Pazar, Mart 05, 2006

ÇİKOLATALI SUFLE..

































Çikolatalı sufle benim en sevdiğim tatlılardan biridir..hatta bayılırım diyebilirim..yapmasını ve yemesini çokkk seviyorumm..
Suflenin lezzeti kullandığımız çikolatanın kalitesine göre değişir. Sufleyi en iyi kalite ,kakao oranı yüksek bitter çikolata ile yapılmalıyız. Üzerine ise sadace sıvı krema ilave ederek yemeliyiz. Ama sufle, içerisine şeker eklenmeden yapıldığı için biz Türkler üzerine pudra şekeri ekleyerek yemesini tercih ediyoruz. Ama ben hiçbir şey ilave etmeden yemesini çok seviyorummm :))

Gerekli Malzemeler ;
( 4 kişilik )

  • 30 gr tereyağı
  • 2 çorba kaşığı un
  • 250 ml süt ( 1 su bardağı +1/4 su bardağı)
  • 200 gr kakao oranı yüksek bitter çikolata
  • 4 yumurta sarısı (çırpılmış)
  • 1 yumurta beyazı

Fırınımızı 210 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.

Sufle kalıplarımızın içerisini eritilmiş tereyağı ile yağlayalım ve azar azar şeker ekleyerek her tarafını bulayalım.

Tereyağımızı bir küçük tencereye koyup eritelim. Eridikten sonra üzerine unumuzu ilave edelim ve devamlı tahta kaşık ile karıştıralım. Rengi ballaşınca ve baloncuklar çıkınca üzerine sütümüzü ilave edelim. Ara sıra karıştırarak sütümüzü kaynatalım. Kaynadıktan sonra sütümüzü ocaktan alıp içerisine çikolatalarımızı ilave edelim ve devamlı karıştırarak çikolataların iyice erimesini sağlayalım. Daha sonra üzeribe çırpılmış yumurta sarılarını ilave edip hepsini iyice yedirelim.




Bu arada yumurta akını mikser ile köpürene kadar çırpalım. Köpüğü ve diğer çikolatalı karışımı birleştirip kaşıkla şöyle bir karıştıralım.

Sufle kalıplarımıza karışımımızı paylaştıralım. Önceden 210 derecede ısıttığımız fırınımızda suflelerimizi 15 dakika pişirelim.

Fırından çıkarınca hemen servis yapalım. Üzerine sıvı krema veya pudra şekeri serpiştirerek süsleyebiliriz.

Hepimize afiyet olsun..

GULFOOD 2006 FUARINDAN GÖRÜNTÜLER ( DUBAI ) ...





Çarşamba, Mart 01, 2006

FINDIKLI KEDİ DİLİ..































İlk defa yaptığım pastanın tarifini yayınlamak istemiyorum..bu ara biraz kafam yoğundu ve pek yaratıcı bir hafta geçirdiğimi söyleyemeyeceğim..
ama kedi dillerinin tarifini yazıyorum..sonuçta kedi dili ile en başta tiramusi olmak üzere çok güzel pastalar hazırlanıyor..sizde hayal gücünüzü kullanarak çok değişik pastalar yaratabilirsiniz..
ama benim kedi dili çalışmalarım sona ermiyor..birkaç girişimin daha olacak :)
































Kedi dili büskuvisi ( Savoiardi );

Gerekli Malzemeler ;
  • 3 yumurta, oda sıcaklığında bekletilmiş ve sarıları ve beyazları ayrılmış
  • 1/2 çay kaşığı badem aroması
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • yarım su bardağından 1 parmak fazla tozşeker (100 gr)
  • 1/2 su bardağı un
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu

Önce fırınımızı 180 derecede ısıtalım.

Yumuırtanın sarılarını inceleşene kadar ve limon rengi alana kadar çırpalım. Daha sonra içerisine badem aroması ekleyip tekrar çırpalım.

Yumurta aklarını şeker ile çırpalım. Çok sertleştirmeden beyazlaştıralım.

Yumurta sarılarını yumurta aklarının içerisine yavaşca ekleyelim.

Kalan malzemelerimizede ilave edip tahta kaşıkla şöyle bir karıştıralım.

