Pazartesi, Kasım 12, 2007

HİNDİSTANCEVİZLİ VE DAMLA ÇİKOLATALI KURABİYELER..






































Aslında ihmal etmeyi ve edilmeyi hiç sevmem ama bazen insanın elinde olmadan sevdiklerini ihmal edebiliyormuş. Doğrusu çoğu şey bizlerin elinde , ve bende bu sabah bunu düşünerek sayfamı güncellemek için bilgisayarımın başına oturdum. Olmadığım zamanlarda beni merak edip e-posta gönderen herkese çok çok teşekkür ediyorum :)

Bu dönem yoğunnnn bir kurabiye yapımına giriyorum ve girdimde.. İlk önce kızımın okulunda kurabiye yapmaya başladık. Okullarının uygulaması çok hoşuma gitti, her hafta sınıftan bir veliyi davet edip sınıf ile bir etkinlik yapmanızı istiyorlar. Hikaye okuyabilirsiniz, masal anlatabilirsiniz, benim gibi kurabiye yapabilirsiniz, ya da elişi faaliyetleri vb. Bende malzemelerimi toplayıp kızımın okulunun yolunu tuttum. İnanılmaz heyecanlandım, sanki milyonlarca kişinin önünde şov yapacakmış gibi hissettim kendimi..

Mutfaklarında hatta onların sınıf masalarında etkinliğimizi yapmaya karar verdik. Ben titreyen ellerimle malzemelerimi çıkarttım, daha sakinleşmemişken sınıf koşturarak bağırarak yanıma geldi :) İşte o an heyecanım geçti, yerine ise garip bir mutluluk içimi kapladı... Çocukluğumu o an o kadar özledim ki, gerçekten çocukluk dönemi insanın hayatında yer alan çok çok özel ve önemli günlermiş.

İlk başta ben hamuru hazırladım onlar beni izledi. Buraya kadar her şey doğal ve sakindi. Sonra ben ne zaman ki yeşil gıda boyasını ve kaplumbağa kalıbımı çıkarttım, onlarda bir panik bir heyecan başladı !!

Okullarında her sınıfın bir adı var, bizimkilerinin de adı "Kaplumbağalar Sınıfı". Bende bunu bilerek kaplumbağa kalıbı ve yeşil gıda boyası yanımda götürdüm. Kaplumbağaları süslemeye vaktimiz olamayacağı için hamuru biraz renklendirmeye karar verdim.

Hamuru renklendirip un ile yoğurdum. Tezgahta açtım ve kalıplarla kestim. Onlarda tepsilere öğretmenleri ile yerleştirdiler. Sonra kalan hamuru paylaşıp onlar hamurdan şekiller çıkardılar..

İnanılmaz keyifli oluyormuş çocuklarla çalışmak ama tabii başınızda iki tane deneyimli öğretmen varken :)





















Hindistan cevizli kurabiyeleri ise şans eseri ortaya çıktı. Gelen bir kurabiye siparişini değerlendirirken hamurun içerisine bol miktarda hindistancevizi atmaya karar verdim. Ve elimde son kalan damla çikolataların hepsini yine bolca hamurun içerisine boca ettim.

Piştikten sonra tattığımda damağımda çok yoğun hindistancevizi tadı kalmadı ama tüm malzemelerin uyumu ile çok farklı ve lezzetli bir tat hissettim . Hindistancevizi hamurun kimyasını değiştirmiş ve çok farklı bir kıtırlık ve lezzet oluşturmuştu. Özellikle aralardan hissedilen yoğun çikolata tadı ise enfesti..

Çok beğendiğim için hemen kurabiyeleri süslemeyi beklemeden fotoğraflarını çekip tarifi yayınlamak istedim. Görüntüsü parça çikolatalı kurabiyelere benziyor ama inanın lezzeti çok farklı oluyor..

Gerekli malzemeler;

  • 3 su bardağı un ( + kıvam için ve yoğurmak için )
  • 2 su bardağı pudraşekeri ( özellikle ince çekilmiş olmalı =
  • 2 yumurta (oda sıcaklığında )
  • 1 paket margarin ( hüner)
  • 4 çorba kaşığı nişasta
  • 2 su bardağı hindistancevizi rendesi
  • 2 su bardağı damla çikolata (özellikle Bakel ve Altınmarkanın damlaları çok lezzetli)
  • 1 çay kaşığı karbonat

Kurabiyenin yapılış özelliği malzemeleri mikserin yoğurma ucu ile yoğurmanızdır.

Fırınımızı 190 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.

Çikolata hariç tüm malzemeyi çırpma kabınızın içerisine yerleştirin. Ben kitchen aid ile yoğurarak hazırladım ama sizde mikserlerinizin hamur yoğurma aparatını kullanabilirsiniz.

Tüm malzemeyi hamur yoğurma ucu ile mikser yardımıyla karıştırıp yoğuralım. Hamurumuz oluşup malzemeleri homojenleşince parmağımızı değdirerek un gerekip gerekmediğini kontrol edelim. Eğer hamur parmağımıza yapışıyorsa 1 su bardağı daha un ekleyip yoğurmaya devam edelim.

