlu'nda ki İnci Pastanesinde profiterol yemeği eminim çok seviyorsunuzdur. Bende seviyorum ama ben pastalar yapmayı ve yemesini daha çok seviyorum :)Ve bu muhteşem tadı bir pastaya nasıl taşıyabileceğimi düşündüm. Bazı pastanelerde "profiterollü pasta" benzeri pastalar var. Ama bu pastaların beni çok tatmin ettiğini söyleyemeyeceğim..
Profiterol, "pate choux" denilen Fransızların çok kullandığı bir hamur türünden yapılmaktadır. Bu hamur türünü çeşit çeşit şekillerle ve farklı kremalarla birleştirip değişik pastalar oluşturmaktadırlar. Hepimizin bildiği ve severek yediği "ekler pastası" da bu hamurdan yapılmaktadır. Bu hamur ne tatlı ne de tuzlu olduğu için, kullanımı çok rahattır ve yaratıcılığı da açık bir hamur türüdür.
Gerekli malzemeler ;
pate choux için ;
- 250 ml su
- 100 gr tereyağı
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı toz şeker
- 150 gr un
- 4 yumurta
iç kreması için ;
- 200 ml sıvı krema (bir küçük kutu)
- 20 gr pudra şekeri(2 çorba kaşığı)
Çikolata sosu için ;
- 260 gr bitter çikolata (3,5 kare paket)
- 500 ml süt
- 1,5 çay bardağı tozşeker
- 2 çay kaşığı buğday nişastası
- 2 çorba kaşığı toz kakao
Pate choux yapımı ; suyu, küp küp kesilmiş tereyağını, tuzu ve şekeri büyük bir cezvenin içerisine koyup ağır ateşte kaynatalım. Tereyağının suyun içerisinde erimesi gerekmektedir. Tereyağı iyice eridikten sonra içerisine unu eleyerek ilave edelim. Ve tahta bir kaşıkla hızlı karıştırarak hamur toparlanana kadar pişirmeye devam edelim.(bu işlem kısa sürüyor) Bu hamurun en önemli özelliği yumurtalarının tek tek eklenmesidir. lütfen buna dikkat edelim..
Hamurumuzu ocaktan alalım. Bir yumurtayı ekleyelim ve mikser ile düşük devirde hamura yumurtayı yedirelim. Aynı işlemi tek tek yumurtaları ekleyerek devam ettirelim. Fırınımızı 175 dereceye getirip ısıtalım.
Hazırladığımız hamurumuzu, fırın kağıdı yerleştirdiğimiz tepsimize ,sıkma torbasına taktığımız en geniş duy ile ceviz büyüklüğünde sıkalım. (kurabiye gibi) Önceden ısıttığımız fırınımıza tepsimizi koyalım. Fırınımızın kapağını tam kapatmayalım, bir adet tahta kaşığın sapını fırının kapağına sıkıştırarak tam kapanmasını önleyelim. Bu hamurun pişirme usulü bu şekilde yapılmaktadır.
Yaklaşık 30-40 dakika pişirdiğimiz hamurlarımızı , fırın telinde soğutalım.
Pate choux soğurken bizde iç kremasını hazırlayalım. Kremamızı derin bir kapta mikser ile önce 6-7 dakika çırpalım. Daha sonra içerisine pudraşekerini ilave edip kremam koyulaşana kadar çırpmaya devam edelim. Kremamız koyulaştıktan sonra buzdolabına beklemeye bırakalım.
Çikolata sosumuzun hazırlanışı ; Sütü ve şekeri küçük boy bir tencereye alıp kaynatalım. Nişasta ve kakaoyu bir miktar su ile karıştırıp eritelim ve kaynayan sütün içerisine dökelim. İyice karıştıralım. Bitter çikolatalarımızı iri iri kıyıp sütün içerisine ilave edelim ve çikolataları sütün içerisinde eritelim. Yoğun bir kıvam oluşuncaya kadar devamlı karıştırarak pişirelim. Koyulaşınca ocaktan alıp ılıtalım.
Bu arada pate chouxlarımızın içerilerini sıkma torbasına takacağımız ince uzun bir duy ile krema ile dolduralım. 20 cm çapındaki kelepçeli bir kalıbın her yerini düzgün bir şekilde fırın kağıdı ile kaplayalım. Krema ile doldurduğumuz pate chouxlarımızı kalıbımızın içerisine güzelce yerleştirelim. Mümkün olduğunca iki kat yapalım ve bir kat dizdikten sonra arasına çikolatalı sosumuzdan dökmeyi ihmal etmeyelim. En son tüm sosu pate chouxların üzerine dökelim. Buzdolabında en az bir gece bekletelim.
Servis yaparken kalıbımızdan dikkatli bir şekilde çıkartalım ve servis tabağımıza aktaralım. Üzerini dekoratif çikolata ile veya toz şamfıstığı ile süsleyebilirsiniz.
Hepimize afiyet olsun ...
