Salı, Şubat 26, 2008

SEVDİĞİM PRATİK YEMEKLERE DEVAM..

Pastacı'da alışık olmadığınız tarifleri yayınlamak ,ilk başta beni tedirgin etsede daha sonra gelen güzel yorumlar beni çok mutlu etti..Herkese çok teşekkür ediyorum ..
Pasta, kurabiye , tatlı yapmayı daha çok sevsemde , tuzlular ile de aram fena değildir. Özellikle Amerikan, İtalyan ve Türk mutfağını çok seviyorum. Her lezzetin yeri ayrıdır benim için. Evimde sulu yemekler (özellikle bamya, nohut, bezelye ve zeytinyağlılar) ve dolmalar yapmayı da çok seviyorum, permasan, soya sosu, balsamik sirke gibi. farklı malzemeleri kullanarak lezzetler oluşturmaktan çok keyif alıyorum. Özellikle fırında pişen , sote olarak hazırlanan yemekler ve salata çeşitleri favorilerim arasındadır.
Umarım bu tariflerden de keyif alırsınız, devamını getirmek istiyorum :)
SOYA SOSLU PİLİÇ&MANTAR SOTE

Gerekli Malzemeler ;

• 500 gr kuş başı kesilmiş piliç but’u
• 200 gr kültür mantarı
• 1 çay bardağı soya sosu
• az tuz
• ½ çay bardağı riviera zeytinyağı
• ½ çay bardağı su
• 1 su bardağı kadar kırık ceviz
• süslemek için Akdeniz yeşillikleri


Öncelikle kuş başı kestirttiğiniz veya kendiniz kestiğiniz tavuk butlarını yıkayıp tuz ile biraz ovalayalım.

Mantarlarımızı ince ince kesip limonlu suyun içerisinde 5 dakika kadar bekletelim.

Ağzı kapaklı büyük bir tavamıza zeytinyağımızı döküp biraz ısınmasını bekleyelim. Daha sonra tavuğu ve mantarları ilave edip soya sosumuzu üzerine dökelim. Suyumuzu da ilave edip tavamızın ağzını kapatalım ve orta hararetli ateşte kaynamaya bırakalım. Mantarlar ve tavuklar renk değiştirip pişmeye başlayınca ateşimizin altını biraz açalım. İçerisine cevizlerimizi ilave edip yüksek ateşte sotelediğimiz yemeğimizi biraz kızartıp suyunu çektirelim.

Servis yaparken isterseniz tabağınızın çevresini Akdeniz yeşillikleri ile süsleyebilirsiniz veya yanına nefis bir pirinç pilavı ile menü ‘yü zenginleştirebilirsiniz..


FIRINDA KREMALI MÜCHER BÖREĞİ

Gerekli malzemeler;

• 3-4 adet kabak
• yarım demet dereotu
• 200 gr beyaz peynir
• 2 yumurta
• ½ su bardağı sıvı krema
• 3 çorba kaşığı un
• 1 çay kaşığı tuz


Öncelikle kabaklarımızın içlerini sebze bıçağı ile kıvırarak çıkartalım. Veya tüm kabağı rendeleyerek de kullanabilirsiniz. Ama daha hoş bir görüntü elde etmek isterseniz kıvırarak kesebilirsiniz.

Dere otlarımızı ince ince doğrayalım. Beyaz peynirimizi çatal yardımıyla ezelim.

Kabakları, dereotunu ve peyniri büyük bir kasenin içerisine koyup karıştıralım. Üzerine un, yumurta , krema ve tuzu ilave edip 2-3 dakika tekrar karıştıralım.

Fırınımızı 180 dereceye getirip ayarlayalım. Borcam büyüklüğünde bir fırın kabına karışımımızı dökelim ve yaklaşık 30 dakika üzeri kızarana kadar pişirelim.

Piştikten sonra tezgahımızda 15-20 dakika bekletip servis yapabilirsiniz.



AVAKADO EZMELİ PASTIRMA SARMASI


Gerekli Malzemeler; ( 4-5 kişilik)
• 5-6 dilim yağsız ve arzuya göre çemensiz pastırma ( dana antrikot olması tercih)
• 1 adet olgunlaşmış avakado
• 2 diş sarımsak
• ½ çay bardağı sızma zeytinyağı
• ½ limon suyu
• az tuz
• süslemek için dereotu


Keyifli bir başlangıç ve aperatif olarak tercih edilebilir.

Bir adet olgunlaşmış ve yumuşamış avakadoyu soyalım. Eğer aldığınız avakadolar sert ise , buzdolabında diğer meyvelerinizin arasında 1-2 hafta yumuşamasını bekleyebilirsiniz. Üzerine bastırdığınız zaman hissedilir derecede yumuşamış ise, kullanabilirsiniz.Aksi takdirde acı ve sert olacağı için yemesi keyifli olmaz.

Soyduğumuz avakadoyu çatal ile ezelim. İki diş sarımsağı tuz ile havanda dövelim. Sarımsakları, zeytinyağını, limon suyunu ve tuzu ezdiğimiz avakadonun içerisine ilave edip tüm malzemeyi karıştıralım.

Bir dilim pastırmamızın ortasına ezmemizden 1-2 kaşık koyup yayalım. Pastırmayı rulo yapıp servis tabağına dizelim. En son üzerilerine dereotlarını kesmeden dal halinde kullanarak süsleyelim.