Fırın tepsimizin üzerine yağlı pişirme kağıdı veya silpat serelim. Ve sıkma torbamızın en kalın ucu ile hamurumuzdan 13 cm uzunluğunda 1 cm genişliğinde parmak şeklinde şekiller sıkalım.

Önceden ısıttığımız fırınımızda üzeri hafif pembeleşinceye kadar 10 dakika pişirelim. Tezgahımızın üzerinde soğumaya bırakalım .

Ben kedi dillerini fındık tozu ilave ederek yaptım. Çok lezzetli oldular fakat istediğim gibi kabarmadılar. Ama siz bu orijinal tarifle istediğiniz kıvamda kedi dilleri elde edebilirsiniz.

Hepimize afiyet olsun :)

Salı, Şubat 28, 2006

ÇİKOLATA KURSU & BENLE İLGİLİ DÖRT ŞEY..


























Yukarıdaki keyifli anlar Chef's in çikolata kursunun görüntüleridir :)

Pınar'ın Damlaları blogunun sevgi dolu yazarı sevgili Pınar beni ilginç sorularla sobelemiş :))bende keyif alarak ve büyük bir memnuniyetle cevaplıyorum ..

Yaptığım 4 iş ;
  • Kent Yatırım Menkul Kıymetler , Pazarlama Uzmanlığı
  • Baymak Makine Sanayi, Yapı Marketler Pazarlama Uzmanlığı
  • Star TV, Araştırma Uzmanlığı
  • Matematik Öğretmenliği

Defalarca izleyebilecegim 4 film veya dizi:

  • Kill Bill Volume 1-2
  • Testere 1-2
  • Vampirle Görüşme
  • Çikolata

Yasadigim 4 yer:

  • İstanbul
  • İzmir
  • Çorlu (Tekirdağ)

Izledigim 4 televizyon programi:

  • Home TV'nin pasta, çikolata, İtalyan Yemeklerinin yapımını anlattığı her türlü programını
  • Arka Sayfa
  • Comedy Max'ın dizileri :)

Tatil icin gittigim 4 yer:

  • Anamur ( Mersin )
  • Bodrum
  • Asos
  • Yurt dışı tatilleri

En sevdigim 4 yiyecek:

  • Çikolata
  • Her türlü salata ( mozeralla, tulum peyniri ve kurutulmuş domates ile yapılanlar )
  • İtalyan yemekleri , italyan makarnaları
  • Pastalar, tatlılar :) ( hamur tatlılar hariç)

Hemen simdi olmak istedigim 4 yer:

  • olduğum yerden çok mutluyum :) eşimin ve sevdiklerimin yanında olmak bana yetiyor. Bulunduğum yerin çok önemi yok..
  • ama özel bir yer olacaksa eşimle ve kızımla Fransada olmak isterdim.

Sobelediğim 4 blogcu ;

Cumartesi, Şubat 25, 2006

HAFTA SONU LEZZETLERİ..































Bu hafta sonu için yaptığım muffinler, chocolate chip cookies ve ıslak çikolatalı kek. Bunları kendimiz için değil, bir kafenin vitrini için hazırladım. En çok havuçları yaparken zorlandım. Havuçlar istediğim gibi olmadı artık bir daha ki sefere daha şirin ve turuncu havuçlarım olacak :)

Tariflerinin hepsini blogta daha önce yayınlamıştım. Linklerini aşağıya yazıyorum. Sadece chocolate chip cookies tarifi benimkinden farklı olarak yorumlarda "fatturk" rumuzu ile tarifi gönderen okuyucudan denedim. çünkü tarif çok aklıma yatmıştı ve gerçekten muhteşem oldular. Tekrar aynı kurabiyeleri bu hafta içi bizim için yapacağım :)

Islak Çikolatalı keki ise ben vişneli ve dikdörtgen şeklinde yapardım. Bu sefer pasta görüntüsü vermek istedim ve 26 cm'lik kelepçeli kalıba yaptım. Üzerini ise stencil ile şekil verip pudra şekeri serpiştirdim..

