Cuma, Eylül 28, 2007
DAMALI KURABİYELER..
Bazen sesim soluğum çıkmıyor farkındayım.. Sebebi ise şu dönem çok fazla yeni denemeler yapamamam, daha çok şeker hamuru süslemeli pastalar yapmam.. Pasta yapmayı daha da çok sevmeye başladım, keşke daha çok yapabilsem, daha fazla kendimi geliştirebilsem diye kendi kendimin gözlerimin içine bakıyorum :) İlginç bir anlatım şekli oldu ama bu doğru, insan kendi kendisinin gözlerinin içine bakabilir mi ? evet bakabiliyormuş , ben son zamanlarda bunu anladım. insana en büyük destek ve moral ilk başta kendisinden geliyormuş, eğer kendini inandıramıyorsan , gerçekten istemiyorsan olmuyormuş..
Bundan iki sene önce İstanbul Alkent'te ki Butterfly pastanesine gittiğimiz zaman damalı kurabiyeler ile tanışmıştım. Gerçi daha önce de uzaktan bir tanışıklığımız vardı ama hiç denememiş ve yememiştim. İşte o gün tanışmıştık, aradan geçen uzun zamandan sonra ise bende kolları sıvayıp denemek istedim bu kurabiyelerden.
İki hafta önce Ufuk ile kitapçıların yemek bölümünü hazine arar gibi didiklerken Martha Stewart'ın Desserts kitabını bulup büyük bir hevesle almıştım. Sebebi kitabın her yerine aşık olmamdı :) Kapağına, fotoğraflarına, tariflerine.. eve gelince özenle kitabımı diğer kitaplarımın yanına yerleştirdim ve en sonunda dün kitabımı tekrar elime aldım. Bir şeyler denemeliydim artık ve işte yine onunla göz göze geldik, damalı kurabiyeler :)
Gerekli malzemeler ;
· 250 gr tereyağı veya margarin (oda sıcaklığında yumuşamış)
· 125 gr tozşeker
· 1 çay kaşığı sıvı vanilya
· 2 damla limon aroması veya ½ limonun suyu
· 1 çay kaşığının ucuyla tuz
· 2 su bardağı + 1 su bardağından 1 parmak eksik un
· 3 çorba kaşığı kakao
· 1 yumurta ve az su
Hamurumuzu hazırlamak için yağ ve şekeri mikser yardımıyla çırparak birbirlerine yedirelim. Şeker yağın içerisinde iyice kaybolmalı ve kremsi bir yapı almalı. Kremsi bir yapıya ulaştıktan sonra sıvı vanilyayı, limonu ve tuzu ilave edip karıştırarak çırpmaya devam edelim. Mikseri düşük devire alıp yavaş yavaş unu ilave edelim. Hamur kıvamını almaya başlayınca tezgahımıza aktaralım.
Hamur biraz yumuşak olacaktır, tezgaha azar azar un ilave ederek hamurumuzu 1-2 dakika un ile yoğurup kıvama getirelim. Kıvam bulunca hamurumuzu ikiye bölelim. Bir tanesine kakaomuzu ekleyelim ve kakaonun hamurun içerisine iyice karışmasını yoğurarak sağlayalım.
Hamurlarımızı 1 parmak kalınlığında açalım. Dikkatlice enleri 3-4 cm’lik şeritler halinde keselim. Bir kaseye yumurta ile 1 çorba kaşığı kadar suyu ilave edip karıştıralım. Bu karışım şeritleri birbirlerine yapıştırmamızda yardımcı olacaktır.
1- Tezgaha bir beyaz şeritten bir kakaolu şeritten yan yana dört tane gelecek şekilde dizelim. Dizerken birleşme yerlerine yumurtamızdan fırça ile sürelim ve yapıştıralım. İlk kat bittikten sonra katın üzerine tekrar yumurta sürelim. Her birleştirme aşamasında yumurta sürerek yapıştırmayı unutmayalım. Ve her farklı katı oluştururken altta kalan kattan farklı başlamayı unutmayalım. Beyaz ile başladıysak diğer katı kakaolu ile başlayalım.
2- Bu şekilde 4 kat çıkalım ve en son yine bir bıçak yardımıyla hazırladığımız katları 2 -3 cm kalınlığında keselim. Kestiğimiz parçaları yağlı kağıt serili fırın tepsimize dizelim.