KABAKLI & BEYAZ PEYNİRLİ KİŞLER

Gerekli malzemeler;
-12’li muffin kalıbı
Hamuru için;
• 250 gr un
• 150 gr tereyağı (soğuk ve küp küp kesilmiş)
• 1 yumurta sarısı
• 3 gr tuz
• 60 gr su
İç harcı için;
• 2 adet orta boy kabak (rendelenmiş)
• 150 gr ezine peyniri (çatal ile ezilmiş)
• 6-7 dal dereotu (ince kıyılmış)
• 1 küçük paket krema(250 gr )
• 1 yumurta sarısı
Üzeri için ;
• 1 su bardağı kaşar peyniri (rendelenmiş)



Önce hamurumuzu hazırlayalım. Unu genişce bir yoğurma kabına eleyelim. Ortasını havuz gibi açıp ufalanmış tereyağını ve tuzu ekleyelim. Yavaş yavaş yağ ile unu birbirine yedirerek hamurumuzu oluşturmaya başlayalım. Yumurtayı ilave edelim. ve yoğurmaya devam edelim. En son suyu ekleyip hamuru çok vıcık vıcık yapmadan hemen toparlayıp streç film ile saralım ve yarım saat buzdolabında dinlendirelim.
Hamurumuz buzdolabında dinlenirken biz iç harcımızı hazırlayalım. Tüm iç harcı malzemelerini karıştıralım.
Hamurumuz buzdolabında bekledikten sonra temiz bir tezgaha un eleyelim ve hamurumuzu unun üzerine koyalım. Oklava yardımıyla hamuru , şekline önem vermeden yarım parmak kalınlığında açalım. Açtığımız hamuru orta boy bir su bardağı yardımı ile yuvarlak dairelere bölelim. Böldüğümüz hamurları kalıbın bölümlerine elimizle düzelterek yerleştirelim. Ve ortalarına iç harcımızı yayalım. Üzerilerine kaşar peynirlerini serpiştirelim.
Önceden ısıtılmış 170 derece fırında en az 20 dakika pişirelim. Piştikten sonra tezgahımızda kişlerimizi soğutalım ve servis yapalım.



İZMİR TULUMLU VE KIVIRCIK MAYDANOZLU AKDENİZ SALATASI


Gerekli Malzemeler ;

• Yarım demet kıvırcık maydanoz
• Yarım paket hazır Akdeniz yeşillikleri
• ½ su bardağı doğranmış yarı kurutulmuş domates
• 2 çorba kaşığı toz parmesan peyniri
• fesleğenli hazır salata sosu (toz olanlardan)
• 100 gr İzmir tulumu (küp küp doğranmış)
• ½ su bardağı sızma zeytinyağı
• isteğe göre balsamik sirke


Yeşilliklerimizi yıkayıp 10 dakika kadar sirkeli suda bekletelim.
Hazır salata sosumuzu üzerinde yazan tarife göre zeytinyağı ve su ile hazırlayalım. Boş bir kaseye yeşilliklerimizi kurulayıp aktaralım. Üzerine kurutulmuş domatesleri, parmesan peynirini ve sosu ilave edip iyice harmanlayalım.

Servis tabağımıza salatamızı aktaralım. Üzerine tulum peynirlerimizi serpiştirelim. Tulum peynirlerinin üzerine sızma zeytinyağı ve balsamik sirkeyi gezdirerek dökelim.

Servise hazırdır..

Herkese sevgilerimle..

Salı, Şubat 19, 2008

SEVDİĞİM PRATİK YEMEKLER..


Pastacı'da görmeye hiç alışık olmadığınız birşey yapmaya karar verdim :) ve sevdiğim, evimde sık sık yaptığım yemeklerden ve tuzlulardan kısa bir derleme hazırladım. Ayrıca bu fotoğraf ve tarifler geçmiş Diva dergisinin kuzine sayfalarında yer almışlardı. Umarım bu küçük değişiklikten zevk alır, arada sırada yemek tarifleri ve tuzlular ile de yer almamdan memnuniyet duyarsınız ..


KEKİKLİ PAMUK ANTRİKOT

Gerekli Malzemeler;
• 4 dilim az dövülmüş dana antrikot
• 1 çorba kaşığı kekik veya 4-5 dal taze kekik
• ½ çay bardağı riviera zeytinyağı
• 2 çay bardağı su
• tuz



Antrikotlarımızı alırken az yağlı olmalarına ve çok ince dövdürmemeye dikkat edelim. Hatta kalın bifteklerden hoşlanıyorsanız, antrikotları hiç dövdürtmeye bilirsiniz.

Etlerimizi yıkayalım. Orta boy ağzı kapaklı bir teflon tavaya önce yağımızı ilave edelim. Ve yağımızın içerisine tuz ve kekiklerimizi ilave edelim. Yıkadığımız etlerin her tarafını yağın içerisinde gezdirerek kekiğe ve tuza bulayalım. Üzerine suyu ilave edip kısık orta ateşte, yavaş yavaş yaklaşık 1 saat etlerimizi pişirelim. Burada önemli olan etleri ağzı kapalı, suyun içerisinde , yavaş pişirmektir. Eğer hızlı pişirirseniz, etler sertleşir.

Etler suyunu çekince, ateşin altını biraz açıp etlerin her iki tarafını kızartalım. Ve servis tabağına aktaralım.