Çikolatalarımızı hamurumuza ekleyip yine mikser yardımıyla karıştıralım. Tezgahımıza un serpiştirelim ve hamurumuzu tezgaha alalım. Elimizle un katarak yoğurarak kıvam verelim. Elimize hamur yapışmayıp hafif sertleştiği zaman açmaya başlayabiliriz.

2-3 cm kalınlığında hamurumuzu açalım ve kurabiye kalıplarımızla keselim.

Yağlı kağıt serdiğimiz tepsilerimize hamurlarımızı dizelim. Önceden ısıttığımız fırınımızda üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Piştikten sonra tezgahımızda soğumalarını bekletip öyle tepsiden çıkartalım.

Bu kurabiyeler süslemeye müsaittir. Tazeliğini uzun süre koruyup kıtır kalabiliyorlar.

Herkese sevgilerimle..

Salı, Ekim 23, 2007

PORTAKALLI VE DANKEK'Lİ MİNİ CHEESECAKE'LER..































Birkaç gündür bloguma Berna'nın açılışı için yaptığım cheesecake'lerin tarifini eklemek istiyordum ama ülkece yaşadığımız acıdan dolayı elim bir türlü klavyeye gitmedi. Gerçekten hepimizin morali çok bozuk ve üzgünüz.. Umarım gerçekten ülkece ve dünyaca güzel günler bizleri bekliyordur..

O gün açılış için benden cheesecake yapmamı istediler.. ben büyük mermer tezgahın bana getirdiği mutluluk, heves ve keyifle , tek kişilik mini cheesecake'leri ortaya çıkardım. Havaların soğuması ile benim portakala olan ilgim ve sevgim artar..bu sebeple yazın çok kullandığım frambuaz, böğürtlen , çilek gibi meyveleri kullanmayıp marketlerden en kolay bulunabilecek portakala yöneldim. Yine her zaman rahatlıkla bulabileceğiniz hazır ama çok lezzetli bir kek olan büyük çikolatalı boy dankek'ini kullandım. Sonuçtan sanırım hepimiz memnun kaldık çünkü geriye hiç cheesecake kalmamıştı..


Gerekli Malzemeler ;

Tariften 30 adetten fazla çıkıyor.

Kullanılan kalıp..

  • 6 paket krema peyniri ( oda sıcaklığında bekletilmiş- labne değil mutlaka krem veya krema peyniri olmalı)
  • 2 adet orta boy yumurta ( oda sıcaklığında bekletilmiş)
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 8 çorba kaşığı un
  • 2 çorba kaşığı nişasta
  • 1,5 su bardağı sıvı krema
  • 1 çay kaşığı portakal aroması ( veya 1 büyük portakalın suyunu şeker oranını yarım ölçü arttırarak kullanabilirsiniz)
  • 1 portakalın kabuğu

Alt taban için ;

  • 3 paket kakaolu büyük boy Dankek
  • 1,5 su bardağı sıvı krema
  • 1 su bardağı damla çikolata veya parça çikolata

Üzeri için ;

  • Soğuk jöle ( turuncu olarak renklendirilmiş)
  • portakal kabuğu rendesi veya turuncu yenilebilir parıltı tozları

İlk önce alt tabanı hazırlayıp kek kağıtlarımızın içerisine yerleştirelim. Bunun için dankek'leri bir kabın içerisine ufaayıp krema ile hamur oluncaya kadar yoğuralım. Ve kekli yumuşak hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar alıp kağıtların veya muffin kalıplarının altlarına bastırarak yerleştirelim. Üzerilerine çikolataları serpiştirelim.

Mikser yardımı ile krem peynirlerimizi iyice homojenleşip yumuşayıncaya kadar çırpalım.

Fırınımızı 180 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.

Yumuşamış krem peynirin üzerine şekeri ve yumurtayı ilave edip çırpmaya devam edelim. Şeker karışımın içerisinde kaybolup eriyince kremamızı ve portakal aroması veya suyumuzu ilave edip tekrar çırpalım.

Sıvı karışımın üzerine yavaş yavaş un ve nişastayı ilave edip çırpmaya devam edelim. Arzu ederseniz portakal kabuklarını da ekleyebilirsiniz.

Boza kıvamından birazcık daha sulu bir karışım elde etmemiz gerekiyor. Eğer un miktarı az gelmiş ise azar azar çorba kaşığı ile un ilave edebilirsiniz veya karışımınız yoğun oldu ise azar azar krema ekleyerek sulandırabilirsiniz.

İstenilen kıvama gelince hazırladığımız kekli kağıtlarımızın üzerine cheesecake karışımımızı ilave edelim. Ve önceden ısıttığımız fırınımızda cheesecake'lerin çevreleri hafif kızarana kadar pişirelim.

Piştikten sonra tezgahın üzerinde bekletelim ve en az 1 gece cheesecake'lerimizi buzdolabında veya serin bir yerde bekletelim.

İyi bekletişmiş bir cheesecake'in tadına doyum olmaz, bu yüzden acele etmeden bekleyerek yemenizi tavsiye ederim :)

Servis yapmadan önce soğuk jöleyi turuncu gıda boyası ile renklendirip üzerilerine dökebilirsiniz. Veya portakal marmaledı ile süsleyebilirsiniz. Onlarında üzerine portakal dilimleri koyabilirsiniz veya portakal kabuğu rendesi serpiştirebilirsiniz. Veya pırıl pırıl gözükmesini isterseniz yenilebilir pullar ile süsleyebilirsiniz..