Ayrıca bugün yine kursum vardı ama bu sefer "Çikolata Kursuna" katıldım. Gerçekten çok keyifliydi. Eğer pasta ve çikolata kursuna gidip hoşça vakit geçirmek istiyorsanız Chef's e gitmenizi şiddetle öneririm.. Eğitimi Chef's in işletmecisi olan Mustafa Kara veriyor. Mustafa Kara aynı zamanda Gülhan Kara'nın eşi. Çok sıcak, samimi ve lezzetli bir ortam :) Çektiğim fotoğrafları ayrıca ekleyeceğim..

CHOCOLATE CHIP COOKIES (DAMLA ÇİKOLATALI KURABİYELER)

































Hafta sonu lezzetlerinden yapılmasını en çok tavsiye ettiğim kurabiyeler. İnanılmaz lezzetliydiler. Yorumlarda tarifini bırakan fatturk rumuzlu okuyucuma çok teşekkür ediyorum.

Gerekli Malzemeler ;

  • 115 gr Margarin-oda sıcaklığında (ben becel kullandım )
  • 1 çay bardağı toz şeker (65 gr)
  • 1 1/2 çay bardağı kahverengi şeker (65 gr)
  • 1 adet yumurta (oda sıcaklığında)
  • 1 çay kaşığı vanilya
  • 4 çay bardağı un (200 gr)
  • 1 çimdik tuz
  • 1 1/2 su bardağı çekilmiş ceviz (150 gr)
  • 1 1/2 çay bardağı damla çikolata (100 gr)
  • 1/2 çay kaşığı karbonat

Fırınımızı 170°C'ye ısıtalım. Fırın tepsisini yağlayalım veya yağlı kağıt (silpat ) serelim.

Oda sıcaklığında ki margarinimizi mikserin orta hızında 1 dakika çırptıktan sonra her iki şekeri ilave edip 2 dakika daha çırpalım. Unu, tuzu ve karbonatı karıştırarak birlikte eleyelim ve yağlı karışıma ilave edip 2 dakika çırpalım. Vanilya ve yumurtayı da ekleyerek 1 dakika daha çırpalım. Unu, tuzu ve karbonatı karıştırarak birlikte eleyelim ve yağlı karışıma ilave edelim, 1 dakika mikserin orta hızında karıştıralım. Damla çikolatayı ve çekilmiş cevizi karışıma ekleyip tahta kaşıkla karıştıralım.

Hazırladığınız hamur oldukça yumuşak bir hamur olacaktır. Kıvamı bu şekilde olduğu için un ilave etmemelisiniz. Bir yemek kaşığının dolusu kurabiye hamuru olarak tepsiye 3 parmak aralıkla dökün. (Hamur döktüğünüz şekilde kalsın, düzeltmeyin.)Daha önce ısıttığınız fırında, açık kahverengi renk alana kadar yaklaşık 10-15 dakika pişirelim. Piştikten sonra ılınınca tepsiden alıp soğuk olarak servis yapalım.

Not: Kurabiyeler fırından çıktığında çok yumuşak olacaktır, pişirmeye devam etmeyin çünkü daha sonra katılaşacaktır.

Hepimize afiyet olsun..

Çarşamba, Şubat 22, 2006

KARAORMAN PASTASI..































Tam bir klasiktir Karaorman Pastası..bence çokta zarif ve kibardır.. özellikle dilimlediğinizde karşınıza çıkan 3 katı ve vişneleri zarifliğini pekiştirir..aslında ben dilim halindeki fotoğrafını yayınlamak istiyordum ama bu pastayı yarın gelecek olan kuzenim Aykut için ve eşim için yaptım. Yarın akşam kesmeyi planlıyorum..zaten "en keyifli anlarımız " da bu pastadan bolca bahsetmiş ve dilimlenmiş haldeki fotoğrafını yayınlamıştım. Orada ki karaorman pastasının üzeri çikolata ganaş kaplamaydı. Karaorman pastasının orinal hali yukarıdaki fotoğraftaki gibi krem şanti kaplamadır ve vişne ile çikolata kırıkları ile süslenir. Eğer çikolata ganaş kaplama isterseniz 100 gr çikolatayı ve 100 ml sıvı kremayı beraber kaynatın. 2 saat oda ısısında soğuttuktan sonra pastanın üzerini kaplayabilirsiniz. Ama kaplamadan önce pastayan çok ince çekilmiş bir kat krem şanti sürmeli ve buzdolabında o iki saatlik sürede bekletmelisiniz. Fazla sözlerimi uzatmadan tarife geçmeyi istiyorum :)