175-180 derece ‘de kurabiyelerimizi 10-12 dakika kadar pişirelim. Fırından çıkartırken yumuşak olacaklardır. Acele etmeden tezgahta 15-20 dakika kadar bekletelim. Bekledikten sonra kurabiyelerimiz servise hazırdır.
Geçen hafta çok severek yaptığım bebek pastası..
Herkese sevgilerimle..
Küçük şeylerden mutlu olmak ..
(klibin son sahnesini çok beğenmesemde müzik ve ilk başları tam benlik :) )
Pazartesi, Eylül 17, 2007
EN PRATİK MİNİ TARTLAR VE FİGÜR ÇALIŞMAK..
Kafanız dalgın bir şeylerle uğraşırken, o akşamüstü arkadaşınızın sizi ziyarete geleceğini hatırlarsınız. Özellikle bu arkadaşınız çikolatayı ve tatlıları çok seven biri ise :) Hemen saate bakarsınız, çok az bir zaman kalmıştır Evde de hazır bir şey yoktur, dolaşırsınız düşünürsünüz oflarsınız puflarsınız ve daha önce de başıma geldiği gibi kafanızda aniden bir şimşek çakıverir !
Artık kendi ağzımla yazmaya devam edebilirim ; hafta başında Işıl'la Metro'dan aldığım hazır tart tabanları aklıma geldi. Merak edip almıştım, birkaç blog gezinmelerimde yapılanları görmüştüm ve görüntüleri çok hoşuma gitmişti. Her çeşidini almıştım, büyük boyları, mini boyları, tatlısı, tuzlusu.. Hemen mini tatlı tart tabanlarını çıkardım. İçlerine çikolatalı ganaş yapmak istedim ama bu seferde kremaları tükettiğimi gördüm. Yine dolabı araştırırken aldığım yeni labne kutusunu gördüm. Ganaşı labne ile yapmaya karar verdim, sonuçta özleri aynı idi ; süt...
Bir kutu (200 gr) labneyi 150 gr kadar erittiğim bitter çikolata ile çırptım. (Zambo'nun % 70 kakao içerenini kullanıyorum ama biraz şekersiz gelebilir, siz isterseniz kakao oranı daha düşük bir bitter çikolatayı kullanabilirsiniz)
Kıvamı ve tadı gerçekten çok lezzetli olan bir krema elde ettim. Belki ganaştan alacağım lezzetten daha fazlasını labne ile yakalamış oldum.
Hemen hazırladığım kremayı mini tart kalıplarıma sıkma torbasının büyük ağzı ile sıktım. Üzerlerine dondurucudan çıkarttığım frambuazlardan birer tane yerleştirdim. Ve servis tabağına altlarına çikolata kağıdı yerleştirerek dizdim. Görüntüden çok memnun kalmıştım.
Gelecek olan arkadaşım Hilal'di.. Eğer oda beğenirse rahatlayacaktım. Sanırım beni yanıltmadı ve oda sevdi :) Belki çok zor , çok detaylı bir şey değildi hazırladığım ama çok kısa bir sürede (15 dakika kadar) arkadaşımı mutlu edecek lezzetli ve çikolatalı bir tatlı hazırlayabilmiştim. Hemen yanına kahvelerimizi yapıp kısa zamanımızı uzun değerlendirdik.
Hazır tart tabanları Metro Gross marketlerde, Macro Center'da ve büyük marketlerin pastacılık veya ekmek bölümünde bulabilirsiniz.. Tatları da hiç fena değildi.
Bu dönem ise pek fazla yeni tarif denemeye fırsat bulamadım. Daha çok maket pasta ve figür çalışıyorum. İnsan figürlemede istediğim düzeyde değilim. Hatta bana göre kötüyüm. Bende bu durumumu iyileştirme çabaları içerisindeyim. Bir dönem liseye giderken 3-4 ay kadar güzel sanatlar kurslarına devam etmiştim. Kara kalem çalışmayı çok severdim, hatta MSÜ 'de ders veren bir öğretmenim vardı. Bana insan anatomisini çok anlatır ve çalıştırırdı. Bende o dönem , çocuk kafasıyla çok fazla anlayamazdım, neden anatomi bu kadar önemli diye...