Cumartesi, Ekim 22, 2005
PASTA SANATI VE BİRAZ TARİHÇE..
Bunca güzel pastaların, tatlıların yapımını hep beraber görüyor ve yapmasını deniyoruz. Ve bu iş tıpkı diğer işler gibi devamlı gelişimi ve geliştirmeyi gerektirir. Yeni methodların geliştirilmesi, ve bunları yaparkende gelişimin nasıl olduğunu incelemek bir numaralı prensibimiz haline gelmelidir. Bende elimden geldiğince ve bilgi birikimimin sonucunda bazı pastacılık bilgilerini sizlere aktarmak istiyorum. Eksiklerim olabilir. Bunlarıda sizlerle birlikte doldurmak isterim..
Pastaların temeli keklerdir. Keklerin tarihi Antik çağlara dayanmaktadır. İlk yapılan kekler şimdikilerden farklı, balla yapılan ekmeklere benziyorlardı. Fırında pişirme tekniklerini geliştiren ilk medeniyet ise yine Antik Mısırlılar olmuşlardır.
13.YY'da ise İngilizler kek "CAKE" sözcüğünü kullanmaya başlamışlardır. Modern keklerin ise 17.YY 'da (bir başka deyişle pastaların) Avrupa'da pişirilmeye başlandığı belirtilmiştir. Fırınlamanın gelişimi, rafine yiyeceklerin üretimi (şeker gibi), kalıpların geliştirilmesi, pastacılığın gelişimininde temelini oluşturmaktadır.
Günümüz pastalarını ise 19.YY'da Amerikada görüyoruz. Burada yaşayan şehirli kadınların sosyalleşme eğilimleri, sık sık davetler vermeleri ile bütünleşiyormuş. Ve bu bayanlar konuklarına değişik pastalar yaparak ikram etmekten hoşlanıyorlarmış. Bu merak, pastacılığın gelişiminde önemli bir yere sahiptir.
MUTLULUĞUN GÖSTERGESİ PASTALAR..
Dikkat ederseniz önemli günlerimizde hep finali pasta ile yaparız. Doğum günlerinde, evlilik yıldönümlerinde, düğünlerde,vaftiz törenlerinde, cenazelerde (hıristiyan geleneklerinde), davetlerde..İnsanlar en keyifli günlerinde hep pastaların yanında olmak istemişlerdir. Demek ki pastalar gerçekten çok özel yiyeceklerdir. Tadları, görünüşleri insanları mutlu etmektedir.
Pastaların üzerilerinin sayılarla,kelimelerle,şekillerle süslenmesi onların değerlerini daha da arttıtmıştır. Mesela doğum günü kutlamalarında pastaların üzerilerine 1800 yıllarda "Many Happy Returns Of The Day" yazılırmış.1920 yılında "Happy Brithday To You" şarkısını meşhur olması ile pastaların üzerilerine "Happy Brithday" yazılmaya başlanmış. Pastalar ile güncellik ve mutluluk iç içedir..
Antik dünyada da ekmek ve kek dini seromonilerde kullanılırmış. Törenlerde pasta yenmesi Antik çağlardaki dinsel ritüellere dayanmaktadır. Keklerin şekilleri ise genellikle yuvarlak oluyormuş. Bunun sebebi ise yine dinsel sebeperden, ay ve güneşin dönemsel şekillerini yansıtması ile bağlantılıymış. Ayrıca yuvarlak şekil yaşamın döngüsel doğasını sembolize edermiş. Özellikle güneş ve ayı..Çinliler dolunay şeklinde, Ruslar ise güneş şeklinde hep dinsel sebeplerle özel günlerde pişirillermiş.
Pastaların tarihine dayalı bilgilerimi yazmaya zaman zaman devam edeceğim. Bundan sonraki yazmak istediğim konu ise pasta yaparken ihtiyacımız olan gerekli malzemeler üzerine olacak.Eğer merak ettiğiniz başka bilgilerde varsa cevaplamaktan büyük keyif alacağım.
*resim kaynağım internettir.
Perşembe, Ekim 20, 2005
ÇİKOLATALI KEK
Altı gündür oruç tutamıyorum. Bunun için biraz sıkıntılıydım. Bugün sabah anneme gittim. Öğretmen olduğu için daha eve gelmemişti. Bende hem oruç olmadığım için hem de anneme ve yağmura süpriz yapmak için çikolatalı kek yapmaya karar verdim. Tabi kendi mutfağıma çok alışmışım, anneminkinde mazlemelerin yerini bulurken ve kek kalıbı ararken biraz zorlandım. Birde fırın farklı olunca tam istediğim sonucu alamadım. Ama pişirirken çıkan koku ve sıcak sıcak kekten yemem beni tatmin etti. Annem oruçluydu, o yüzden akşam yemiştir. Daha ondan sonucu öğrenemedim :)
Birde bugün Şişlide açılan ve Avrupanın ikinci büyük alışveriş merkezi olan Cevahir'e gittik. Gerçekten hayran kaldım. Daha düzeni tam oturmamış ve mağazaların hepsi açılmamış ama bu haliyle bile beni büyüledi. Artık sık sık oraya giderim gibi geliyor bana..