Gerekli malzemeler ;

Pandispanyası için ;

  • 3 yumurta
  • 100 gr tozşeker ( 1 çay bardağı + 1 çorba kaşığı )
  • 150 gr un ( 1 su bardağı + 1 çorba kaşığı )
  • 5 gr kabartma tozu ( yarım paket )
  • 5 gr vanilya ( 1 paket )
  • 30 gr kakao ( 1 kahve fincanı ),
  • 75 gr su ( yarım çay bardağı )

Yumurta ve şekeri derin bir çırpma kabında mikser ile en az 10 dakika çırpalım. Kakao hariç diğer tüm malzemeleri ekleyip tekrar karıştıralım. En son kakaoyu ekleyip karışıma yedirelim. 180 derece ısıtığımız fırınımızda pandispanyamızı 30 dakika pişirelim. Bu ölçüler ile 18-20 cm'lik çember veya kelepçeli kalıp kullanmalıyız.

Pandispanyamız piştikten sonra soğutmaya bırakalım. Soğuduktan sonra streç film ile kaplayıp oda ısısında 1-2 gün bekletelim. Pastayı yapacağınız günden 2 gün önce pandispanyanızı hazırlamanız hem daha avantajlı hem de çalışması daha kolay olacaktır.




Krema için ; ( Pastacı Kreması )

  • 500 ml süt
  • 4 adet yumurta sarısı
  • 100 gr şeker ( 1 su bardağı + 1 çorba kaşığı )
  • 20 gr un ( 1 çorba kaşığı )
  • 20 gr nişasta ( 1 çorba kaşığı )
  • 80 gr bitter çikolata

Sütümüzü bir küçük tencereye alıp kaynatalım. Yumurta sarısı, şeker, un ve nişastayı ayrı bir kapta karıştıralım. Üzerine kaynamış sütten çok az döküp malzemeleri iyice karıştırarak eritelim. Bu karışımı kaynamış sütün üzerine döküp devamlı karıştırarak pişirelim. Çok yoğun bir kıvamı olmayacak, telaşlanmayın..Ocaktan alıp ince ince doğradığımız çikolataları kremanın içerisine dökelim ve devamlı karıştırarak eritelim. Hazırladığımız kremayı eğer tezgahınız yanmaz bir malzemeden yapılmış ise , tezgahımıza yavaş yavaş dökelim. Spatula ile kremayı devamlı havalandırarak karıştıralım. Soğuktan sonra bir tabağa koyalım.

Diğer malzemeler ;

  • 2 paket krem şanti
  • 2 su bardağı soğuk süt
  • 1 kavanoz vişne kompostosu ( tukaş'ın üretimi)
  • 1 su bardağı damla çikolata

1 paket krem şantiyi 1 su bardağı soğuk süt ile çırpalım. Vişne kompostosunun suyunu ve meyvelerini ayıralım.

Pandispanyamızın kabaran kısmını tıraşlıyalım. ( üzerini düzgünleştirelim) Pandispanyamızı üçe bölelim. En alt kısmını servis tabağına koyup üzerini fırça ile vişne kompostosunun suyu ile ıslatalım. Daha sonra üzerine hazırladığımız pastacı kremasını sürelim. Kremanın üzerine vişne taneleri ve damla çikolata serpiştirelim. Onlarında üzerine krem şantiden bir parça alıp sürelim. Daha sonra diğer iki katada aynı işlemleri yapalım. En son üzerine çok ince bir kat kremşanti sürüp buzdolabında bekletelim.

Bu arada bizde diğer 2.krem şantimizi kalan 1 su bardağı sütle çırparak hazırlayalım. Buzdolabında hazırladığımız pastamızı çıkaralım. Son bir kat daha krem şanti sürelim. Kalan krem şantiyi sıkma torbasına aktarıp pastanın yanlarına şekiller verelim. (fotoğraftaki gibi) Üzerilerinide birer adet vişne ile süsleyelim.

Son olarak çikolatayı büyük bir bıçak yardımıyla üzerinden tıraşlıyarak ince ince şekiller çıkaralım. Bu çıkardığımız çikolata kırıklarını pastamızın üzerine ve yanlarına koyalım.