Bu cupcake'leri ise Berna hazırladı ve Zeynep Ada üzerilerine kremşanti sıkarak süsledi.. Bence çok şık ve lezzetli oldular..

Herkese sevgilerimle..

Pazartesi, Ekim 22, 2007

GEÇEN HAFTA..



















Geçen bir haftada çok şey oldu ama en çok zamanımı alan ve beni heyecanlandıran pastamalzemeleri.com'un açılışı oldu.. Daha önce de yazdığım gibi Berna'ya elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım.. Sadace ben değil daha birçok arkadaşlarımız yardımcı oldu.. Bahane ile birçok kişi ile sık sık görüşebildik :) Işıl, Ufuk, Zuhal, Hilal, Esra, playhouse'un sanat öğretmeni ve Berna'nın yakın arkadaşları..herkes Berna için çalıştı ! ama itiraf ediyorum, çok eğlendik :)

Yeni dükkanın hayırlı ve uğurlu olsun arkadaşım..






















Açılıştan önce herkes çok ama çok çalıştı :)

























Herkesin büyük emeği olduğu büyük cupcake'lerin oluşturduğu maket pastamız ..

























Bakın en çok Ufuk çalışmış, şimdi de fırçalarını eline almış vitrine cupcake resmi çiziyor :)



























Bu pasta çiziminin ana hatlarını sanat öğretmenimiz yaptı ama bizleride kırmayıp serbest çalışmamıza izin verdi :) O gün gerçekten çok çok eğlenmiştim, pasta yapmak çok zevkli ama çizmekte çok çok zevkliymiş ..

Daha çok şey yaşadık, açılış çok güzel geçti, yeni dostlarla tanıştık, yazıştıklarımızla yüzleştik..

Tekrar anlatmaya devam edeceğim..

Herkese sevgilerimle..

Salı, Ekim 16, 2007

PASTAMALZEMELERİ.COM ARTIK GERÇEK OLDU !..

























Öncelikle herkesin geçmiş bayramını kutlarım ve bayramın hepimize mutluluk, huzur, sağlık, neşe ve çikolata tadında lezzetler getirmesini dilerim :)

Bayramdan hemen sonra ki , bu hafta içerisinde birden yine bir tatlı yoğunluğun içerisinde buldum kendimi..Sebebi ise sevgili arkadaşımın Berna'nın e-ticaret sitesi olan pastamalzemeleri.com'un gerçek hayata, yeni bir dükkana kavuşuyor olması .. Şu an dükkan açıldı ve biz Berna ile içerisinde yoğun olarak çalışıyoruz, çünkü 20 Ekim , yani bu Cumartesi günü açılışını yapacak.. Bende elimden geldiğince kendisine yardımcı olmaya çalışıyorum.

20 EKİM Cumartesi günü , saat 14:00-17:00 saatleri arasında küçük bir kutlamalı açılış gerçekleşecek..Biz oradayız, herkesi bekleriz..

Ulaşım için..


Herkese sevgilerimle..

Salı, Ekim 09, 2007

ÇİKOLATA İLE İLGİLİ BİLGİLER..


























Ramazan ayı bitmek üzere, bu da demek oluyor ki bayram yaklaşıyor :) Birçoğumuz evimizde kendi ellerimizle sevdiklerimize çikolata yapmak isteyebiliriz, gelen misafirlerimize "bunu kendim hazırladım" gururuyla çikolata ikram etmek isteyebiliriz veya kapıya gelen küçük konuklarımıza yine kendi ellerimizde hazırladığımız truff'lardan veya saplı kurabiyelerden hediye edebiliriz .. yaratıcılık bizim elimizde !

Bende bana gelen sorulardan yola çıkarak kısaca çikolata yapımı ile ilgili bilgilerimi sizlerle paylaşmak istedim , bylece sizde kendi çikolatalarınızı kendiniz yaratabilirsiniz..

Gerekli malzemeler ;

  • Çikolata kalıpları , veya en mini boy silikon kalıplar
  • Kuvertür çikolatalar ( bitter ,sütlü veya fildişi)
  • çikolata için ayrı kesme tahtası ve bıçağı
  • benmari için su kaynatma için herhangi bir cevze ve üzerine yerleştirmek için ısıya dayanıklı kap
  • saf alkol ve az pamuk ( kalıpları temizlemek için)
  • çikolataların içerisine arzunuza göre katmak için file badem, antep fıstığı veya fındık çeşitleri ve belki kuru üzüm ( fındık ve üzüm inanılmaz yakışıyor)

Çikolata yapabilmemiz için öncelikle kuvertür çikolatalarımızı eritmemiz gerekiyor. Bunun için çikolata kesimi için ayrı tutmanız gereken bir kesme tahtası üzerinde büyük bir bıçak yardımıyla çikolatalarınızı küçük küçük kesiniz. Böylece eritirken çok rahat edecek ve kısa sürede tamamiyle birbirine karışırak erimiş bir çikolatanız olacaktır.

http://pastaci.blogspot.com/2006/10/ikolata-ile-alimak-sacher-aama-1.html

yukarıdaki linkten benmari aşamalarını görebilirsiniz..