Evet, gerçekten önemliymiş. İnsan figürü yapmaya başlarken, nereden başlamalıyım, nereden devam etmeliyim, duruş oldu mu, orantılar oldu mu, yüz hiç olmadı gibi kaygılarla kendi kendime tekrar işi çözmeye çalışıyorum. Anatomide oran çok önemlidir , tüm vücudun oranları birbirleri ile aynı, sayılar aynıdır. Mesela boyumuzun uzunluğu ile kollarımızın iki yana dümdüz açılmış halini sırtımızdan ölçersek (bunu sizin için başkası yapsın mümkünse) aynı sayıya eşit olduğunu göreceksiniz..
Kursa giderken çalıştığım kitabı geçen gün tekrar kitapçıda gördüm. Benim eski kitabımın nerede olduğundan emin olamadığım için yenisini tekrar aldım. İyi ki de almışım, nedense kendimi daha iyi hissetmeye, eski günlerime geri dönmeye başladım. Birde tesadüfen Ikea'dan hep almak istediğim hareketli mankeni eşim ile görüp almıştık, artık mankenimi ve kitabımı figür çalışırken tekrar kullanmaya başladım. Umarım figürlerimi iyileştirebilirim..
Ve çalışırken müzik dinlemek kaçınılmaz bir şeydir.. Sizi rahatlatır ve o an olmak istediğiniz yerde olabilirsiniz veya olmak istediğiniz yerde iseniz bu durumdan daha da keyif alabilirsiniz..
Pink Martini'nin son CD'si harika bir seçim bence :)
En sevdiğim ay hoş geldin
Herkese sevgilerimle..
Pazar, Eylül 09, 2007
FRAMBUAZLI FIRINLANMIŞ TART, LİMONLU BRULE , PEYNİRLİ & SEBZELİ SUFLE VE BENDEN..
Bundan 5-6 ay önceki yazılarıma veya 2 sene önceki fotoğraflarıma baktığımda çok eğleniyor ve mutlu oluyorum..sebebi ise internette yer alan bu sayfaların aynı zamanda benim günlüğüm olması, paylaştığım tarifler, fotoğraflar, yazılar ve yerler..bunlar benim yüzümü güldürüyor ve bazı yaşadıklarımı tekrar hatırlamamı sağlıyor..bundan 4-5 sene sonra bu sayfaları dolaşırken içimde kelebekler uçacak, geçmiş günleri tekrar hatırlayacağım, yorumları okuyup gözlerimin yaşarmasına engel olamayacağım..
İşte ben bunun için paylaşabildiğim çoğu şeyi burada paylaşıyorum..aynı zamanda benim bir parçam, bir yaşanmışlığım, bir hatırlatma, ilerisi için iz bırakabilme ortamım.. Umarım okuyucularımda, yaşadıklarımı paylaşmayı kabul edenlerde bu gözlüklerle sayfamı takip edebilirler.. Aksi takdirde gerçekten bazı şeyler beni sebepsiz çok üzüyor..
Kafanızı fazla şişirmeden hemen tariflere geçmek istiyorum :) Sadece kendi kendime bir ön giriş yapıp hatırlatmada bulunmak istedim, dediğim gibi bundan 4-5 yıl sonra bu satırları tekrar okurken hislerime engel olamamak istiyorum..
Burada yer alacak tarifler Fransız mutfağından, tarifler tamamen şeflere aittir.
FRAMBUAZLI TART VE LİMONLU BRULE
Tart hamuru için ;
- 20 gr un
- 10 gr tereyağı(soğuk)
- 10 gr tozşeker
- 1 yumurta (oda sıcaklığında)
Tüm malzemeleri karıştırıp yoğurarak hamur haline getirelim. Tartölet kalıplarına paylaştırarak üzerilerine kabarmamaları için yağlı pişirme kağıtları kesip ağırlık yapacak bakliyat ile pişirelim. (180 derecede)
İç harcı ;
- 25 gr frambuaz
- 10 gr tozşeker
- 30 gr badem tozu
- 1 yumurta beyazı
- 1 yumurta sarısı
Tozşeker ve yumurta akını kar haline gelene kadar çırpalım. Ayrı bir kapta yumurta sarısı ile badem tozunu çırpalım. İki karışımı birleştirip tahta kaşık ile şöyle bir alttan üste doğru karıştıralım. Karışama frambuazları ilave edip önceden pişirdiğimiz tartöletlerin üzerilerine paylaştırıp 10 dakika daha 180 derece pişirelim.