Pastamızı en az bir gece buzdolabında bekletelim.

Hepimize afiyet olsun..

Pazartesi, Şubat 20, 2006

ÇİKOLATALI&KAHVELİ&REÇELLİ GEVREK KURABİYE
























3 Yaşındaki kızım Yağmur kurabiye yemesini çok seviyor ama onun favorisi beyaz renkli olan un kurabiyeleri. Bende çikolatalı olan her şeyi çok seviyorum :) bu yüzden ikimizin ortak kararı olarak çikolatalı kurabiye yapımına karar verdik.
Aslında tarifini Chocolate Bible kitabına bakarak yapıyordum ama yine kendimi tutamayıp kendimce tarifte değişiklikler yaptım. O yüzden asıl uygulamak istediğim tarifi yapamadım. Ama bu kurabiyeleri soğuk süte batıra batıra öyle bir güzel yedik ki...süt ile kurabiye severlere tavsiye ederim birde hafif sert ve gevrek kurabiyelerden hoşlanıyorsanız şiddetle tavsiye ederim :) Hatta ben birazcık kızarttım daha da gevrek ve lezzetli oldular :)

Bu arada hemen iyileşip ve hemen yurt dışına Gulf Food 2006 fuarına giden eşim yarın İnşallah geliyor. Onun için ise "Karaorman Pastası" nı hazırlamaya karar verdim. Bu pasta için az önce pandispanyasını hazırladım. Yarın ise vişne konservesi alıp pastayı yapacağım ve bir aksilik olmazsa Çarşamba günü bloguma ekleyeceğim. Ayrıca eşim Dubai'de ki Gulf Food 2006 fuarında olağanüstü pasta ve çikolata showlarının ve sunumlarının olduğunu söyledi, birde üstüne üstelik fotoğraflarını gönderdi. O kadar üzüldümkü orada olmadığıma :( en kısa zamanda da sizlerle bu görüntüleri paylaşmayı istiyorum..


Gerekli Malzemeler ;

  • 115 gr bitter çikolata
  • 200 gr tereyağı (oda sıcaklığında bekletilmiş)
  • 6 çorba kaşığı tozşeker
  • 2 çorba kaşığı nescafe ( ben çikolatalı kahve kullandım )
  • 1 su bardağı + 1 kahve fincanı un
  • 1 çay bardağı mısır nişastası
  • 4 çorba kaşığı istediğiniz çeşitte bir reçel veya marmelat ( ben orman meyveleri marmeladı kullandım - bonna mamma )
  • üzeri süslemek için ceviz veya badem

Fırınımızı 190 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayalım. Fırın tepsimize yağlı pişirme kağıdı serip hazırlayalım.

Çikolataları bıçakla kıyıp benmari usulü eritelim. Bu arada tereyağı ve şekeri mikser ile krema kıvamına gelene kadar çırpalım. Krema kıvamında olunca erittiğimiz çikolatalarımızı ekleyip tekrar çırpalım.

Un ve mısır nişastasını birlikte harmanlayarak çikolatalı karışımımıza ekleyelim ve bir spatula ile elimizle iyice karıştıralım. Daha sonra teker teker marmeladı ekleyerek mikser ile çırparak yedirelim. Karışımımız hafif dağınık ama elimize aldığımız şekil verebileceğimiz bir kıvamda olmalıdır. Yani biraz bölünmüş duruyor ama elimize aldığımızda toparlanıyorsa sorun yoktur. Eğer toparlanmıyorsa 1 kaşık daha marmelat ilave edelim.

Küçük küçük toplar yapıp yağlı kağıdımızın üzerine yerleştirelim. Üzerini ceviz veya badem ile süsleyebilirsiniz. Önceden 190 derece ısıttığımız fırınımızda yaklaşık 20 dakika pişirelim.

Piştikten sonra tezgahımızda soğutalım. Ilındıktan sonra soğuk süt ile servis edilmesini öneririm..

Hepimize afiyet olsun..