Benmarinin özelliği, çikolatanın suya değmeden , kaynayan suyun üzerinde buhar yardımıyla eritme işlemini başka bir kabın içerisinde yapabilmektir. (yukarıdaki linkten detaylı fotoğrafı görebilirsiniz)

Çikolata yaparken dikkat etmemiz gereken, suyu kaynamaya yakın ateşten almamız ve suyun buharı 40-45 derece iken , çikolatayı çok fazla ısıtmadan karıştırarak eritmemizdir. Eğer çikolatayı devamlı kaynayan bir suyun buharında eritirsek, bu suyun derecesinin devamlı arttığı bir buharda çikolata eritmek demektir, buda çikolatanın kimyasını bozacaktır ve çikolatalarımız donduktan sonra her yeri beyaz beyaz olacaktır( yağları yüzeye çıkacaktır)

Veya yukarıdaki gibi çikolatayı benmaride erittiken sonra özellikle bitterin içerisini çok az ( 1 tatlı kaşığı kadar) tereyağı ilave ederseniz, çok parlak ve beyazlaşmayan çikolatalarınız olacaktır.

Kalıplar ; eğer kalıp ile çalışmak isterseniz, öncelikle çikolata kalıplarınızı bir parça pamuğa çok az süreceğiniz saf alkol ile temizlemeniz gerekmektedir. Ve alkol uçması için çok az bekletmeniz. Temiz kalıplarımıza erittip 10-15 dakika soğuttuğumuz çikolatalarımızı küçük bir çay kaşığı ile veya sıkma torbası ile doldurabiliriz. Üzerilerini düzgünleştirmek için kalıpları sağa sola hafifce havaya kaldırmadan sallamanız yeterlidir..

Kalıplarımızı 15-18 dereceyi geçmeyecek kuru bir ortamda donmaları için bekletmemiz gerekmektedir. Çikolatalar donduktan sonra dikaktlice kalıplarımızı ters çevirerek , hafif tezgaha vurarak çıkartmamız gerekecektir, zaten iyice dondukları zaman kendilerinden parça parça çıkacaklardır.

Hazırladığımız çikolataların pırıl pırıl kalmasını istiyorsak, kesinlikle buzdolabında saklamamamız gerekmektedir. Yine çok sıcak olmayan oda şartlarında kısa sürede tüketmek şartıyla saklamamız gerekmektedir. ( tüm bayram süresi yeterlidr) Eğer dolaba koyup çıkartırsak değişen ısı şartları çikolataların terlemesine ve beyazlaşmasına neden olacaktır.

























Geçmiş çikolata tarifleri ;

Tüm dosyalar..


Herkese sevgilerimle..

Salı, Ekim 02, 2007

ANNEMİN DOĞUM GÜNÜ PASTASI..






































Biliyorum, tarifi çok geciktirdim.. ama aradan geçen zamana ihtiyacım vardı ve şimdi hemen pastamızın tarifini ekliyorum ;

Pandispanyasının tarifi benim tasarımlarına hayran olduğum Peggy Porschen'a ait.. Bu pandispanya son bir ay içerisinde çok severek yaptığım ve kullandığım bir tarif, özellikle büyük boy pastalar için çok ideal.

Tarifi geçen hafta canım arkadaşım Ufuk'ta tatlı Boramız için yapmıştı , hemen ondan yapılışını kopyalıyorum.. Ben tarifin yarısını uyguladım çünkü tarifteki ölçüler büyük bir dikdörtgen kalıp için daha uygun. Ben anneme 18 cm çapında yuvarlak bir kalıba uyguladım.

Gerekli Malzemeler;

  • 400 gr oda sıcaklığında tereyağı,
  • 400 gr şeker,
  • 8 adet orta boy yumurta (oda ısısında bekletilmiş)
  • 300 gr un,
  • 100 gr kakao,
  • 100 gr bitter çikolata.


Hazırlanışı;


1. Yumurtaları iki misline çıkıncaya kadar çırpın.
2.Oda sıcaklığındaki tereyağı ve şekeri krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
3.Toz malzemeleri bir kabın içine beraber eleyin. Bitter çikolatayı benmari usulü eritin.
4.Tereyağlı karışıma önce yumurtayı, sırasıyla çikolata ve toz malzemeleri katıp iyice karıştırın.
5.yağlı kağıt serili tepsiye kek karışımını dökün. Oldukça katı bir karışım elde edeceğiniz için yüzeyini spatula ile düzeltin.

6.Önceden 200 derecede ısıttığınız fırında 20 dakika pişirin .

Ya da benim gibi daha küçük bir kalıpta pişiriyorsanız dereceyi 180'e indirerek pişirin..

Kreması ;

  • 1 paket labne peyniri ( oda ısısında bekletilmiş)
  • 150 gr bitter veya sütlü çikolata ( ben 50 gr bitter ile 50 gr sütlü çikolatayı bilirlikte kullandım)
  • 3-4 çorba kaşığı sıvı krema

Çikolatayı benmaride eritelim. Labne ile erittiğimiz çikolataları birlikte çırpalım. Katılaşınca içerisine çok az kremamızı ilave edelim ve tekrar çırpalım. Kremamız kullanımıza hazırdır..