TON BALIKLI & ENGİNAR KALPLİ AKDENİZ YEŞİLLİKLERİ

Gerekli Malzemeler ;

• Sos için ;
• 2 diş sarımsak
• 2 çorba kaşığı hardal ve mayonez
• 3 çorba kaşığı balsamik sirke
• 5-6 dal dereotu
• 1 su bardağı sızma zeytinyağı
• çok az tuz

Diğer;
• 1 paket yağı süzülmüş konserve ton balığı
• 4-5 adet konserve enginar kalbi
• 7 adet kurutulmuş domates
• 300-400 gr Akdeniz yeşillikleri


Öncelikle sosumuzu hazırlayalım. Sarımsakları tuzla birlikte ezelim. Dereotlarını yıkayıp ince ince kıyalım. Kalan tüm malzeme ile birlikte mutfak robotundan geçirelim. Sosumuzu istersek buzdolabında ağzı kapalı bir şekilde 2-3 gün saklayabiliriz.

Akdeniz yeşilliklerini yıkayıp elimiz ile parçalara bölelim. Kurutulmuş domateslerimizi ince ince doğrayalım ve yeşilliklerin üzerine ilave edelim. Ton balığını ve sosumuzu da ilave edip tüm salatayı harmanlayalım.

Servis yaparken salatamızın üzerine enginar kalplerimizi dizelim. İsteğe bağlı enginar kalplerinin üzerine limon gezdirebiliriz.



TAZE KEKİKLİ & ROKFOR PEYNİRLİ PAZAR KAHVALTISI OMLETİ


Gerekli Malzemeler;
• 4 adet yumurta
• 3 dal taze kekik
• 10 gr rokfor peyniri (küçük küçük kesilmiş)
• 10 gr beyaz Ezine peyniri ( küçük küçük kesilmiş)
• tuz, karabiber
• 3 çorba kaşığı riviera zeytinyağı


Yağ hariç tüm malzemeleri seramik bir kasenin içerisinde çatal ile çırpalım. Orta boy bir teflon tavaya zeytinyağımızı dökelim ve ısıtmaya başlayalım. Yağımız ısınınca üzerine dikkatlice yumurtalı karışımımızı dökelim. Alt tarafı kızarınca bir tabak yardımıyla omletimizi ters yüz edelim. Her iki tarafı kızarınca yanında pastırma sotesi ve Panini İtalyan ekmeği ile Pazar kahvaltısında servis edelim.



FIRINDA SOSİSLİ VE PERMASANLI KARIŞIK SEBZE

Gerekli Malzemeler ;

• 1 paket karışık sebze ( 3 adet brokoli, 3 adet karnabahar, 2 adet havuç, 5-6 adet Brüksel lahanası)
• 6 dilim tost ekmeği ( tepsimizin büyüklüğüne göre arttırabiliriz)
• 1 çay bardağı süt
• 2 adet sosis
• 100 gr rendelenmiş permasan peyniri
• 1 su bardağı sıvı krema
• 4 çorba kaşığı un
• 2 adet yumurta
• toz karabiber, kırmızı pul biber ve tuz


Hazırlanışı ;

Öncelikle sebzelerimizi haşlamak için orta boy bir tencereye su koyup kaynatalım. Kaynayan suya, tuz ve yıkadığımız sebzelerimizi ilave edelim. Brokoli ve karnabahar’ı üç dakika , diğer sebzeleri 5 dakika kaynatıp süzgeçle alalım. Ve hemen soğuk suya tutarak pişmesini sona erdirelim.

Fırınımızı 180 dereceye getirerek ısıtmaya başlayalım.

Yaklaşık 23-26 cm olan dikdörtgen bir fırın kabı kullanalım.

Tost ekmeklerimizi fırın kabımızın altına dizelim. Bir çay bardağı sütü, ekmeklerin üzerinde gezdirelim. Sütle ıslattığımız tost ekmeklerimizin üzerine bir miktar kırmızı pul biber ve tuz serpiştirelim. Rendelediğimiz permasan peynirimizi ekmeklerin üzerine serpiştirelim.

Bir kasede krema, yumurta, un ve baharatları çırpalım. Sosislerimizi küp küp keselim ve karışımın içerisine ilave edelim. Şöyle bir karıştıralım.

Fırın kabımıza geri dönüp, peynirlerin üzerine haşladığımız sebzelerimizi gelişigüzel dizelim. Üzerine hazırladığımız kremalı karışımı dökelim.

Önceden 180 derecede ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 25-30 dakika, üzeri kızarana ve sıvı hali yok olana kadar pişirelim.

Üzeri iyice kızarıp sıvı hali yok olduktan sonra , sıcakken servis yapalım.



DOMATESLİ & PARMESANLI PENNE

Gerekli Malzemeler ;
• 1 paket Penne makarna
• 200 gr domates püresi
• 2 çorba kaşığı zeytinyağı
• isteğe bağlı ilave 2 çorba kaşığı sıvı krema
• servis için ; üzerine rende parmesan peyniri


Kısa sürede hazırlayabileceğimiz çok lezzetli bir makarna çeşididir.

Öncelikle Penne makarnalarımızı 10 dakika kaynayan tuzlu suda haşlayalım. On dakikayı geçirmeden ocaktan alalım ve süzgeç ile makarnamızı süzelim.