Pazar, Şubat 19, 2006

EN KEYİFLİ ANLARIMIZ- 2























Bu hafta işlerin yoğunluğu, eşimin rahatsızlığı beni blogumdan biraz uzak tuttu. Zuhal Hanım'ın enfes pastasının haricinde yeni tarifler ekleyemedim. Bugünde ekleyemiyorum ama dünkü kurs görüntülerimi sizlerle paylaşmak istedim. Daha öncede bahsettiğim Chef's in İleri Seviye Pastacılık kurslarına katılıyorum. Şefimiz Hilton Otellerinin Pasta Şefi Ertan Korkmaz. Ertan Bey çok iyi bir eğitmen,,işini çok seviyor ve yaparken de bizlere heyecanını aktarıyor..iyi ki Chef's e gidiyorum diyorum..aslında benim almak istediğim eğitim daha profesyonel bir eğitim. Böyle bir eğitimin olup olamayacağını konuştum Chef's in yöneticileriyle ve öyle bir projenin olacağını söylediler. Şimdi de sabırsızlıkla açılacak olan profesyonel kursu bekliyorum :)
Ama dün yine çok keyif aldım. Şeker hamuru çalışmamız için bir hafta önceden sade pandispanya hazırlamıştık. Ama bu pandispanya diğer pandispanyalara göre daha sert hazırlanıyor. Çünkü şeker hamuru ile çalışmak gerçekten zor bir iş. Eğer pasta zemini sert olursa şeker hamuru ile çalışmak daha kolaylaşıyor. Birde çalıştığınız ortamın ısısı çok soğuk olmamalı. Oda ısısından biraz yüksek olmalı. Eğer soğuk ortamda çalışırsanız hamur çabuk kuruyor.
Biz hazır şeker hamuru kullandık. Kullandığımız boyalarımız ise jel boyalardandı. Jel boyaların renk seçenekleri daha zengin oluyor ve kullanmasıda daha pratik. Ama ben yinede toz boyalarından vazgeçmeyi düşünmüyorum :) Hazır şeker hamurumuzu renklendirip ,önce tezgahımıza nisaşta serperek açtık. Pastamızın üzerine önce bir kat çok ince krem şanti sürdük . Sonra üzerini açtığımız şeker hamuru ile kapladık. Sonra kuruması için 1-2 saat odada ısısında beklettik. Bu arada süslerimiz hazırladık. Gül, papatya, kolay çicekler, tavşan ve havuç yaptık. Gül yapımını ben daha önce sizlere anlatmıştım. Kolay çicek yapımı ise ( mor pastanın üzerindeki çicekler) gerçekten çok kolay :) önce merdane ile hamurumuzu açıyoruz. Daha sonra istediğiniz kurabiye kalıbı ile hamurdan parçalar çıkarıyoruz. Üzeri için bir parça farklı renkte hamuru koparıp yuvarlıyoruz. Kalıptan çıkardığımız hamurun ortasına koyup yağlı kağıt ile üzerine bastırıyoruz. Böylece çiceğin ortası farklı renkte oluyor. Bu hazırladığımız şeklin dört bir kenarında tutup ortasında birleştiriyoruz. Böylece çiceğimiz oluşuyor. Ortasına ise biraz royal icing sıkıp ( yumurta akı ve pudra şekeri karışımı) bir adet inciyle süslüyoruz :)


En üstteki mor pastayı ben yaptım. Yanındaki fotoğraftaki pastaları ise kurstaki diğer arkadaşlar yaptı. Gerçekten çok keyifli ve öğretici bir çalışmaydı. Eğer pasta yapmaya , öğrenmeye ve rahatlamaya ihtiyacınız varsa Chef's i herkese öneririm..

Herkese sevgilerimle..

Salı, Şubat 14, 2006

SEVGİLER GÜNÜNDE SEVGİYLE..
































Aziz Valentine'ın öyküsü III. Yüzyıl'dan gelir. O dönemde Roma tahtında İmparator II. Claudius vardı, "Zalim" adıyla tanımlanan Claudius aşırı savaş ve askerlik tutkunuydu, her yetişmiş erkeğin muhakkak asker olmasını istiyor ve kimseye göz açtırmıyordu
EVLİLİĞİ YASAKLADI
Öylesine ileri gitmişti ki, askerliğe engel oluyor düşüncesiyle evlenmeyi dahi yasakladı. Gençler şaşkındı, kimse sevdiği ile beraber olamıyor, Roma kenti sayısı gittikçe artan ve uzak ülkelerde ölen sevgililerinin ardından ağlayan kadınlar ve kızlarla dolmuştu. Kısacası aşk yasaklanmıştı. Bu sıralarda İmparator tüm Romalılar'ın 12 tanrıya tapmalarını aksi şekilde davrananların ve özellikle de Hıristiyanlar'la ilişkiye girenlerin ölümle cezalandırılacaklarını emretti.