Limonlu Brule için ;
- 1 limonun kabuğunun rendesi
- 30 gr tozşeker
- 2 yumurta sarısı
- 15 ml süt
- 15 ml sıvı krema
Tüm malzemeyi bir kabın içerisinde iyice karıştıralım. Seramik sufle kaplarımıza veya fırına dayanıklı cam kaselerimize karışımızı paylaştıralım. Fırınımızı 180 derecede ayarlayalım, kaplarımızı fırın tepsimize dizelim ve tepsinin dibine çok az su dolduralım.
Önceden ısıttığımız fırınımızda 25 dakika kadar pişirelim. Servis ederken taze frambuazlar ile süsleyebilirsiniz..
SEBZELİ VE PEYNİRLİ SUFLE
- 20 gr rokfor peyniri
- 50 gr ıspanak
- 50 gr karışık garnitür
- 10 gr bree peyniri
- 2 adet yumurta
- 4 cl krema
- 20 gr un
- az kabartma
- 5 gr tereyağı
Ispanaklar doğranıp tereyağı ile sotelenir ve bir kenarda soğumaya bırakılır.
Yumurta akı çırpılarak kar haline getirilir, üzerine krema ve un ilave edilir. Peynirler rendelenir. Eğer bree peynirini bulamazsanız, taze kaşar peyniri kullanabilirsiniz.
Bir adet yumurta sarısı ilave edilir. Sebzeler ilave edilip biraz kabartma tozu ilave edilir.
Sufle kaplarına karışım paylaştırılır. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dakika pişirilip sıcak servis yapılır.
Not: Tarifleri , ilgileri ve mutfaklarını bize memnuniyetle açtıkları için Belek Rixos oteline ve Şef Zafer Usta, Şef Hanifi usta ve Şef Hüseyin ustaya tekrar çok teşekkür ediyorum..
Tatil dönüşü inanılmaz şıkışmıştım, 6-7 saat içerisinde yetiştirmem gereken 550 adet düğün kurabiyesi vardı. Tek başıma bu işin altından kalkmam imkansızdı..
Yolda yürürken bile birbirlerine saygılı olmayan, sevgiyi unutan, hiç bir şekilde birbirlerine dayanamayan insanların sayısının arttığı bu dünyada beni inanılmaz duygulandıran, duygularımı kilitleyen arkadaşlarıma gönülden tekrar teşekkür ediyorum.. Yeryüzünde yaşayan melekler olarak görüyorum sizleri.. İyi ki varsınız :) ve herkesin hayatına sizin gibi meleklerin girmesini gönülden diliyorum..
Ruh lezzeti..
Herkese sevgilerimle..
Çarşamba, Eylül 05, 2007
TATİL KARELERİ..
Tatilden döndük :) Tatiller güzeldir, kafanız dayılır, başka bir atmosferi koklarız ve sonra yuvamıza geri döneriz..
Yuvamıza dönüş yapmadan önce yaşadıklarımızı yansıtabildiğim kadarı ile paylaşmak istiyorum ;
Kumsalda Yağmur ile etkinlikler yaptık. Kumlardan düzgün taşları ve deniz kabuklarını toplayıp pastel boyalarımız ile üzerlerine resimler yaptık ve boyadık :)
Burası odamızdan görenen suni güzellikteki manzaramız. Truva şehrini yansıtmaya çalışmışlar..
Diğeri ise benim çok beğendiğim Fransız sokağı. Buradaki favorim Fransız butik pastanesi şeklindeki Cafe Wien'di.. oradaki şahaserler alttaki fotoğraflarda yer alıyor :)
Kaldığımız otelde akşamları su dansı (dancing water) gösterisi oluyordu, Yağmur ile en çok bu gösterilerden keyif aldık..
Su gösterisinden sonra Amfi tiyartoda farklı ve güzel gösteriler oluyordu.. Uzak doğu felsefesinin işlendiği bir gösteriden alıntı..
Evet, şeflerle tanıştım ve mutfaklarına girdim :)))) İnanılmaz keyifli ve bana göre huzur vericiydi..
Yukarıdaki mutfak manzaraları öğle yemeğinden sonra akşam menüsünü hazırlayan sıcak bölümü..