Pandispanyayı bir gün veya bir gece önceden hazırlamanızı tavsiye ederim.1 su bardağı tozşekeri 1 su bardağı su ile kaynatarak şurup hazırlayalım ve bekletelim.

Pandispanyamızı levye yardımıyla üçe bölelim. Her katı fırça yardımıyla şurubumuz ile ıslatalım. Katların arasına hazırladığımız kremayı sıkalım. Ben ayrıca taze çilek ekledim çünkü annem çilekli ve çikolatalı pastaları çok seviyor, size de denemenizi tavsiye ederim. Çilek dışında frambuaz, muz, krokan doğru seçimler olabilir..

Katları yerleştirip etrafını spatula yardımıyla krema ile sıvayalım. Elimize birparça bitter kuvertür alıp meyve soyacağı ile diklemesine keselim. Böylece çikolata parçacıklarımız olacaktır. Bu parçaları pastamızın çevresine elimiz yardımıyla dikkatlice yapıştıralım.

Ve 10-15 dakika beklemesi için buzdolabına kaldıralım.

Ben üzerini tek lokmalık atıştırmalıklar ve jöle ile karıştırdığım taze çilekler ile süsledim. Artık gerisi sizin yaratıcılığınıza kalıyor. İsterseniz üzerine 10-15 adet truftan bir tepecik oluşturabilir ve truffların üzerine çikolata sosu dökebilirsiniz. İnanın bu görüntü de çok hoş olacaktır.


























Bu enfes ve şık peçetelikler ise sevgili Belma Hanım'a ait.. Mart ayından beri e-posta ile yazışıyor ve telefon ile konuşuyorduk ve ben kendilerine iki defa pasta yapma şansına sahip oldum :) En son Cumartesi günü yüz yüze gelebildik ve bana bu çok sevdiğim peçetelikler hediye etti.. Ben renklerini ve tasarımını gerçekten çok beğendim.. kendisine sonsuz başarılar diliyorum.. ( bu arada Yağmur içinde çok şık bir CD çantalık yapmış ama onun fotoğrafını Yağmurdan dolayı çekemedim )






























Şu dönem diğer çok sevdiklerim ..







Herkese sevgilerimle..

Cuma, Eylül 28, 2007

DAMALI KURABİYELER..






































Bazen sesim soluğum çıkmıyor farkındayım.. Sebebi ise şu dönem çok fazla yeni denemeler yapamamam, daha çok şeker hamuru süslemeli pastalar yapmam.. Pasta yapmayı daha da çok sevmeye başladım, keşke daha çok yapabilsem, daha fazla kendimi geliştirebilsem diye kendi kendimin gözlerimin içine bakıyorum :) İlginç bir anlatım şekli oldu ama bu doğru, insan kendi kendisinin gözlerinin içine bakabilir mi ? evet bakabiliyormuş , ben son zamanlarda bunu anladım. insana en büyük destek ve moral ilk başta kendisinden geliyormuş, eğer kendini inandıramıyorsan , gerçekten istemiyorsan olmuyormuş..



Bundan iki sene önce İstanbul Alkent'te ki Butterfly pastanesine gittiğimiz zaman damalı kurabiyeler ile tanışmıştım. Gerçi daha önce de uzaktan bir tanışıklığımız vardı ama hiç denememiş ve yememiştim. İşte o gün tanışmıştık, aradan geçen uzun zamandan sonra ise bende kolları sıvayıp denemek istedim bu kurabiyelerden.



İki hafta önce Ufuk ile kitapçıların yemek bölümünü hazine arar gibi didiklerken Martha Stewart'ın Desserts kitabını bulup büyük bir hevesle almıştım. Sebebi kitabın her yerine aşık olmamdı :) Kapağına, fotoğraflarına, tariflerine.. eve gelince özenle kitabımı diğer kitaplarımın yanına yerleştirdim ve en sonunda dün kitabımı tekrar elime aldım. Bir şeyler denemeliydim artık ve işte yine onunla göz göze geldik, damalı kurabiyeler :)


Gerekli malzemeler ;

· 250 gr tereyağı veya margarin (oda sıcaklığında yumuşamış)
· 125 gr tozşeker
· 1 çay kaşığı sıvı vanilya
· 2 damla limon aroması veya ½ limonun suyu
· 1 çay kaşığının ucuyla tuz
· 2 su bardağı + 1 su bardağından 1 parmak eksik un
· 3 çorba kaşığı kakao
· 1 yumurta ve az su


Hamurumuzu hazırlamak için yağ ve şekeri mikser yardımıyla çırparak birbirlerine yedirelim. Şeker yağın içerisinde iyice kaybolmalı ve kremsi bir yapı almalı. Kremsi bir yapıya ulaştıktan sonra sıvı vanilyayı, limonu ve tuzu ilave edip karıştırarak çırpmaya devam edelim. Mikseri düşük devire alıp yavaş yavaş unu ilave edelim. Hamur kıvamını almaya başlayınca tezgahımıza aktaralım.

