Kurabiye Ev İçin Tıklayın..
Pazar günü Yağmur ile birlikte kurabiye ev yapmaya karar verdik..Özellikle salonumuzun bir kenarına hazırladığımız yılbaşı köşemizin ortasında bu ev ve kurabiyeler çok süslü duracaktı.. Di'li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü dün gece evim yıkıldı..tüm direnişlerime rağmen evin duvarlarını kurtaramadım..Neyse ki Pazar gecesi ve Pazartesi akşamüstüne kadar kurabiye evimiz salonumuzu süsledi :)
Ama evi çizerken önemli bir hata yapmışım..bunu sonradan fark ettim..Ön kapısının bulunduğu duvarın tavanını çatı ile birleştirmeliydim. Böylece çatı evin tavanına oturmuş ve daha sağlam olmuş olacaktı..Yağmur dün gece biraz üzüldü ama ona en kısa zamanda tekrar daha güzelini yapacağıma söz verdim..
Şimdi ise royal icing ile süslenilen yılbaşı kurabiyeleri hakkında birkaç ipucu vereceğim. Ama kurabiyelere geçmeden önce dün yaşadığım güzel ve ilginç günden bahsetmek istiyorum..
Diyarbakır'da ve Antalya'da yaşayan çok sevdiğim iki okuyucumun birkaç isteyini almak ve benimde ihityaç duyduğum birkaç malzemeyi almak için dün Eminönü Fermo'ya gittim.. İlk defa bu kadar zor gittim. Çünkü ilginç bir trafik ve biraz yorgun bir beynim vardı.. 2-3 defa yolları şaşırdım giderken, ki ben hep çok iyi yol buluşumla övünürüm..Biraz moralim bozuk zar zor Eminönü'ne ulaşabildim..Bu seferde tüm otoparklar doluydu ve hatta dolu olmalarından daha kötü kapılarında kuyruk vardı.. Moralim daha da bozulmuştu ki , geçtiğim bir ara sokakta belediye otopark görevlilerinden birinin bana gel işareti yaptığını gördüm..Arabamı kendisine minnettarlıkla teslim edip Fermo'ya 2 saat rötar ile yürümeye başladım..Birkaç gündür kendimi uyuşuk ve rahatsız hissettiğim için en rahat ve bakımsız halim ile Eminönü'ne gelmiştim. Amacım hemen alacaklarımı alıp eve dönmekti..
(fotoğrafın büyük halini görmek için üzerine tıklayın)
Fermo'ya ulaştım..İçeri girip hemen etrafı incelemeye başladım. Bu sırada Fermo'nun çalışanlarından ve işletmecilerinden devamlı gördüğüm bir bey beni hemen tanıdı.."Daha önce çok gittin Burcu, tanımaları çok normal" dersiniz sanırım içinizden ..haklısınız ama ben öyle çok konuşkan, çok girişken bir yapıda değilimdir. Biraz çekingen durabilirim..Her seferinde gidip kendimi tanıtmam..sadece bir kere fotoğraf çekmek için kendimi tanıtıp izin istemiştim o kadar..ben hiçbirşey demeden tanınmam çok güzeldi :)
Bana Fermo hakkında yazdığım yazılar için teşekkür ettiler, gelenlerin ( çoğu sizlersiniz) çoğunun benden bahsettiğini söylediler (bu beni ayrıca çok mutlu etti)..Ben , ne gördüysem, ne yaşadıysam onu yazdığımı, ekstra birşey yapmadığımı, esas onlara bizim teşekkür etmemiz gerektiğini söyledim.. Bu teşekkür ve mutluluk dolu dakikalardan sonra ben alacaklarımı almaya koyuldum..Bu arada yeni satmaya başladıkları butik çikolatalarından ikram ettiler.. Zaten çoğumuz Beyoğlu çikolatasını biliriz. Beyoğlu çikolatasını üreten firma Zambo'dur. Zambo ise Fermo'nun bir yan kuruluşudur. Zaten Fermo'da Zambo'nun küvertur çikolatalarını bolca bulabilirsiniz. Ben içlerinden en çok %70 kakao içerenini seviyorum..
Bu arada bana kahve ısmarladılar..Ben de bir köşeye kahvemi içmek için oturdum..Arasıra oradakilerle konuşuyorduk, arasıra da ben gelenlere bakıyordum.. Birçok bayan Fermo'yu dolaşıp sorular yöneltiyorlardı..Özellikle şeker hamuru, glikoz, gıda boyası vb. ürünlere soru ve talep çok fazlaydı.. Benim önümde de birçok aldığım ürünler, kahvem, yanımda çikolatalarım, hanımağa gibi mutlu mutlu oturuyordum..