Burası ise mutfak hayalini kurduğum pastane bölümü. Gerçekten pastane bölümünün ürünleri çok başarılı ve lezzetliydi.. Tarifler bir sonraki yazıda :)
İşte Fransız sokağındaki Cafe Wien ve benim Limonlu Brule yiyişim.. Tarifi gelecek..
Hazırlanışını seyrettiğim enfes macaronlar.. Ve Cafe Wien'den sunum manzarıları..
Şefin bana enfes bir çikolatalı pasta dilimi sunuşu ve enfes damla çikolatalı kurabiyeler, fonda ise elmalı brownieler..
Yukarıdaki lezzetlere yazacak ve söylecek söz bulamıyorum..
Pastalardan sonra en çok eğlendiyim Aqua Troy Park .. Ben bu sevimlileri inanılmaz çok sevdim.. Eğer fotoğrafçıları daha sevimli olsaydı şimdi başbaşa pozlarımız olacaktı :)
Ve yunuslar !!! Bu pozu yakalayabilmek için ne kadar uğraştığımı anlatamam ama sonunda istediğim görüntüyü sanırım yakalayabildim :)
Ve yunuslar resim yaptılar ..
Biraz yorgunum,şimdilik müsade istiyorum ama daha paylaşacak çok şeyim var..
Herkese sevgilerimle..
Pazar, Eylül 02, 2007
HALA TATİLDEYİM..
Herkese merhaba,
Pazartesi, Ağustos 13, 2007
ÖNCE YOĞUNUM , SONRA TATİLDEYİM :)
Geçen haftalarda da yoğundum ama bu önümüzdeki on gün daha da yoğun olacağım.. Aslında durumumdan şikayetçi değilim ama blogumu güncelleyememe sebebimi yazmak istedim..
Bu haftasonu için yukarıda çizimini yaptığım pastanın maketi üzerinde geliştirerek çalışıyorum ve sonra bu gördüğünüz maketi yenilebilir hale getirmem gerekiyor :) Bu yüzden yüzlerce dilim pasta yapmam gerekecek.. Birde tatile çıkmadan önce tamamlamam gereken yine yüzlerce düğün kurabiyelerinin bir kısmını bitirmem ve aradaki doğum günü pastalarını yapmam gerekiyor :) Ben çok mutluyum ama kızım ve eşim tatile çıkamamaktan şikayetçi olmaya başladıkları için 26 Ağustos- 5 Eylül tarihleri arasında gidiyoruz..
Pastaci.net 'e son yaptığım tüm çalışmalarımı ekleyeceğim ama bloguma yazı yazamayacağımı üzülerek belirtmek istiyorum..
Döndüğümde umarım iyice dinlenmiş ve daha yoğun tempoya girmeye hazır olmabilmeyi ümit ediyorum.. İyi ve kötü günlerimde , her zaman yanımda olan sevgili blog okuyucularıma ve dostlarıma teşekkürlerimi ve sevgilerimi gönderiyorum..
Beni unutmayın :)
Herkese sevgilerimle..
BİRAZDA TUZLULAR..
Sanırım uzun zamandır tatil yapamadığım için üzerimde bir yorgunluk, bir tembellik ve bir keyifsizlik var..kafamın içi ise o kadar dolu ki..birçok şey yapmak istiyorum ama enerjimi toparlayıp harakete geçemiyorum. Sanırım birkaç hafta sonra biraz dinlensem çok iyi olacak..
Birçok kişiden devamlı tuzlu tarifleri talepleri geldiği için son yaptığım aperatifleri sizlerle paylaşmak istiyorum.. Sabah kahvaltılarında, brunch'larda veya çay saatlerinde sofranıza renk ve lezzet katacak çok pratik tarifler..
AVAKADO EZMELİ PASTIRMALI KANAPELER
Gerekli Malzemeler;
• Yarım kepekli baton ekmek ve hazır tahıllı dilimlenmiş ekmekler
• 1 adet yumuşamış avakado
• 2 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
• ½ limon suyu
• bir miktar tuz
• 1 paket çemensiz pastırma
• 1 demet yıkanmış ve yaprakları ayrılmış roka (yıkandıktan sonra kurulanmış olmalı)
Baton ekmeklerimizi çok ince olmayacak şekilde birer parmak kalınlığında keselim. Veya tost ekmeği kullanacaksak dilimlerin kenarlarını bıçakla keselim ve dilimleri ortalarından ikiye keselim.