Hamur biraz yumuşak olacaktır, tezgaha azar azar un ilave ederek hamurumuzu 1-2 dakika un ile yoğurup kıvama getirelim. Kıvam bulunca hamurumuzu ikiye bölelim. Bir tanesine kakaomuzu ekleyelim ve kakaonun hamurun içerisine iyice karışmasını yoğurarak sağlayalım.

Hamurlarımızı 1 parmak kalınlığında açalım. Dikkatlice enleri 3-4 cm’lik şeritler halinde keselim. Bir kaseye yumurta ile 1 çorba kaşığı kadar suyu ilave edip karıştıralım. Bu karışım şeritleri birbirlerine yapıştırmamızda yardımcı olacaktır.

1- Tezgaha bir beyaz şeritten bir kakaolu şeritten yan yana dört tane gelecek şekilde dizelim. Dizerken birleşme yerlerine yumurtamızdan fırça ile sürelim ve yapıştıralım. İlk kat bittikten sonra katın üzerine tekrar yumurta sürelim. Her birleştirme aşamasında yumurta sürerek yapıştırmayı unutmayalım. Ve her farklı katı oluştururken altta kalan kattan farklı başlamayı unutmayalım. Beyaz ile başladıysak diğer katı kakaolu ile başlayalım.

2- Bu şekilde 4 kat çıkalım ve en son yine bir bıçak yardımıyla hazırladığımız katları 2 -3 cm kalınlığında keselim. Kestiğimiz parçaları yağlı kağıt serili fırın tepsimize dizelim.

175-180 derece ‘de kurabiyelerimizi 10-12 dakika kadar pişirelim. Fırından çıkartırken yumuşak olacaklardır. Acele etmeden tezgahta 15-20 dakika kadar bekletelim. Bekledikten sonra kurabiyelerimiz servise hazırdır.

























Geçen hafta çok severek yaptığım bebek pastası..


Herkese sevgilerimle..




Küçük şeylerden mutlu olmak ..
(klibin son sahnesini çok beğenmesemde müzik ve ilk başları tam benlik :) )

Pazartesi, Eylül 17, 2007

EN PRATİK MİNİ TARTLAR VE FİGÜR ÇALIŞMAK..






































Kafanız dalgın bir şeylerle uğraşırken, o akşamüstü arkadaşınızın sizi ziyarete geleceğini hatırlarsınız. Özellikle bu arkadaşınız çikolatayı ve tatlıları çok seven biri ise :) Hemen saate bakarsınız, çok az bir zaman kalmıştır Evde de hazır bir şey yoktur, dolaşırsınız düşünürsünüz oflarsınız puflarsınız ve daha önce de başıma geldiği gibi kafanızda aniden bir şimşek çakıverir !

Artık kendi ağzımla yazmaya devam edebilirim ; hafta başında Işıl'la Metro'dan aldığım hazır tart tabanları aklıma geldi. Merak edip almıştım, birkaç blog gezinmelerimde yapılanları görmüştüm ve görüntüleri çok hoşuma gitmişti. Her çeşidini almıştım, büyük boyları, mini boyları, tatlısı, tuzlusu.. Hemen mini tatlı tart tabanlarını çıkardım. İçlerine çikolatalı ganaş yapmak istedim ama bu seferde kremaları tükettiğimi gördüm. Yine dolabı araştırırken aldığım yeni labne kutusunu gördüm. Ganaşı labne ile yapmaya karar verdim, sonuçta özleri aynı idi ; süt...

Bir kutu (200 gr) labneyi 150 gr kadar erittiğim bitter çikolata ile çırptım. (Zambo'nun % 70 kakao içerenini kullanıyorum ama biraz şekersiz gelebilir, siz isterseniz kakao oranı daha düşük bir bitter çikolatayı kullanabilirsiniz)
Kıvamı ve tadı gerçekten çok lezzetli olan bir krema elde ettim. Belki ganaştan alacağım lezzetten daha fazlasını labne ile yakalamış oldum.

Hemen hazırladığım kremayı mini tart kalıplarıma sıkma torbasının büyük ağzı ile sıktım. Üzerlerine dondurucudan çıkarttığım frambuazlardan birer tane yerleştirdim. Ve servis tabağına altlarına çikolata kağıdı yerleştirerek dizdim. Görüntüden çok memnun kalmıştım.

Gelecek olan arkadaşım Hilal'di.. Eğer oda beğenirse rahatlayacaktım. Sanırım beni yanıltmadı ve oda sevdi :) Belki çok zor , çok detaylı bir şey değildi hazırladığım ama çok kısa bir sürede (15 dakika kadar) arkadaşımı mutlu edecek lezzetli ve çikolatalı bir tatlı hazırlayabilmiştim. Hemen yanına kahvelerimizi yapıp kısa zamanımızı uzun değerlendirdik.

Hazır tart tabanları Metro Gross marketlerde, Macro Center'da ve büyük marketlerin pastacılık veya ekmek bölümünde bulabilirsiniz.. Tatları da hiç fena değildi.


