Sonra bir kaç bayan yanıma yaklaşıp, "siz bu işlerden anlıyor gibi duruyorsunuz, bir kaç soru sorabilirmiyiz" dediler..bende " buyrun" dedim, şeker hamuru ile ilgili birkaç soru sordular..bende "internette bir çok tarif ve bilgi var ,isterseniz size adres verebilirim" dedim..Biri, "pastacı mı?" dedi.."ben pastacıyım, o blogu ben hazırlıyorum " dedim.." Aaa, siz Burcu'musunuz ?" dediler..işte o an benim anımdır !!!
Bu soruları yönelten ,Arzu adında Sarıyer'de Papatya adında bir resturant işleten cıvıl cıvıl bir bayandı..Yanında ise yine onun kadar ilgili ve güzel (adını çok özür dileyerek şu an hatırlayamıyorum- affedin) bir arkadaşı vardı..Bu arada bir kaç bayan daha konuşmalarımızı duyup ve beni hatırlayıp yanımıza geldiler..Hiç kendimi öyle hissetmemiştim..çok utandım, neler dedim, ne cevaplar verdim tam hatırlayamıyorum ama çok mutlu olduğum kesindi..
Hatta Fermo'da ki beye " Burcu ile buluşma günleri düzenleyin" gibi birşeyler bile söylediler..o an bulutların üzerinde utanarak uçtuğum için , tam sözleri net hatırlayamıyor olabilirim..Neyse ki sonra yavaş yavaş kendime gelmeye başladım..Fermo'da oturup çay içip yine çikolata yedik..konuştuk, fikir alışverişinde bulunduk..herşey çok güzeldi.. Telefon numaralarımızı aldık ve en kısa sürede Sarıyer'de ki Papatya 'ya gitmeye söz verdim..
15-20 dakikalığına gittiğim Fermo'dan 2 saat sonra çıkabildim :) Ama çok güzel 2 saat geçirmiş oldum..Birde çıkarken bana çikolatalarından bir kutu hediye ettiler.. O an heyecandan birşey anlayamamıştım ama eve gelip çikolataları yemeğe başlayınca, maalesef kendimi kaybettim..Özellikle içleri antep fıstıklı olan çikolatalar (roches'lara çok benziyordu) insanın ellerinin devamlı kutuya gitmesine sebep oluyor..Gerçekten laf olsun diye yazmıyorum, çok başarılı ve çok lezzetliydiler..
Yılbaşı kurabiyelerini ise royal icing ile süslemek için ;
Royal Icıng tarifi ; (parlak ve en iyi sonuç veren tarif)
- 250 gr 'dan 10-20 gr fazla pudra şekeri ( mümkünse çok ince çekilmiş olanlarından - Celal Bey'in şekerlerinden)
- 1 yumurta akı
- 3-4 damla limon suyu
Kurabiyelerin soğumuş olmaları gerekmektedir. Sıcak kurabiyenin üzerinde çalışamayız, şekerler erir..
Yukarıdaki tariften ben iki tane hazırlıyorum. İlk'inin yarısını beyaz bırakıyorum. Kalanları 3 ayrı renk ile renklendiriyorum. Özellikle jel gıda boyası ile renklendirmek daha güzel bir görüntü ve kıvam veriyor..
Beyaz ile önce kurabiyelerin çevresine çerçeve çizelim. Bu çevreveler biraz kuruyunca içlerini boyamaya başlayalım.
İçlerini boyadıktan sonra düzgünce yayılmalarını sağlamak için biraz kurabiyeleri elimizle iki yana sallayalım. Böylece üzeri düzgünleşip boşlukları dolduracaklardır..
Eğer üzerilerine ebruli desenler yapmak istiyorsanız, üzerine royal icing sürdüğümüz kurabiyenin kurumasını beklemeden hemen çalışmak gerekiyor..Farklı renkteki royal icing'i elimize alıp düz ara vererek yan yana çizgiler çizelim. Elimize bir kürdan alıp, çizgiler arasında sağa sola doğru çizgiler çizelim..veya çizgi çizmeyip noktalar damlatın. Yine kürdanla her bir noktanın ortasından dışarıya doğru çizgiler atın..yine farklı bir desen oluşturacaktır..
Üst ftoğrafta ki kurabiyenin bazı yerlerinin bozuk çıkmasının sebebi, Yağmur'un kurabiyelerin kurumalarını beklemeden el atmasıdır..Bu durumda kurabiyeleri oda ısısında iyice kurutmadan el altında bulundurmamaya dikkat edin..
Son fotoğraftaki kurabyeler ise çocuklara hediye verilmek üzere yapılmış, sopalı renkli kurabiyeler..Kurabiyelerin üzerilerini birer küçük streç naylon torba ile kaplarsak hem görüntüsü daha şık, hem bayatlaması yavaşlamış hem de üzerinin kirlenme riski azalmış olacaktır..
Hepimize afiyet olsun..