Orta ateşte ki tenceremize sıvı yağımızı ve domates püremizi ilave edip pişirelim. Beş dakika domatesleri pişirdikten sonra makarnamızı ilave edelim ve iyice karıştıralım. Bu aşamada tuz ve krema ilave edebilirsiniz.

Beş dakika daha pişirdikten sonra servis edebilirsiniz. Servis ederken makarnanın üzerine mutlaka rendelenmiş parmesan peyniri ilave etmeniz önerilir.,

Herkese sevgilerimle..

Cuma, Şubat 15, 2008

SEVGİ DOLU KALPLER GÖNDERİYORUM..


Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum.. Bu ara hep talihsiz serüvenler dizisini içeren haberler verdim, babamın kurabiyeleri, ayağımın burkulması vb.

Ama hayat tüm güzelliği , olumlu , olumsuz her yönüyle devam ediyor.. Bir gün gecikmeli bile olsa herkese sevgilerimi gönderip huzur ve mutluluk diliyorum..

Herkese sevgilerimle..
,

Pazartesi, Şubat 11, 2008

HAVUÇLU KEK VE YİNE KISA KISA..




Geçen hafta ardı ardına bir talihsiz serüvenler dizisi yaşadım ve en son dün yeni bir tanesine tekrar kavuştum. Bilmiyorum size de oluyormu , bana sık sık oluyor, fazla yoğunluğum yokken herşey normal gider, ne zaman bir yoğunluk başlasa hemen başıma bu yoğunluğu daha da zorlaştıracak olaylar gelmeye başlar. En iyisi en başından başlayayım..


Haftaiçi birkaç zor ve yoğun siparişim vardı. Öncelikle herşey normal gözüküyordu. Sağlığım vb. herşey yerindeydi. Tam zaman yaklaşınca , inanılmaz bir zehirlenme yaşadım ve sipariş yapmam gereken saatlerde ben zehirlenmemden kurtulmaya çalışarak geçirdim. Baktım olacak gibi değil, canım arkadaşım Ufuk'tan yardım istedim (sabahın köründe) o da sağolsum koşarak geldi ve bana yardım etti. Ufuk seni gerçekten çok seviyorum.. iyi ki varsın..


Anlayacağınız gibi en yoğun olduğum günlerde ,yarı zehirlenmiş bir şekilde işlerimi yapmaya çalıştım. Sipariş yoğunluğu azalınca, sıra haftasonu katılacağım Debbie Brown eğitimine geldi. Zaten o gece heyecandan zor uyumuştum, sabahta heyecanla gittim. Şu zamanlarda başıma şükürler olsun ki birşey gelmedi, ama en son dünkü eğitimin ortasında, ilginç bir şekilde düşerek ayağımı fena burktum. Azim edip :) eğitimin sonuna kadar dayandım. Sol ayağımı burktuğum için arabada kullanabildim, evime de vardım :) Ama gece ayağım öyle bir davul gibi şişti ki şu an üzerine basamıyorum. Gece yapmamız gereken herşeyi yaptık. Ama şu an hala ayağımı uzatıp yatmaktayım. Tamam kulağa hoş geliyor ama zamanlama hatası var , ben şu an ayakta olmak istiyorum..


Şimdi de güzel şeylerden bahsetmek istiyorum; yukarıda da kısaca bahsettiğim gibi haftasonu Debbie Brown'un iki eğitiminede katılabildim. Herşey harikaydı. Özellikle Debbie'nin yanında asistanı olarak gelen annesi çok şirin , çok harika bir bayandı, en çok onu özleyeceğim.. İki adet maket pasta çalıştık. Cumartesi aşağıda resmi olan çocuk odasını yaptık. Pazar günü ise çaydanlık modelli peri evini yaptık. Keşke bugün de olsaydı eğitim, Cuma günkünü kaçırdığıma üzülüyorum.. Ayrıca burada Debbie Brown'u Türkiye'ye davet eden ve eğitimleri bize organize eden http://www.pastamalzemeleri.com/ sitesininin harika insanı Berna'ya (canım body'me) çok teşekkür ediyorum. Bernacım seni de çok seviyorum, iyi ki varsınız..




Sevgililer günü , ,siteye koymak istediğim hazırlıkları maalesef yapamadım. Dediğim gibi zehirlenme, sipariş, eğitim ve ayak burukluğu beni ister istemez engelledi. Ama Cuma günü gerçekten lezzetli ve seveceğinizi umduğum yeni bir tarif denedim. Women's Weekly dergi grubunun "Cafe Cakes" kitabında Carrot Cake- Havuçlu kek tarifini uyguladım. Her ne kadar aşk deyince aklıma çikolata gelsede, çikolatadan az hoşlanan eşlerinize sunabileceğiniz lezzetli bir hediye olabilir diye düşünüyorum..

Gerekli malzemeler ;

  • 6 adet orta boy havuç
  • 1 cup- 250 ml sıvı yağı ( ben ayçiçek kullandım)
  • 1 + 1/3 cup esmer şeker (yaklaşık 1,5 su bardağı)
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı dövülmüş ceviz
  • 2 + 1/2 cup un ( 375 gr , yaklaşık 2,5 su bardağı)
  • 1/2 çaykaşığı karbonat
  • 2 çay kaşığı karışık baharat ( içerisinde tarçın, zencefil ve karanfil bulunuyor, siz istediklerinizi 1 çay kaşaığı şeklinde ekleyebilirsiniz)

Üzeri için ;

  • orjinal tarif ; 30 gr tereyağı veya margarin
  • 80 gr yumuşamış krem peynir
  • 1 çaykaşığı limon kabuğu rendesi
  • 1 + 1/2 cup pudra şekeri ( 1,5 su bardağı kadar)

ben; 1 paket labne peyniri ile 1 su bardağı pudra şekerini çırparak üst sos hazırladım. Her ikisi de çok lezzetli oluyor.