Bu dönem ise pek fazla yeni tarif denemeye fırsat bulamadım. Daha çok maket pasta ve figür çalışıyorum. İnsan figürlemede istediğim düzeyde değilim. Hatta bana göre kötüyüm. Bende bu durumumu iyileştirme çabaları içerisindeyim. Bir dönem liseye giderken 3-4 ay kadar güzel sanatlar kurslarına devam etmiştim. Kara kalem çalışmayı çok severdim, hatta MSÜ 'de ders veren bir öğretmenim vardı. Bana insan anatomisini çok anlatır ve çalıştırırdı. Bende o dönem , çocuk kafasıyla çok fazla anlayamazdım, neden anatomi bu kadar önemli diye...

Evet, gerçekten önemliymiş. İnsan figürü yapmaya başlarken, nereden başlamalıyım, nereden devam etmeliyim, duruş oldu mu, orantılar oldu mu, yüz hiç olmadı gibi kaygılarla kendi kendime tekrar işi çözmeye çalışıyorum. Anatomide oran çok önemlidir , tüm vücudun oranları birbirleri ile aynı, sayılar aynıdır. Mesela boyumuzun uzunluğu ile kollarımızın iki yana dümdüz açılmış halini sırtımızdan ölçersek (bunu sizin için başkası yapsın mümkünse) aynı sayıya eşit olduğunu göreceksiniz..

Kursa giderken çalıştığım kitabı geçen gün tekrar kitapçıda gördüm. Benim eski kitabımın nerede olduğundan emin olamadığım için yenisini tekrar aldım. İyi ki de almışım, nedense kendimi daha iyi hissetmeye, eski günlerime geri dönmeye başladım. Birde tesadüfen Ikea'dan hep almak istediğim hareketli mankeni eşim ile görüp almıştık, artık mankenimi ve kitabımı figür çalışırken tekrar kullanmaya başladım. Umarım figürlerimi iyileştirebilirim..

Ve çalışırken müzik dinlemek kaçınılmaz bir şeydir.. Sizi rahatlatır ve o an olmak istediğiniz yerde olabilirsiniz veya olmak istediğiniz yerde iseniz bu durumdan daha da keyif alabilirsiniz..

Pink Martini'nin son CD'si harika bir seçim bence :)




En sevdiğim ay hoş geldin




Herkese sevgilerimle..

Pazar, Eylül 09, 2007

FRAMBUAZLI FIRINLANMIŞ TART, LİMONLU BRULE , PEYNİRLİ & SEBZELİ SUFLE VE BENDEN..


























Bundan 5-6 ay önceki yazılarıma veya 2 sene önceki fotoğraflarıma baktığımda çok eğleniyor ve mutlu oluyorum..sebebi ise internette yer alan bu sayfaların aynı zamanda benim günlüğüm olması, paylaştığım tarifler, fotoğraflar, yazılar ve yerler..bunlar benim yüzümü güldürüyor ve bazı yaşadıklarımı tekrar hatırlamamı sağlıyor..bundan 4-5 sene sonra bu sayfaları dolaşırken içimde kelebekler uçacak, geçmiş günleri tekrar hatırlayacağım, yorumları okuyup gözlerimin yaşarmasına engel olamayacağım..

İşte ben bunun için paylaşabildiğim çoğu şeyi burada paylaşıyorum..aynı zamanda benim bir parçam, bir yaşanmışlığım, bir hatırlatma, ilerisi için iz bırakabilme ortamım.. Umarım okuyucularımda, yaşadıklarımı paylaşmayı kabul edenlerde bu gözlüklerle sayfamı takip edebilirler.. Aksi takdirde gerçekten bazı şeyler beni sebepsiz çok üzüyor..

























Kafanızı fazla şişirmeden hemen tariflere geçmek istiyorum :) Sadece kendi kendime bir ön giriş yapıp hatırlatmada bulunmak istedim, dediğim gibi bundan 4-5 yıl sonra bu satırları tekrar okurken hislerime engel olamamak istiyorum..

Burada yer alacak tarifler Fransız mutfağından, tarifler tamamen şeflere aittir.

FRAMBUAZLI TART VE LİMONLU BRULE

Tart hamuru için ;



  • 20 gr un
  • 10 gr tereyağı(soğuk)
  • 10 gr tozşeker
  • 1 yumurta (oda sıcaklığında)

Tüm malzemeleri karıştırıp yoğurarak hamur haline getirelim. Tartölet kalıplarına paylaştırarak üzerilerine kabarmamaları için yağlı pişirme kağıtları kesip ağırlık yapacak bakliyat ile pişirelim. (180 derecede)

İç harcı ;

  • 25 gr frambuaz
  • 10 gr tozşeker
  • 30 gr badem tozu
  • 1 yumurta beyazı
  • 1 yumurta sarısı

Tozşeker ve yumurta akını kar haline gelene kadar çırpalım. Ayrı bir kapta yumurta sarısı ile badem tozunu çırpalım. İki karışımı birleştirip tahta kaşık ile şöyle bir alttan üste doğru karıştıralım. Karışama frambuazları ilave edip önceden pişirdiğimiz tartöletlerin üzerilerine paylaştırıp 10 dakika daha 180 derece pişirelim.

Limonlu Brule için ;

  • 1 limonun kabuğunun rendesi
  • 30 gr tozşeker
  • 2 yumurta sarısı
  • 15 ml süt
  • 15 ml sıvı krema

Tüm malzemeyi bir kabın içerisinde iyice karıştıralım. Seramik sufle kaplarımıza veya fırına dayanıklı cam kaselerimize karışımızı paylaştıralım. Fırınımızı 180 derecede ayarlayalım, kaplarımızı fırın tepsimize dizelim ve tepsinin dibine çok az su dolduralım.