Bu emre uymayanların arasında Aziz olarak kabul edilen filozof Valentinus'da vardı, gezerek dinsel vaazlar veriyor ve İmparator'un hatalı olduğunu anlatıyordu. Sonunda yakalandı ve hapse atıldı. Valentinus'un hapiste olduğu günlerde yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır.

GÜZEL JULİA VALENTİNUS'A GİDER
Hapishaneyi korumakla görevli gardiyanın kızkardeşi Julia'nın gözleri doğuştan görmemektedir, gardiyan Valentinus'un anlattığı İsa ilgili öykülerin arasında körlerin gözlerinin açıldığını öğrenince, kardeşini gizlice Valentinus'un yanına getirir. Julia çok güzel ve zeki bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiği ve Tanrı'ya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur.

Bir gün sorar;
- "Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı?"
Aziz gülümser;
- "Evet, herbirini."
Julia;
- "Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyormusun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.",
Valentinus;
- "Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım."
Julia, yere diz çöker ve;
- "Böylesine inanmak istiyorum, yardım et."
Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır;
- "Valentinus, görüyorum, görüyorum."

14 ŞUBAT'TA ÖLDÜRÜLÜR
Valentinus duaya devam etmesini söyler. Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altını "Senin Valentine'ından" diye imzalar. Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi 14 Şubat 270'dir. Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından "Porta Valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.)

Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluğun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.

GENÇLERİN İLK CİNSEL DENEYİMİ
İşin aslına bakılırsa, 15 Şubat tarihi Roma tanrıçalarından Februata Juno adına yapılan kutsama töreninin günüdür; birbirleriyle ilk kez cinsel ilişkiye girecek gençlerin adlarının yazıldığı parşömenler, o gün tanrıçaya sunulurdu. Papalık daha sonra yasaklanan bu geleneğin yerine, azizlerin adlarının yazılı olduğu listeleri sergilemeye başladı.

Biz yine Roma'ya dönelim. 15 Şubat'ta kutlanan gençlerin aşk festivalinin özgün adı Lupercalia'dır, geleneksel olarak hediyeler verilirdi. Kuşların çiftleşme döneminin başlangıcı kabul edilen Şubat ayı döneminde, gençler de onları örnek alarak eşleşirlerdi. Hıristiyanlığın güçlenmesinden sonra, Pagan inançları yasaklandı veya yerlerine Hıristiyan versiyonlar getirilmeye başlandı. Aziz Valentine Hıristiyanlığın simgesi olan sevgi ve evlilik kuramı ile kişiselleştirildi, onun Lupercalia Festivali'nin arifesinde öldürülmüş olması iyi bir raslantıydı, böylece Roma'nın bereketlilik ve döllenme kutsamalarıyla, Hıristiyanlığın evlilik ve çoğalma ilkesi bütünleştirilmiş oldu. Amaca ulaşılmıştı.

Günümüzdeki yorumuyla "St Valentine" yani Sevgililer Günü, Roma'daki gibi sevenlerin birbirlerine sevgilerini Valentinus'un son mesajında olduğu gibi küçük kartlar ve hediyelerle sunmaları şeklinde kutlanmaktadır. Aslında kökende yine birleşme, bütünleşme ve çoğalma güdüsü yani bereketlilik vardır. Aynı zamanda da, Tanrısal aşkla, dünyasal aşkın birleştiği yer, Julia'nın öyküsünde olduğu gibi birleştirilir. Ama ilginçtir ki, aşkı yasaklayan bir despotun binlerce yıllık anısı, Kozmik Şakacı'nın oyunuyla artık aşk yüzünden akla gelmektedir.


SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN..

* Hürriyetim İnternet Web sitesinden alıntı yapılmıştır..