Gerekli malzemeler ;
- 3 adet yumurta (iri ise iki adet)
- 1 su bardağı un
- 1 su bardağı tozşeker
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1 paket şekerli vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- yarım su bardağı light süt
- yarım su bardağından bir parmak eksik sıvı yağ(zeytinyağı kullandım)
- 160 gr bitter çikolata (2 kare paket)
Öncelikle fırınımızı 180 dereceye getirip ısıtalım. Yumurta ile şekeri mikser ile renkleri beyazlaşana kadar ve iyice özdeşene kadar çırpalım. Üzerine unu,tarçını,kabartma tozunu ve vanilyayı eleyerek ekleyelim. Biraz tahta kaşık ile karıştıralım. Sütü ve yağıda ekleyip mikser ile 2-3 dakika daha çırpalım. Çikolatalarımızı kırıp kırıp karışımın içerisine ilave edelim. 20-22 cm'lik kek kalıbımızı yağlayıp içerisine karışımımızı ilave edelim. Ve önceden ısıttığımız fırınımızda kabarana ve kızarana kadar pişirelim. Yaklaşık 30-40 dakika . Piştikten sonra fırınımızdan çıkarıp soğutalım. Ilıdıktan sonra kekimizi ters çevirerek servis tabağımıza aktaralım. Çikolatalar kekin en üzerinde hafif kızarmış olarak çıkacaktır. Alt tarafıda tarçınlı lezzetli bir kek olucaktır. İki tat birbirine çok güzel yakıştı. Ben en çok hafif yanan çikolataları yerken zevk aldım.
Hepimize afiyet olsun..
Salı, Ekim 18, 2005
KAYINVALİDEMİN İFTAR YEMEĞİ..
İşimiz gereği eşimle daha hiç evimizde iftar yemeğimizi yiyemedik. Bu durumda ben daha hiç iftar sofrası hazırlayamadım. Ama en son kayınvalidem evinde iftar yemeği yedik bende bu ev ortamını ve güzel iftar sofrasını sizlerle paylaşmak istedim. Öncelikle menüyü saymak istiyorum ;
paçanga böreği (vildan abla pişirdi)
su böreği (özsüt)
zeytinyağlı ayşe kadın (kayınvalidem)
şakşuka -domates soslu patates patlıcan kızartması (kayınvalidem)
iftarlıklar (özellikle ortadaki iki katlı iftariyelikleri kayınvalidem hazırladı)
kayısı kompostosu (kayınvalidem)
ezogelin çorbası
etli nohut
pilav
etli lahana ve yaprak sarması (çok güzeldi)
mevsim salatası (görümcem Handan)
yassı kadayıfı (vildan abla)
özsütten her türlü sütlü tatlı (gördüğünüz gibi ben fotoğraf çekmek ve yemek yemek dışında hiçbir şey yapmadım)
baklava
Ve bu güzel sofrayıda resimde de gördüğünüz ,sofradan daha güzel olan yeğenim Günal kurdu :) Ve sofrayı kurduktan sonra poz vermeyide ihmal etmedi..
En kısa zamanda bende güzel bir iftar sofrası kurmak ve mümkün olduğunca tatlıdan tuzluya herşeyi kendim hazırlamak istiyorum. Ama ne kadar uğraşsam kayınvalidem kadar güzel etli sarma dolmalar yapamıyacağım kesin :)
Çok güzel bir gece geçirdik ve herkesin böyle güzel sofralar paylaşması dileğiyle..
PAÇANGA BÖREĞİ
Candanın isteği üzerine paçanga böreğinin tarifini eklemek istiyorum. Çünkü Candan tuzluları çok sever :)
Gerekli malzemeler ;
- 2 adet yufka
- yarım su bardağı sıvı yağ
- 100 - 150 gram pastırma (mümkünse çemensiz)
- 200 gram dilimlenmiş taze kaşar peyniri
- 1 yumurta sarısı
- bir miktar çörek otu.
Fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayalım. Yufkalarımızdan birini alalım ve hiç kesmeden tezgahımıza yayalım. Üzerine fırça ile veya elimizle yağ sürelim. Yufkamızın ortasına ince uzun şekilde pastırma ve peynirlerimizi dizelim. Ve yufkamızı yanlarından kapatalım. İnce uzun bir içi dolu yufka elde etmemiz gerekiyor. Bunu yağladığımız fırın tepsisine koyalım. Diğer yufka ile de aynı işlemi yapıp tepsiye yanyana koyalım. Üzerilerini yumurta sarısı ve çörek otu ile süsleyelim. Ve fırınımıza atalım. Üzerileri nar gibi kızarana kadar ve hafif sertleşene kadar pişirelim.
Hepimize afiyet olsun :)