Fırını 180 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.

20 veya 23 cm çapındaki kek kalıbınızın altına pişirme kağıdı yerleştirelim.

Yağ, şeker ve yumurtaları inceleşip kremalaşıncaya kadar çırpalım. İçerisine rendelenmiş havuçları ve cevizleri ilave edip şöyle bir karıştıralım. Ve en son içerisine kuru karışımı ilave edip ( un, karbanot ve baharatları mutlaka harmanlayın) mikser yardımıyla 3-4 dakika daha çırpalım.

Hazırladığımız karışımı kalıbımıza döküp önceden ısıttığımız fırınımızda , kalıbımızın derinliğine bağlı olarak, 1-1,5 saat arası pişirelim.

Kekimiz piştikten sonra tezgahımızda iyice soğumasını bekleyelim. Soğuduktan sonra kalıbımızdan çıkartıp kremamızı hazırlayıp üzerine sürebilirsiniz. Hatta krema ölçüsünü iki katına çıkartıp tüm keki kaplayabilirsiniz. Bu da farklı bir kutlama pastası olarak hazırlanabilinir.

Sevgililer günü önerileri ;

http://www.pastaci.net/bolum.asp?bolum=SEVGİLİLER%20İÇİN

Herkese sevgilerimle..

Pazar, Şubat 03, 2008

KISA KISA HABERLER..



Öncelikle babam ile ilgili yazdığınız her destek verici yorum için çok çok teşekkür etmek istiyorum.. Benim için gerçekten hepsi çok değerliydi, herkese tek tek cevap yazamasamda okuduktan sonra hep içimden gelerek sizlere güzel dileklerimi, sevgilerimi gönderdim..Umarım size varmıştır :)


Bu haftam biraz üzgün ve sıkıntılı geçmiş olsa da , diğer yaşadığım daha motive edici şeylerden söz etmek istiyorum. Yaklaşık 2 aydır pastamalzemeleri.com 'un Akatlardaki mağazasında kurabiye yapımı ve süslemesi dersleri veriyorum. Bugüne kadar fotoğraf çekememiştim derslerde, bu hafta katılımcılardan izin alarak bazı görüntüler çektim ve sizlerle paylaşmak istedim.


Derste, süslemeye uygun, şekli bozulmayan kurabiyeler pişiriyoruz. Bu kurabiyeleri önce royal icing tekniği ile süslüyoruz. Diğer bölümde fotoğraflı kurabiye ve şeker hamuru süslemeli kurabiyeler hazırlıyoruz. Şeker hamuru ile süsleme kısmında herkes kendisinden geçerek süslemeler yapıyor. Ders konuları dışında da aklımıza ne örnekler gelirse kurabiyelerin üzerilerinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Gerçekten ben öğretirken çok keyif alıyor, her bir katılımcıdan yeni şeyler öğreniyorum.





Yukarıda gördüğünüz kurabiyeleri derste yaptık. Ortadaki palyaçoyu özel istek üzerine yaptım ve çok hoşuma gitti. Bunu ,pastası ile birlikte takım bir çalışmasını yapmak isterim..


Kurabiye dışında yakında pasta yapımı ve şeker hamuru derslerine de başlamayı planlıyoruz. Bununla ilgili gelişmeleri zaman ilerledikçe tekrar paylaşmak isterim. Bu arada önümüdeki hafta sonu için çok heyecanlanıyorum. Dünyaca ünlü Debbie Brown Türkiye'ye geliyor ! Bundan 5-6 ay önce İngiltere biletlerimizi almış, Debbie Brown'un günlük hazırladığı özel derse katılabilmek için yola çıkacaktım. Ama bazı engeller yüzünden gidememiş ve çok üzülmüştüm. Şimdi kendisinin Türkiye 'ye gelecek olması beni çok heyecanlandırıp mutlu ediyor !! Cuma-Cumartesi günkü derslere şu an için kesin katılıyorum, muhtemelen Pazar günü de dayanamayıp gidebilirim..


Debbie Brown ile ilgili ayrıntılar için ;







Son olarak , Şubat ayı Parents dergisinde hazırladığım bir pastanın yer alması beni çok mutlu etti. Cake Studio, Beyaz Fırın gibi pastacıların yanında benim tasarımımın da yer alması gerçekten heyecan ve moral verici oldu benim için. Parents Türkiye dergisine tekrar çok teşekkür etmek istiyorum..

Yakın zamanda sevgililer günü önerileri ile karşınızda olacağım :)

Herkese sevgilerimle..

Salı, Ocak 29, 2008

BABAMIN KURABİYELERİ..


Tam sekiz sene önceydi. Final dönemi yaklaşıyordu, çok korktuğum Maliyet Muhasebesi dersine hazırlanıyordum. O sıra gözüm pek başka şeyi görmüyordu. Sonra , okul sonrası bir gün arkadaşlarım beni apar topar hazırlayıp teyzemlerle birlikte İstanbul otobüsüne bindirdiler. Hepsi nedense pek bir neşeliydi, bana moral vermeye çalışıyorlar , hemen geri dönmemi beklediklerini söylüyorlardı.