Yumuşamış avakadomuzun kabuklarını soyalım ve ikiye bölüp ortasından çekirdeğini çıkaralım. Yumuşamış meyveyi bir çatal yardımıyla geniş bir kasenin içerisinde ezelim. Ezdiğimiz meyvenin üzerine zeytinyağı, limon ve tuzu ilave edip hepsini iyice karıştıralım.
Hazırladığımız ezmeyi ekmeklerimizin üzerilerine sürelim.Ezmenin üzerine önce bir yaprak roka ve bir yaprak pastırma yerleştirip kürdan batırarak dekore edelim. Bu aşamada arzu ederseniz avakado ezmesini sürmeden önce ekmeğimizin üzerine krem peynir sürebiliriz.Oda farklı bir lezzet katıyor.
Servis tabağımıza hazırladığımız kanapeleri dizelim. İsterseniz taze kaşar peynirini ince dilimleyip kalpli kurabiye kalıpları ile keserek kanapelerinizi süsleyebilirsiniz.
SALATALIK DOLMASI
Gerekli malzemeler ;
· 3-4 adet kalın salatalık
· 150 gr yumuşak beyaz peynir
· 4-5 dal taze dereotu ve maydanoz
· süslemek için kırmızı pul biber
Salatalıkların içlerini sebze soyacağı ile kabak içi çıkarır gibi çıkaralım.
Bir kasede beyaz peynirimizi çatal yardımı ile ezelim. Dereotu ve maydanozu yıkayıp ince ince kıyalım. Peynirin üzerine ekleyip karıştıralım.
İçlerini çıkardığımız salatalıkların içlerine hazırladığımız peynirli karışımı dolduralım. Ve dikkatlice bıçak ile dilimleyip servis tabağına yerleştirelim. Süslemek için üzerine pul biber serpiştirelim.
BAHARATLI PEYNİR TOPLARI
Gerekli malzemeler ;
10 adet için
150 gr Ezine koyun peyniri
2 adet üçgen peynir
3 çorba kaşığı krem peynir
1 çay kaşığı zeytin ezmesi
üzeri için, susam, pul biber, kekik, limon otu
Bu peynir toplarını hafta sonu kahvaltı sofralarınızda farklı bir sunuş ve lezzet yaratmak için sunabilirsiniz..
Ezine peynirimizi rendenin ince tarafı ile temiz bir kabın içerisine rendeleyelim. Üzerine diğer peynirlerimizi ve zeytin ezmemizi ilave edelim. Hepsini kaşık yardımı ile karıştıralım. Düz bir tabağa baharatlarımızı ister harmanlayıp isterseniz de tek tek dökelim.
Tepeleme bir çay kaşığı peynir harcı alıp tabağın üzerinde baharatlara bulayarak top haline getirelim ve servis tabağımıza yerleştirelim.
Herkese sevgilerimle..
Çarşamba, Ağustos 08, 2007
TEK KİŞİLİK LİMONLU FIRIN CHEESECAKE VE SOFRAMIZ..
Aradan bir hafta geçti, ben daha yeni zaman bulup detayları yazabiliyorum. Evet, bahsettiğim canım arkadaşım Zuhal'in yaş günü daveti.. Zaten Zuhal'in doğum gününü kutlamakta da epey gecikmiştim, şimdi de yazmakta çok geciktim. Kimbilir bana ne çok kızıyordur :) (birde Hilal kızıyor biliyorum)
O günün daha güzel, daha kalabalık, daha bol lezzetli olmasını isterdim ama şartlar ,zaman azlığı ve yorgunluk daha fazlasını yapabilmeme engel oldu maalesef.. O günden bir gece önce Zuhal'in pastasını hazırlarken gerçekten çok yorgundum ve istediğim performansta ve güzellikte bir pasta yapamadım. Ama tadında performans düşüklüğü yoktu ve hepimiz afiyetle yedik :) Keşke şu an tüm okuyanlara ikram etme şansım olsaydı..
Pastasını bollllll çikolatalı ve vişneli hazırladım. Önceleri vişneye burun kıvıran Hilal bile sonra bayılarak yedi :) Zaten ne zaman kendimiz için pasta yapmam gerekse , elim hep bitter çikolataya ve vişnelere gidiyor..en sevdiğim iki lezzet..