Önceden ısıttığımız fırınımızda 25 dakika kadar pişirelim. Servis ederken taze frambuazlar ile süsleyebilirsiniz..



























SEBZELİ VE PEYNİRLİ SUFLE

  • 20 gr rokfor peyniri
  • 50 gr ıspanak
  • 50 gr karışık garnitür
  • 10 gr bree peyniri
  • 2 adet yumurta
  • 4 cl krema
  • 20 gr un
  • az kabartma
  • 5 gr tereyağı


Ispanaklar doğranıp tereyağı ile sotelenir ve bir kenarda soğumaya bırakılır.
Yumurta akı çırpılarak kar haline getirilir, üzerine krema ve un ilave edilir. Peynirler rendelenir. Eğer bree peynirini bulamazsanız, taze kaşar peyniri kullanabilirsiniz.
Bir adet yumurta sarısı ilave edilir. Sebzeler ilave edilip biraz kabartma tozu ilave edilir.
Sufle kaplarına karışım paylaştırılır. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dakika pişirilip sıcak servis yapılır.

Not: Tarifleri , ilgileri ve mutfaklarını bize memnuniyetle açtıkları için Belek Rixos oteline ve Şef Zafer Usta, Şef Hanifi usta ve Şef Hüseyin ustaya tekrar çok teşekkür ediyorum..





















Tatil dönüşü inanılmaz şıkışmıştım, 6-7 saat içerisinde yetiştirmem gereken 550 adet düğün kurabiyesi vardı. Tek başıma bu işin altından kalkmam imkansızdı..

Yolda yürürken bile birbirlerine saygılı olmayan, sevgiyi unutan, hiç bir şekilde birbirlerine dayanamayan insanların sayısının arttığı bu dünyada beni inanılmaz duygulandıran, duygularımı kilitleyen arkadaşlarıma gönülden tekrar teşekkür ediyorum.. Yeryüzünde yaşayan melekler olarak görüyorum sizleri.. İyi ki varsınız :) ve herkesin hayatına sizin gibi meleklerin girmesini gönülden diliyorum..

Ruh lezzeti..

Herkese sevgilerimle..

Çarşamba, Eylül 05, 2007

TATİL KARELERİ..



















Tatilden döndük :) Tatiller güzeldir, kafanız dayılır, başka bir atmosferi koklarız ve sonra yuvamıza geri döneriz..

Yuvamıza dönüş yapmadan önce yaşadıklarımızı yansıtabildiğim kadarı ile paylaşmak istiyorum ;

Kumsalda Yağmur ile etkinlikler yaptık. Kumlardan düzgün taşları ve deniz kabuklarını toplayıp pastel boyalarımız ile üzerlerine resimler yaptık ve boyadık :)



















Burası odamızdan görenen suni güzellikteki manzaramız. Truva şehrini yansıtmaya çalışmışlar..

Diğeri ise benim çok beğendiğim Fransız sokağı. Buradaki favorim Fransız butik pastanesi şeklindeki Cafe Wien'di.. oradaki şahaserler alttaki fotoğraflarda yer alıyor :)


















Kaldığımız otelde akşamları su dansı (dancing water) gösterisi oluyordu, Yağmur ile en çok bu gösterilerden keyif aldık..

Su gösterisinden sonra Amfi tiyartoda farklı ve güzel gösteriler oluyordu.. Uzak doğu felsefesinin işlendiği bir gösteriden alıntı..




















Evet, şeflerle tanıştım ve mutfaklarına girdim :)))) İnanılmaz keyifli ve bana göre huzur vericiydi..

Yukarıdaki mutfak manzaraları öğle yemeğinden sonra akşam menüsünü hazırlayan sıcak bölümü..


















Burası ise mutfak hayalini kurduğum pastane bölümü. Gerçekten pastane bölümünün ürünleri çok başarılı ve lezzetliydi.. Tarifler bir sonraki yazıda :)


















İşte Fransız sokağındaki Cafe Wien ve benim Limonlu Brule yiyişim.. Tarifi gelecek..



















Hazırlanışını seyrettiğim enfes macaronlar.. Ve Cafe Wien'den sunum manzarıları..


















Şefin bana enfes bir çikolatalı pasta dilimi sunuşu ve enfes damla çikolatalı kurabiyeler, fonda ise elmalı brownieler..























Yukarıdaki lezzetlere yazacak ve söylecek söz bulamıyorum..


















Pastalardan sonra en çok eğlendiyim Aqua Troy Park .. Ben bu sevimlileri inanılmaz çok sevdim.. Eğer fotoğrafçıları daha sevimli olsaydı şimdi başbaşa pozlarımız olacaktı :)


















Ve yunuslar !!! Bu pozu yakalayabilmek için ne kadar uğraştığımı anlatamam ama sonunda istediğim görüntüyü sanırım yakalayabildim :)

Ve yunuslar resim yaptılar ..

Biraz yorgunum,şimdilik müsade istiyorum ama daha paylaşacak çok şeyim var..



Herkese sevgilerimle..