Otobüse teyzemlerle birlikte bindik, sessizlik içerisinde İstanbul'a geldik. Kapıyı çaldık, Halam açtı.. Annem arka fondan ağlayarak geçti..

Birşeylerin olduğunu biliyordum ama insan yakıştıramıyordu. Bir önce ki gelişimde babamı en son yatağının üzerinde bana el sallarken bırakmıştım. O gece otobüse binerken içimdeki bir ses "onu bu gece son defa göreceksin" demişti. Peki sonra ne oldu, içimdeki ses haklı çıktı. Artık içimdeki sesin tekrar konuşmasından çok korkuyorum.

İnsan her dönem aynı modda, mutlulukta,istekte olamayabiliyor, lütfen bana kızmayın. Dün babam için annemin isteğiyle bu kurabiyeleri hazırladım. Üzerinde benim babamla çekilmiş olan çok sevdiğim çocukluk fotoğrafım var.. İnsan içinde başka şeyler yaşatırken, dışından çok farklı gözükebiliyor. Annem dün, " kurabiyelerden bir tane hatıra aldın mı " diye sorduğunda "Hayır" diyebildim sadace..

Maliyet Muhasebesi dersine mi ne oldu ? Herkes üniversiteden izin al, Finallere girme Bütünlemelere girersin dedi. Çok güçlü bir yapım yoktur ama finallere girmeyi tercih ettim ve Maliyet Muhasebesinden Finalde geçtim.. bilmiyorum belki normal bir durumda Bütünlemesine kalabilirdim..

Pazartesi, Ocak 21, 2008

HİLAL'İN CUPCAKE PASTASI ..






11 Ocak Cuma günü sevgili arkadaşım Hilal'in doğum günüydü. Doğum günü organizasyonlarımızı gerçekleştirdiğimiz ekibin hepsini Hilal'den habersiz davet ettim ama herkesin yoğunluğundan (en başta Hilal'in) Cuma günü kutlamamızı gerçekleştiremedik. Bende Perşembe akşamına Hilal'i bir şekilde bizim eve getirtmeyi başardım ve Ufuk ile Berna'nın katkılarıyla küçük bir kutlama gerçekleştirebildik..

Bu aralar benim sözde diyet furyam sebebiyle bol kalorili bir pasta yapamadım. Bende az yağlı ama her şeye rağmen bol çikolatalı cupcake yapmaya karar verdim. Böylece hem yeni aldığım cupcake silikon kaplarımı kullanabilecektim hem de cupcake standımı :)

"Herkes iş çıkışı bana gelecek, sadece cupcake'mi ikram edeceğim" düşüncesi beni rahatsız etmeye başladı.. Herkes benden sonra yemeğe gideceği için büyük bir sofra hazırlayamazdım, ama akşam saatlerindeki açlık duygusu da cupcake yemekte sevimsizlik yaratacaktı, bende yanına bir tabak kanape yapmaya karar verdim. Aslında bir tabak ta çilek ve ananas tabağı hazırlamıştım ama misafirlerimiz gelene kadar Yağmurcuk o tabağı bitirdi :)


Bu tip kanapeler hazırlamak çok kolaydır. Hem açlığınızı biraz bastırabilir hem de lezzetli bir seçenek oluşturabilir. Mesela ben bu kanapeleri hazırlarken kepekli tost ekmeği, krem peynir, zeytin ezmesi ve antep fıstıklı dana jambon kullandım. Şekil vererek kesmek için ekmeğimin içini kaplayacak şekilde büyük bir papatyalı kurabiye kalıbı kullandım.
Ekmeğin üzerine sırasıyla krem peynir ve siyah zeytin ezmesi sürdüm. Üzerlerine dana jambonu yerleştirip kurabiye kalıbı ile kestim. Kestiğim çiçekleri tabağımın üzerine yerleştirip üzerlerine birer adet kürdan sapladım Sizlerde bu şekilde birbirinden farklı ve lezzetli değişik tek lokmalıklar kolaylıkla hazırlayabilirsiniz.. ve emin olun geriye bir tane bile kalmıyor..
Tarife geçmeden önce bu aralar başka neler yaptığıma şöyle bir göz atmak istiyorum..Bundan 6-7 ay sonra bu satırları okurken neler yaptığımı hatırlayabilmek istiyorum :) Pasta ve kurabiye siparişlerime devam ediyorum, pastamalzemeleri.com 'un Akatlardaki mağazasında Kurabiye süsleme dersi veriyorum, yeni insanlarla tanışıyorum, bana vefasız diyen arkadaşlarımla görüşüyorum, Ebru'yu yaklaşık 1 sene sonra tekrar görebildim, Hakan ve Nursel bana vefasız dedi ama başıma Lost'u sardılar, çılgın gibi kulaklık takıp Lost'un tüm serilerini seyrediyorum, facebook'ta Pastacı grubunu oluşturdum, yeni insanların katılması beni çok mutlu ediyor, herkesi bekliyorum bu arada :) ilkokul arkadaşlarım hafta sonu buluşacaklarmış, muhtemelen gidemem ama aklımın bir köşesinde yer edecek, bunu da çok iyi biliyorum :)






















Çikolatalı-Fındıklı-Creme Ole'li Cupcake'ler

Gerekli Malzemeler ;

12-13 adet Cupcake için ;

  • 3 adet yumurta (oda ısısında bekletilmiş)
  • 150 gr bitter çikolata
  • 1,5 su bardağı tozşeker
  • 1,5 su bardağı un
  • 1 su bardağı toz fındık
  • 3 çorba kaşığı kakao
  • 1/2 su bardağı sıvı krema
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı sıvı vanilya

Kreması için ;

  • 1 paket çikolatalı creme ole
  • 2 su bardağı soğuk süt

Öncelikle cupcake'lerimizi hazırlayalım.