O gün Ufuk, Ayşem, Işıl, Seda, Berna, Hilal bizlerle beraberdi.
Bu nefis ve şık kısır sevgili Ufuk'umuza ait..
Bu enfes haşhaşlı mini muffin'ler hala tarifini sabırsızlıkla beklediğimiz Ayşem'e ait.. Hadi artık şu tarifi yayınla , gerçekten çok çok lezzetliydiler..
O gün hakkında ne kadar yazsam, ne kadar anlatsam azdır. İyi ki Zuhal doğmuş , iyi ki bir araya gelmişiz, keşke her zaman daha çok kişi ile bir araya gelebilsek :)
TEK KİŞİLİK MİNİ LİMONLU CHEESECAKE’LER
Gerekli malzemeler ;
Peynirli kısmı ;
· 3 paket krema peyniri (600 gr)
· 1 su bardağı sıvı krema
· 1 adet limonun kabuğu ve suyu
· 3 çorba kaşığı un
· 1 çorba kaşığı nişasta
· 1 yumurta
· 1 su bardağı tozşeker
Alt taban ;
· 1 paket yulaflı bisküvi
· 150 gr eritilmiş tereyağı veya margarin
veya
- traşladığınız pandispanyaların atık kısımlarını süt veya krema ile ıslatıp tekrar hamur haline getirip alt taban olarak kullanabilirsiniz.. Böylece daha yumuşak ve lezzetli bir taban oluşturmuş oluyorsunuz.
Üstü için ;
· 3 çorba kaşığı tozşeker
· 1 limon kabuğunun rendesi ve suyu
· 1 su bardağı su
· 1 yumurta sarısı
· 1 çorba kaşığı mısır nişastası.
· 1 çorba kaşığı tereyağı
İlk önce alt tabağı hazırlayalım. Bisküvilerimizi rondodan un haline gelene kadar geçirelim. Yağı eritelim. Erimiş yağ ile un haline gelmiş bisküvileri bir kaşık ile karıştırıp, muffin kağıtlarının altlarına ince bir katman olacak şekilde paylaştıralım. Paylaştırırken hafifçe bastırıp üzerlerini düzgünleştirelim.
Peynirli ara katı hazırlamak için, önce krema peynirlerini mikser ile beş dakika kadar yüksek devirde çırpalım. Üzerine şekeri ve yumurtayı ilave edelim ve tekrar çırpalım. Sıvı krema ,limon suyu ve limonun kabuklarını ekleyip çırpmaya devam edelim. En son un ve nişastayı ilave edip beş dakika daha çırpıp , cupcake kağıtlarımıza bisküvilerin üzerlerine paylaştıralım.
Fırınımızı 170 dereceye getirip yaklaşık 40 dakika pişirelim. Üzerleri hafif kızarınca fırından çıkarıp soğumaya bırakalım.
Soğuduktan sonra üzerine dökeceğimiz sosu hazırlayalım.
Tüm malzemeyi, tereyağı hariç, hafif ateşte hızlı karıştırarak pişirelim.. Kıvamını biraz su ilave ederek ayarlayalım Tereyağı ekleyip karıştıralım. Biraz soğuyunca cheesecake’lerin üzerlerine paylaştıralım.
Servis ederken birer taze nane yaprağı ile süsleyebiliriz.
Herkese sevgilerimle..
Çarşamba, Ağustos 01, 2007
Perşembe, Temmuz 26, 2007
KİŞİYE ÖZEL KARTVİZİTLER..
Akıllarında kalsın istiyorum , ellerine verdiğimiz kartvizitler.. Sadece üzerinde yazan yazılarmıdır önemli olan , yoksa yazılardan ayıran içeriğimi ..
Her zaman ki gibi pasta, kek, kurabiye tarifi veya fikri vermek istemedim bu sefer, farklı bir fikrimi paylaşmak istedim. Bundan üç veya dört ay önce photoshop'ta kartvizitlerimi kendim tasarladım (tasarlamaya çalıştım ). Şimdi ise kartvizitleri tek tek süslüyorum :) Böylece br köşeya atmaya kıyamasınlar istiyorum :)
Zaman zaman farklı tatlı paylaşımlarımızı da yazmak istiyorum..