Yumurta, şeker ve vanilyayı beyazlaşıp köpük haline gelene kadar mikser ile çırpalım. Çikolatamızı benmaride eritelim. Erittiğimiz çikolatayı yumurtalı karışımımıza ilave edip çırpmaya devam edelim.

Ayrı bir kapta un, toz fındık ,kabartma tozu ve kakaoyu tel çırpıcı ile karıştırarak harmanlayalım.

Toz karışımı çikolatalı karışıma katıp düşükten devirden hızlıya devire doğru çırpalım. Toz karışım sıvı karışımın içerisinde kaybolunca kremamızı ilave edip çırpmaya devam edelim.

Silikon kalıplarımı fırın tepsisinin üzerine yerleştirelim. Eğer silikon kalıbınız yoksa normal cupcake kağıtlarının içerisinde veya muffin fırın kalıplarınızın içerisinde de pişirebilirsiniz..

Kalıplara karışımımızı ağızlarına kadar doldurmayalım. Mutlaka 1 parmak pay bırakalım.

Önceden 180 derecede ısıtılmış fırınımızda yaklaşık 20-25 dakika pişirelim. Keklerin çok kabarmaması , kalıp ile aynı hizada kalması gerekmektedir.

Keklerimiz piştikten sonra tezgahımızda soğumaya bırakalım.

Creme Ole'yi 2 su bardağı soğuk süt ile çırpalım. Normalinden daha yoğun, sıkılabilir bir krema olacaktır. Sıkma torbasına takacağınız geniş yuvarlak duy ile cupcake'lerinizin üzerlerine kremanızı sıkabilirsiniz..

Bu aşamadan sonra isterseniz şeker hamurundan yapacağınız çiçekler veya figürleri ile pastanızı süsleyebilir, isterseniz benim gibi sade bırakıp cupcake standına veya iki katlı pasta tabağına yerleştirebilirsiniz..

Üzerine tek tek yerleştireceğiniz mumlar, cupcake'lerinize yaş günü pastası havası verecektir..

Herkese sevgilerimle..


Pazartesi, Ocak 07, 2008

YOĞUN ANTEP FISTIKLI VE ÇİKOLATALI KEKLER..


Bu yoğun kekleri , Çilek Kız pastasını yaptığım zaman , annelere sunulmak üzere istemişlerdi benden. Aslında çocuklar annelerden daha çok ilgi gösterdiler ama olsun çünkü amaç herkes mutlu olsun, herkes afiyetle yesin :)

Temamız çilek kız olunca doğal olarak birçok şeyi çilekli yaptım. Pastanın içini çikolatalı&çilekli, şeker hamurunu çilekli ve süslemeleri çilekli yaptım. Anneler için hazırladığım bu kekin içerisini de daha fazla çilek katmak istemedim. Onu da frambuaz ile zenginleştirip yumuşattım.

Çok sık değişik tarif denesem de, nedense tezgahın başına geçince ,aklımdan oluşanları çırpıp pişirmek istiyorum. Gözümle malzemelerimi inceleyip kafamda belli bir kıvam tutturmaya çalışıyorum. Mesela bu keki browni gibi yapabilirdim. Un, yağ, çikolata beni çok yormaz, yine de güzel bir kek ortaya çıkabilirdi. Ama içime sinmedi ve un miktarını çok aza düşürmeye karar verdim. Pirinç antep fıstıklarını robottan geçirip iyice un haline getirmeye çalıştım.( Klasik olarak badem unu ile bir kek yapmak istemedim ama isterseniz badem unu da kullanabilirsiniz) Çikolata oranını yüksek tuttum, böyle margarin veya başka bir katı yağ kullanmaya gerek duymadım.

30 x 40 cm büyüklüğümdeki , yüksekliği ise 10 cm olan bir pasta kalıp tepsisinde kekimi pişirdim. Pişirme süresini de çok uzatmadım ve içinin yumuşak olmasını sağladım.

Sıra test aşamasına geldiğince , her zaman ki gibi en zor beğenen eşime tabağımı sundum :) Ve bugüne kadar sadece ikinci kez söylediği " bunu hep yapman gerekir, insan yiyince gerisini arıyor" cümlelerini söyledi. Bu durumda bende bloguma tarifi eklemem gerektiğini yoğun bir şekilde hissettim ..

Gerekli Malzemeler;

30 x 40 cm - 10 cm yüksekliğinde bir fırın tepsisi , kalıp veya borcam için,

  • 10 adet orta boy yumurta (oda sıcaklığında bekletilmiş)
  • 1 / 2 su bardağı un
  • 2 su bardağı toz haline getirilmiş antep fıstığı
  • 1 su bardağı toz kakao
  • 200 gr küvertur çikolata ( ben %70 kakao içeren Zambo kullandım. Lindt , Altınmarka veya Bakel'i tavsiye ederim)
  • 1,5 su bardağı dondurulmuş frambuaz
  • 1/2 su bardağı sıvı krema (eğer kıvam yoğun olursa çok az daha krema ilave edebilirsiniz)
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı irish aroması veya sıvı vanilya

Süsleme için ;

  • el yapımı şeker hamuru ( çilek aroması ilave edilmiş)
  • çilek süslemeleri için kırmızı ve yeşil hazır veya kendi yaptığınız şeker hamuru
  • çilek şekillerini vermek için , oyun hamuru setlerinden çıkan çilek kalıbından faydalandım. Ama elinizle de çilek şekilleri verebilirsiniz veya beğendiğiniz bir çilek resmini kesip kalıp olarak kullanarak şeker hamurundan şekiller çıkarabilirsiniz)

Öncelikle fırınımızı 175 C 'ye getirip ısıtmaya başlayalım.

Yumurta, şeker ve aromamızı köpürüp beyazlaşıncaya kadar çırpalım.

Çikolatamızı benmaride eritip devamlı karıştırarak soğutalım. Köpüren yumurtalı karışımımıza ekleyip çırpmaya devam edelim.

Ayrı bir kapta unu ve kakaoyu eleyelim. Üzerine toz antep fıstıklarını ilave edip çırpma teli ile tüm kuru malzemeyi harmanlayalım.

Çikolatalı karışımımıza kuru malzememizi katalım ve düşük devirden hızlı devire yavaş yavaş çırpalım.

Devri düşürüp sıvı kremamızı ilave edelim. Tüm malzeme homojenleşip akışkan bir kıvam alınca mikseri kapatalım. Karışımızın içerisine yıkadığımız frambuazları ilave edelim ve spatula ile alttan üste doğru karıştıralım.

Bu arada kalıbımızı hazırlayalım. Eğer kalıbınız benimki gibi teflon ise önce sıvı yağ ile güzelce her yerini yağlayalım, sonra üzerine pişirme kağıdı döşeyelim. Mutlaka pişirme kağıdı veya yağlı kağıdı kalıplarımıza serelim.

Karışımımızı kalıbımıza döküp önceden ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 30 dakika kadar pişirelim. Kürdanı kekimizin ortasına soktuğumuz zaman çok çok az bir nemlilik kalmalıdır. Ama kuru olmamalıdır.

Piştikten sonra tezgahımızda soğumaya bırakalım. Soğuduktan sonra yağlı kağıttan çıkarıp mutfak tezgahımıza yerleştirelim.

Şeker hamurumuzu jel gıda boyası ile renklendirelim. Tezgaha nişasta serperek hamurumuzu açalım. Açtığımız hamuru kekimizin üzerine yerleştirelim. Şeker hamuru düzeltme ütüsü ile hamurun üzerinde şöyle bir geçerek üzerini düzgünleştirelim. Kalpli kalıplarımız ile kekimizi kesmeye başlayalım.

Kalıptan çıkardıklarınızı dikkatlice servis tabağımıza yerleştirelim.

Mutlaka kalan kekler olacaktır Onları truff yapabilir veya buzdolabı poşetlerine doldurup derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Cheesecake veya başka bir tarifte alt taban yapımında kullanabilirsiniz.

Keklerin üzerine çilek süsleri fırça ile sürdüğünüz su ile yapıştırabilirsiniz.

Bu tarif buzdolabında saklamak için müsait değildir. Mümkünse kış aylarında denenecek bir tariftir. Tarifi gece yaparsanız , ağzı kapalı bir saklama kabına yerleştirip kapalı balkonda saklayabilirsiniz. Veya gündüz taze yapıp öğlen servis edebilirsiniz. Ama lütfen ilk yapışta buzdolabında saklamayın.

Herkese sevgilerimle..

Cuma, Ocak 04, 2008

İLKOKUL SINIFIMI BULDUM !


Facebook , iyi birşeymi kötü birşeymi diye düşünürken, ilkokul sınıfımın sayfasını buldum ! Bizim meşhur ağaç resmimizi gördüm. Öyle tuhaf oldum ki, hala inanamıyorum onları bulduğuma..

Demek ki çok ta kötü birşey değilmiş :)

Siz ilkokul arkadaşlarınızı toplu halde bulabilseniz neler hissederdiniz :)

Perşembe, Ocak 03, 2008

2008..


Blog ihmale gelmez.. Bazen sesim soluğum kesiliyor, farkındayım. Hemen kısa bir özetimi geçiyorum :)

Hem Bayram hem yılbaşı beni seyahat etme, biryere gitme içgüdüsüyle devamlı rahatsız edip durdu..Bayramın son 2 günü İzmir'e, yılbaşında ise Bursa'ya gittik. Bu arada birkaç gün İstanbul'a gelip siparişlerimi ve işlerimi hallettim.

Bursa çok güzeldi. Hayatımda ilk defa kayak yapmaya çalıştım. Dağları ve karı oldum olası çok sevmişimdir. Üniversitede dağcılık yapmıştım (biraz) ama Uludağ ve karların üzerinde olma keyfi gerçekten çok farklıymış. Gerçi ben daha kayamıyorum ama çabuk öğrenirmişim diyorlar :) Umarım öğrenebilirim.

Artık evimize döndük ama benim kalbim dağlarda kaldı.

En yakın zamanda tariflerle görüşmek üzere..


herkese sevgiler..